Mehmet Çoban
Mehmet Çoban teleformat2012@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kurgusal Pazarlama Etik midir?

19 Mayıs 2013 Pazar

Bu yöntemi Türkiye’de daha çok “Yalan Dünya’’ kullanıyor. Albümünü piyasaya süren sanatçıları diziye konuk oyuncu olarak alıyor, skeçlerin içine yerleştiriyor, esprilerle bezeyerek sanatçının popülaritisini artırıyor, yani bir nevi gizli reklam yapıyor. Sezen Aksu’nun oğlu Mithatcan ve Göksel ‘Yalan Dünya’ya konuk oyuncu olarak katılan örneklerden bazıları. Böylece bir taşla iki kuş vuruluyor. Sanatçı yeni çıkan albümünün lansmanı için bedava reklam yaparken, diziler de bu ünlü oyuncularla daha fazla reyting almaya çalışıyor.
Magazin programlarında,
‘talkshow’ ve kültür-sanat haberlerinde bu tür sanatçılara destek çıkmak ve kültürel ürünlerinin tanıtımında yardımcı olmak doğru ve çok güzel hareketler. Fakat gerçek kişilikleri kurgusal hikâyelerin içinde dizinin bir parçası gibi sunmak ve gizli pazarlama yöntemleriyle seyirciye tüketici gözüyle bakmak ne denli ahlaki bir girişim? Bence asıl tartışılması gereken nokta bu.
Perşembe akşamı‚ Galip Derviş’te ülkemiz insanı için yepyeni bir şey denendi. Dizinin bu son bölümünde deyim yerindeyse
“Yeni Türkü’’ rüzgârı esti. Gerçek bir müzik grubu ve onun solisti Derya Köroğlu kurgusal bir hikâyenin kahramanları gibi dizide rol aldılar. Bir polisiye komedide gerçek kimliğiyle bir katil zanlısını oynamak aslına bakarsanız Yeni Türkü markası ve Derya Köroğlu için bayağı rizikolu bir girişim. Ayrıca bu kişi kamuoyunda çok sevilen ünlü bir sanatçıysa bu tür denemeler daha da zorlaşır. Fakat “Galip Derviş’’ ekibi ve başta yönetmen Barış Pirhasan hikâyeyi öylesine başarılı ve güzel kurgulamışlar ki, 45 dakikalık dizi Galip Derviş (Engin Günaydın’ın her gün daha da güzelleşen oyunculuğuyla) ve Derya Köroğlu’nun sanatsal şovuna dönüştü.
Galip Derviş Türk seyircisinin pek alışık olmadığı bir dizi. En olumlu yönü 45 dakika olması. Tür olarak da sulu ve absürt komedi anlayışını reddediyor. Ciddi bir komedi nasıl olur ve bu komedi heyecanlı bir polisiyeye nasıl dönüşür, görmek istiyorsanız bu diziyi takip edebilirsiniz. İlk bölümü yayımlandığında benim de eleştirdiğim Galip Derviş,
“Monk’’ dizisinden uyarlama. Özgün değil. Ana kahramanın tutkuları ve sapkınlıkları bu toprakların insanına çok yakın olmayan karakter özellikleri. Tüm bu zorluklarına rağmen dizi gittikçe bizden olmaya başladı, Engin Günaydın’ın da katkılarıyla karakterler Türkleşmeye başladı.
Aslında son bölüm de Monk’un bölüm hikâyesinden uyarlama. Amerikan versiyonunda temel aksiyon son günlerini yaşayan yaşlı bir rock yıldızının işlediği cinayet üstüne kuruluydu. Ama Galip Derviş ekibi bu hikâyeyi Yeni Türkü’ye uyarlarken ana aksı da değiştirip bize özgü bir dil oluşturmuşlar. Ve doğruyu söylemek gerekirse uyarlama hikâye Monk’tan daha iyi ve daha başarılı olmuş. Tabii Derya Köroğlu’nu katil değil, katil zanlısı suçsuz bir karaktere büründürmüşler. Engin Günaydın’ın harika oyunculuğu arkasına Yeni Türkü’nün rüzgârını da alınca ortaya muhteşem bir bölüm çıkmış. Bölümün tek aksayan tarafı, Türkiye’de pek rastlanmayan‚ Monk’tan birebir alınmış çıplak protestocu karakteri.
Sanal ve gizli reklam yerine bu şekilde dürüstçe yapılırsa, kurgusal pazarlama ve tanıtım yöntemi de doğal olarak ahlaki geliyor insana. Galip Derviş’in son bölümü dizi dünyasına bunu kanıtlamış oldu. Darısı bu işi eline yüzüne bulaştıranların başına...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Burada Laf Yok 2 Mart 2015
Beş Kardeş 22 Şubat 2015
Aşk, Tanrı ve Ceza 15 Şubat 2015

Günün Köşe Yazıları