Mehmet Çoban
Mehmet Çoban teleformat2012@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Galatasaray'ın Talih Kuşu

12 Mayıs 2013 Pazar

Sonunda bu da oldu. Diziler gerçek hayata müdahale etmeye başladı. Ruhlarımıza, duygularımıza, hayallerimize girdikleri yetmezmiş gibi, şimdi de futbola bulaştılar. Şampiyon olan takımın bayrağını çöpe atacak denli de densizleştiler. Yakında diziler üzerinden, İddaa’da manipülasyon yapılır, maçlarda şike teşebbüsü olursa hiç şaşırmayın.
Bu ülkede şöyle bir senaryonun gerçekleşmeyeceğine kim güvence verebilir? Örneğin, Fenerbahçe-Galatasaray derbisi var, şampiyonluğu belirleyecek maç (Bu hafta aslında pek önemi kalmadı bu derbinin, ama neyse biz senaryoda biraz uçalım), şike yapmak isteyen başkanlardan biri o haftanın en çok reyting alan dizisine sponsor oluyor.
‘Kurtlar Vadisi’ne veya ‘Muhteşem Yüzyıl’a mesela. Fazla parası olmayan takım yöneticileri de yeni başlayan komedi dizilerinden birine, mesela, ‘Salih Kuşu’na yatırım yapıyor. Tabii sponsor olarak. O hafta o dizide rakip takıma karşı renklerinden tutun da bayrağına dek onur kırıcı ve sporcuları moralmen çökertici her türlü pespaye kampanya kurgulanıyor. Oyuncuların, taraftarın psikolojisi bozuluyor, sonunda rakip takım kaybediyor ve şikeci başkanın takımı sanal dünyanın katkılarıyla şampiyon oluyor. Olur mu, olur. Burası Türkiye. Bence spor camiası dizilerin insanlar üzerindeki psikolojik etkilerini irdeleyen amprik bir araştırma yaptırsın, dizilere yapacağı sponsorluk paralarının boşa gitmeyeceğini görür. Böylece dizi sektörüne yeni kaynak da yaratılmış olur.
Bu hafta Show TV’de başlayan,
‘Salih Kuşu’ dizisinde yaşanan bayrak krizi aslında medyanın nereye gittiğini sorgulayan önemli bir tartışmaya vesile olabilir: Kurmaca dünya gerçek hayata hâkim olabilir mi? “Fiktif” yani kurgusal ve sanal dünya reel yaşamı ne kadar manipüle edebilir? Toplumu dizayn etmek isteyen siyasi ve askeri Ar-Ge kuruluşlarının Hollywood’u manipülasyon aracı olarak kullandığını bilmeyen yok. Bilinçli bir strateji olmasa da Türk dizilerinin Arap dünyasında sanal bir özgürleşme rüzgârı başlattığını kimse yadsıyamaz. Spor camiası da yeşil sahalarda bükemediği bileği, dizilerde alt edebilir, dahası bayrağını duvardan söküp çöpe bile atabilir. Benden söylemesi futbolun dizileri keşfetme zamanı geldi de geçiyor bile. Burada çok ekmek var, çok.
Belki,
‘Salih Kuşu’nda Galatasaray bayrağını çöpe atma krizi yaşanmasaydı, bu dizi hiç tartışılmayacak, gündeme bile gelmeyecekti. Reklamın iyisi kötüsü yoktur mantığından hareket edecek olursak böyle bir sahnenin diziyi birdenbire sanal âlemin en çok konuşulanları arasına soktuğunu kabul etmek gerek. Galatasaray taraftarları bu sahneyi haklı olarak eleştiriyorlar, ama aslında telaşa mahal yok, sonuçta bunu da Galatasaray’ın ücretsiz reklamı olarak değerlendirmek mümkün. Burada asıl soru, özgür ve bağımsız olan sanat yaratıcılığına sınır koymak sansür değil midir? Bir dizide fanatikliği eleştirmek için bayrak yakılamaz mı, çöpe atılamaz mı? Eğer bir hata varsa dizinin sahibi olarak kim özür dilemeli? İlk özrü senarist Gani Müjde ‘tweet’liyor. Özrü kabahatinden büyük. Senaryoda böyle bir sahnenin olmadığını, bu sahnede yönetmenin inisiyatif kullandığını ve bu yüzden yönetmenin istifasını istediğini belirtiyor. Şu geldiğimiz hale bakın, bir senarist bir dizi yönetmeninin, yani dizinin yapımcıdan sonraki gerçek sahibinin istifasını isteyebiliyor. (Bu konuda çok ekmek var bize gelecek haftalarda.)
‘Salih Kuşu’nun nasıl bir dizi olduğuna gelince. Aslında dizi basit bir Kemal Sunal filmi kopyası. Hani şu yoksul bir mahalle delikanlısıyken sadece benzerliği yüzünden çok zengin bir işadamının yerine geçen Şaban hikâyelerinden... Gani Müjde, Harem’de olduğu gibi burada da fazla yorulmadan, sıradan ve birebir espriler üzerinden ortalama bir komedi yaratmaya çalışıyor. Seyirci basit şeyler istiyor diye bizden fikir seviyemizi de aşağılara çekmemizi beklemeye kimsenin hakkı yok. ‘Salih Kuşu’ eğer ‘Galip Derviş’in karşısında tutunmak istiyorsa daha çok fırın ekmek yemek zorunda. Yoksa Galatasaray’ın başına konmuş talih kuşu olmaktan öteye gidemez.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Burada Laf Yok 2 Mart 2015
Beş Kardeş 22 Şubat 2015
Aşk, Tanrı ve Ceza 15 Şubat 2015

Günün Köşe Yazıları