Mehmet Çoban
Mehmet Çoban teleformat2012@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Büyükbaş Hayvan Reklamı

01 Eylül 2013 Pazar

Büyükbaş hayvancılık sektörünü elbirliğiyle yok ettik ya, şimdi çare aranıyor.
Çözüm Kanal T’den geldi. Fikir muhteşem. Mükemmel bir buluş, bayıldım. Büyükbaş hayvancılığı kurtarsa kurtarsa televizyon üzerinden yapılacak doğrudan satış yöntemi kurtarır demişler. Çareyi tele marketingde bulmuşlar. Fakat televizyonda büyükbaş hayvan pazarlamak ve bunu çağrı merkezi üzerinden satmak kolay değil. Ülkem insanı ellemediği bir ürünü almaz. İlla dokunacak. Orasını burasını sıkacak, karpuz gibi kulağını dayayıp tok sesi geliyor mu diye bakacak. Ekranları başındaki seyircimiz öküze nasıl dokunsun? Mümkün mü? Yani ekranda doğrudan satış zor. Ayrıca RTÜK var. Oha der, bir öküz satılmamıştı televizyonlarda, bu kadarı da fazla deyip, basar cezayı. Başka bir pazarlama yöntemi bulmak gerek.
Çareyi örtülü reklamda bulmuş kanal yöneticileri. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Ama örtülüsü, gizlisi, saklısı olur. Yeter ki yöntemini bul. Bir öküz beyazcamda nasıl pazarlanır? Tele marketingciler son zamanlarda çokça kullanmaya başladı bu yöntemi. Ciddi bir sağlık programı formatıymış gibi çıkarıyorlar çakma doktor veya sağlık uzmanını ekrana, çatır çatır ürün pazarlıyorlar. Cinsel gücü artıran bitkisel tabletlerden -yakında organik tabletler de çıkarsa şaşırmayın- glikozla beslenen ballara dek aklınıza gelen her şey satılıyor bu ürün pazarlama, pardon sağlık programlarında.
Sahi RTÜK bunlara yaptırım uyguluyor mu? Tarım ülkesi güzel yurdumda hayvancılığın neden öldüğünü anlamak istiyorsanız medyaya bakmanız yeterli. Et bitti bu ülkede, et. Zaten satılan eti de vatandaş o kadar para verip alamıyor ki. Kim biliyor aldığımız etin gerçekte ne eti olduğunu? Ama... Sağlıklı bir öküzün ekrana çıktığını düşünün. Evet sayın seyirciler, canlı ve taze bir öküz canlı yayında. Hem de haber programında spikerle röportaj yapan bir öküz bu. Bu öküz, öküzün trene baktığı gibi uzatılan mikrofona baksa da, konuşuyor. Hem de siyasi demeçler veriyor. Duygusal. Ağlamanın önemi ve anlamı konusunda fikir geliştirebilecek denli filozof. Şimdi bu öküzün eti yenmez mi? Ekran başındaki seyirci bu öküzü satın almaz mı?
Yanlış anlaşılmasın. Televizyonlarda doğrudan satışa falan karşı değilim. Bu ülkeye
“Tele Çarşı” gibi bir marka kazandıran biri olarak bu tür satış yöntemlerini aslında çok önemsiyorum. Ama bu iş düzgün ve iyi yapılmalı. Aynen Kanal T’nin yaptığı gibi. Sadece ürün satmak değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projesi de olarak görülmeli bu tür ürün pazarlama yöntemleri.
Bir taşla üç kuş işte böyle vurulur. Şekilde görüldüğü gibi.
BİR. Haberlerde gizli reklamla öküz pazarlayarak batmış büyükbaş hayvancılık sektörüne destek çıkıyor.
İKİ. Mısır ve Suriye’yle ilgili duyarlı siyasi mesajlar vererek iktidarın duygularını paylaşıyor.
ÜÇ. Bir haber programında yaptığı küçük bir büyükbaş atraksiyonuyla ulusal kanallardan daha fazla ses getirerek kendi reklamını yapıyor. Daha ne istiyorsunuz?
“Temiz toplum, temiz ekran!’’ sloganıyla çok temiz bir başlangıç yapmıştı Kanal T zamanında. (Kanal T’nin “t”si de temizlikten geliyor). Kuruluşunda benim de katkım olduğu için övünerek söyleyebilirim. Temiz bir reklam olmuş. Bravo yani.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Burada Laf Yok 2 Mart 2015
Beş Kardeş 22 Şubat 2015
Aşk, Tanrı ve Ceza 15 Şubat 2015

Günün Köşe Yazıları