Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ağlatan Dans
Survivor’u Turabi kazandı. Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilir mi? Bu sorunun yanıtını Survivor’da bulabiliriz: Gökhan Keser’in Turabi’ye karşı şansı var mıydı? Hayır. Çatıcıların son dansı ülkem insanının yarısı için “Ağlatan Dans”a dönüştü.
Sahi yüzde 50 niye bu kadar hayatın dışına itildi? Reel siyasetten niye bu denli uzaklaştı?
Bu sorunun yanıtı da “Kış Uykusu”nda gizli. Orada bir Aydın var uzakta. Kapadokya’da. Yaşama küskün. Aşk yorgunu. Gizleniyor. Kendinden. Hayattan. Çoktan terk etmişler aslında Aydın gibileri bu toprakları. Ruh gibi dolaşıyorlar ortalıkta. Oysa ruhları yaban ellerde yalnız mültecileri oynuyor. Sürgündeler. Farkında değiller. Nuri Bilge Ceylan ne güzel anlatıyor bu ruh halini. Ne yaman çelişki? Benim yalnız ve güzel ülkemde hâlâ sinema yapılıyor. Hem de hasından.
Ve gençler geliyor. TÜRSAK’ın “Geleceğin Sineması” adında çok anlamlı bir yarışması var. Sinema okuyan üniversite öğrencilerinin kısa film senaryolarını destekliyorlar. “Kış Uykusu”ndan çıkıp bu gençlerin ödül törenine gidince daha bir umutlandım. Geleceğin pırıl pırıl 20 sinemacısıyla karşılaşınca bu ülkede yaşadığım için şanslı olduğumu bile düşündüm. Ödül alanların arasında Çanakkale Üniversitesi’nden bir öğrenci vardı. Proje dosyasını yarışmaya gönderebilmek için cebindeki son 20 lirasını kargoya yatıran ve iki gün aç kalan bir sinemacı. Utanarak anlatıyordu. Açlıktan ve utançtan film üreten gençler çıkıyor bu topraklardan. Ne diyeyim? Siyaset utansın. “Şimdi ne yapacaksın?” diye sordum aç ama umutlu genç sinemacıya? “Üç beş kuruşa dizilerde asistanlık yapmak için iş arayacağım” diyordu. İstanbul’da tutunmak için başka çaresi yoktu. Ne yaman çelişki Yarabbim?
Ekmek kavgası ve hayallerimiz. Hangisi kazanır? Alın size bir Cumhurbaşkanlığı seçimi sorusu daha. Emek, umut ve sevgi siyasete galip gelir mi? Hayal mi?
Hayal Kahvesi’nde Melis Danişmend söylüyordu o gece: “Haberin yok, ölüyorum! Azdı yine deli gönül. Üzerine geliyorum. Geçti yine boş bir ömür. Gözlerinden öpüyorum.” Ben de yüreğimi umutla doldurup “iyi ki bu kentte yaşıyorum” diyorum. Bırakma beni “Ulan İstanbul.”
Televizyonda yeni bir dizinin fragmanı dönüyor. Adı “Ulan İstanbul.” “Haberin yok ölüyorum” şarkısını söyleyerek son nefesini vermekte olan televizyona hâlâ iyi diziler çekilebilir mi? İmkânsız mı? Çıkmayan candan umut kesilmezmiş. Show TV’de başlayan yeni dizi “Ağlatan Dans” imkânsız aşkı anlatıyor. Farklı kültürlerden iki ailenin çocukları, Çerkes genci Zoloy (Kıvanç Kasabalı) ile Türk kızı Begüm’ün (Öykü Çelik) imkânsız aşkını. Çerkes kültürünün anlatıldığı ilk dizi bu Türk televizyon tarihinde. Tesadüfe bakın ki dizi Çanakkale’de çekiliyor. İstanbul’da iş arayan genç sinemacı Çanakkale’deki dizide iş bulabilir mi? İmkânsız mı?
Ağlatan Dans’ın jenerik müziği harika. Lakin hikâye zayıf. Aksak. Âşıkların babalarının birbirlerini öldürdüğü çelişkisiyle imkânsız aşkı beslemeye çalışıyor. Oysa Çerkeslerin Ağlatan Dans şarkısı başlı başına büyük bir hikâye.
İnşallah dizinin akıbeti çatıcıların son dansı gibi olmaz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Bakan Tekin'den, İmamoğlu'na 'kreş' yanıtı