Mehmet Ali Güller

Dervişizm

17 Haziran 2023 Cumartesi

Seçim süreci boyunca pek çok kez yazdık: İki seçenek arasında birincisi ekonomi-politik açıdan, ikincisi de dış politika bakımından temelde fark yok; iki seçenek de neoliberal ekonomi programı uygulayacak, iki seçenek de NATO’cu...

Somutlarsak Millet İttifakı’nın ekonomistleri olarak örneğin Ali Babacan ya da Faik Öztrak ile Cumhur İttifakı’nın ekonomiyi teslim ettiği Mehmet Şimşek arasında renk farkı yok, ton farkı var.

Nitekim üç ismi de program düzeyinde Kemal Derviş parantezine alabiliriz. AKP’nin CHP’li Kemal Derviş’in programını devralarak uygulaması bile bu benzeşmenin göstergesidir.

Özetle, Kemal Derviş programı 23 yıldır iktidardır ve Dervişizm Cumhur İttifakı’nın da Millet İttifakı’nın da ekonomi-politiğinin adıdır.

‘YENİ CHP’ EŞİTTİR ‘ESKİ AKP’

Aslında ideolojik plandaki bu benzeşme halini, yakın dönemdeki iki örnek uygulamada net şekilde gördük: Anımsayacaksınız, iki örneği de iki ayrı yazıda eleştirmiştik.

İlki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Biz hangi yanlışları terk ettiysek artık Saray tam odur” sözleriydi. Bu sözler şu anlama geliyordu: CHP yenilenmiş “eski AKP” olmuş, AKP de yenilenmiş “eski CHP” olmuştur.

İkinci örnek de seçim cepheleşmesiydi ve bu köşede “karşıtların yan yana, benzerlerin karşı karşıya gelebildiği bir gevşek cepheleşme” diye tarif etmiştik. Her iki tarafta da siyasal İslamcılar, her iki tarafta da milliyetçiler yer alabildi. Hatta daha ilginci, ilk turun üçüncü gelen ittifakı, ikinci turda ikiye bölünüp ayrı ayrı seçenekleri destekleyebildi.

Ve taze örnek: CHP’li Abdüllatif Şener, Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini açıkladı! “Yeni CHP”li Şener, zaten “eski AKP”nin kurucusuydu.

Özetle bu tablo bile seçenekler arasında renk değil, sadece ton farkı olduğunu resmetmektedir.

DERVİŞ-ŞİMŞEK BENZERLİĞİ

Daha ilginci de şudur: Erdoğan’ın ekonomiyi teslim ettiği Mehmet Şimşek, aslında daha önce Ali Babacan’larla birlikte hareket etmişti ancak DEVA’ya katılmamıştı. Yani karar değiştirmese ve Millet İttifakı seçimi kazansa, belki de yine ekonomi dümenine geçecekti.

Buna siyasette “benzerlerin benzer davranışları” yasası da diyebiliriz. Dünya Bankası başkan yardımcısıyken Türkiye’ye gelip ekonominin dümenine geçen Kemal Derviş, anımsayın, önce DSP’yi bölme operasyonunda İsmail Cem’lerle hareket etmiş ama kurulan YTP’ye katılmayıp, gidip CHP’ye üye olmuştu.

‘IMF’SİZ IMF PROGRAMI’

Özetle, hepsi aynıdır, neoliberalizmin pratisyenleridir: Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Kemal Derviş’in izleyicileridir...

Daha da somutlarsak İngiliz vatandaşı Mehmet Şimşek Londra tefecilerinin, CFR üyesi Hafize Gaye Erkan da New York bankerlerinin temsilcisidir.

AKP dönemlerinde adı değişse de temelde ekonomi programı aynıdır: Şimşek-Erkan ikilisi, Erdoğanizmin oluşturduğu programdaki sapmayı düzeltmeye geldiler; Erdoğan’ın “Hazine ve maliye bakanımızın Merkez Bankası’yla atacağı adımları kabullendik” sözü bile bu gerçeğin ifadesidir.

Nitekim kamucu iktisatçılarımızdan Prof. Dr. Aziz Konukman, bunu “IMF’siz IMF programı” diye nitelemiştir. (gazetebilim.com.tr, 8.6.2023).



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları