İSMMMO seçimlerinde yeniden aday olan Arıkan, odaların işlevsizleştirilmek istendiğini söyledi:

LEYLA TAVŞANOĞLU

Bu hafta sonu bir AKP klasiği daha yaşanacak. İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) bugün ve yarın genel kurulu var. Hükümet öyle görünüyor ki İSMMMO yönetimini de kontrolü altına almak için epeyce önceden kolları sıvamış. İSMMMO’nun kurucusu ve yıllardır başkanlığını yapan Yahya Arıkan, “Meslek odaları işlevsizleştirilmek isteniyor. Bu çok tehlikeli bir oyun. Meslek odalarının toplam bir milyon üyesi var. Bunlar ayağa kalkarlarsa hiç kimse yapılan işin altından kalkamaz” diyor.
- İSMMMO genel kurulunda pazar günü seçim var. Alınan duyumlara göre hükümet İSMMMO yönetimini ele geçirmek istiyor. Siz bu konuda ne dersiniz?
Y.A. - Bir kere bana özel olarak çıkarılan bir yasa ile bu benim başkanlıktaki son dönemim olacak. Eğer seçilirsem tabii.
Bütün meslek örgütlerini ele geçirmek gördüğüm kadarıyla hükümetin genel politikası. Meslek odaları yönetimlerinin kendisi gibi düşünmesini istiyor. Benden olsun, diyor. Biz 23 yılda çok önemli işler başardık. Bir kere meslek odaları siyasetin arka bahçesi olarak görülmemeli. Barolar hukuk, tabipler sağlık, mimar mühendisler kentle ilgili alanlarla ilgili olmak üzere meslek odaları kendi alanında politika üreten kuruluşlar olmalı. Biz de İSMMMO olarak ekonomi alanında politika üretmeliyiz. İSMMMO’nun bu görevini başarıyla sürdürdüğünü söyleyebilirim.
- İSMMMO’ya uygulanmak istenen özel bir seçim sistemi var...
Y.A. - Evet. Diğer Oda’lara olmayan nispi seçim sistemi uygulanıyor. Bu İSMMMO dışında ne bir meslek odası, ne bir vakıf, ne bir dernek, ne de bir siyasi partide var.
- Neden?
Y.A. - İSMMMO’nun belli bir dik duruşu var. Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıktığımızı her yerde beyan ediyoruz. Sürekli teftiş altındayız. Üç defa denetimden geçtik. Genel kurula iki ay kala yine bir denetime geldiler.
- Demek ki Maliye müfettişleri, muhalefet belediyeleri gibi sizi de çok seviyorlar anlaşılan...
Y.A. - Evet. Çok seviyorlar. Biz de Maliye müfettişlerine özel bir oda hazırladık. Her zaman başımızın üzerinde yerleri var.
Nispi seçim sistemine dönersek... Düz baktığınız zaman çok demokratik bir sistem gibi görebilirsiniz. Yani seçime giren grupların hepsinin yönetime girmesi hedefleniyor. Ama esası bu değil. Ben bu farklı grupların yönetimde Truva atları olduğunu düşünüyorum. Çünkü amaç yönetimlerde huzuru bozmak ve kaos yaratmak. Nispi temsil sistemi başlayacaksa parlamentodan başlamalı. Ama hükümet kendine gelince buna yanaşmıyor.
Şu anda bütün odalarımızda genel kurullar yapılıyor. Örneğin Erzurum’da iki iki bir. Dolayısıyla da başkan seçemiyorlar. Van’da da iki iki bir. Orada da başkan seçiminde zorlanıyorlar. Bir kişi kilit noktası durumunda kalıyor. Oysa TBMM’de, ticaret ve sanayi odalarında, derneklerde, vakıflarda olduğu gibi şu yapılabilir: Çoğunluğu kim alıyorsa yönetimi de o oluşturur.
- Peki, İSMMMO’da başkanlık süreniz neden sınırlanıyor?
Y.A. - Anayasa Mahkemesi’nin iki ayrı kararı var. Birisi mali müşavirler odaları birisi de TOBB’la ilgili. Mali müşavirler odalarında başkan iki dönem üst üste görev yaptıktan sonra aradan iki dönem geçmeden yeniden başkanlığa seçilemiyor. Öte yandan yönetim kurulu üyeleri yıllarca seçilebilir. Buna sınırlama yok.
Daha da ilginci TOBB’da. Orada anayasaya göre başkan seçimleri için böyle bir süre sınırlaması yok. Yapılan bu ayrımın nedenini bilemiyorum. İSMMMO’dan neden endişe ediliyor, ne bekleniyor? Yalnız, aydın bir güç olduğumuzu biliyorum. 32 bin 500’ü aşkın üyemiz var. Bizim yönetim geçen seçimde yüzde 70’e, bir önceki seçimde yüzde 80’e yakın oy aldı. Bu kadar yüksek oranda oy alan bir siyasi parti Türkiye’de yok.
- Sizin bu kadar yüksek oy oranıyla seçilmenizin sırrı ne?
Y.A. - Bizim herkesi kucaklayıcı anlayışımızdan dolayı bu oyları alıyoruz. İkincisi de dik duruşumuz ve yayımladığımız raporlar birilerini rahatsız ediyor ki şu anda seçimler için müthiş para harcıyorlar. Tabii ki yarış olacak ki yönetimde olan insanlar kendilerini yenileyecekler. Ben teksesliliği asla kabul etmiyorum. Örneğin yasada olmamasına rağmen bir danışma meclisi oluşturduk ve seçime giren gruplardan temsilciler aldık. Çokseslilik her zaman yararlıdır.
Geçenlerde bir yemek düzenlediler. Bütün üyelerimizin tüyleri diken diken oldu. Sloganları “İSMMMO’ya bakanlarla yürüyoruz”du. Bu ülkenin bakanları sadece onların bakanı mı? Sonradan bu sloganın bir balon olduğunu, hiçbir bakanın onların düzenlediği geceye gitmediğini öğrendik. Ama o sloganın kullanılması hiç şık ve doğru olmadı. Biz kendi olanaklarımızla seçim sürecini götürüyoruz. Şu ana kadar İstanbul’da on kadar kahvaltıya katıldım. Bu kahvaltıların parasını herkes kendi cebinden ödedi.
- Peki, diğerleri?
Y.A. - O çarkın nasıl döndüğünün hesabını verecekler. Biz seçim masraflarımızı grubumuzun düzenlediği gecelerle karşılıyoruz. Bu gecelere her seferinde 1200 ile 1500 arası kişi katıldı. Seçimlerde bu kadar büyük yatırım yapmanın, işi bu kadar baskı altına almaya çalışmanın ters tepeceğine inanıyorum. Bizim camia çok aydındır. Sandığa giderken kimin ne yaptığını, kimin bu mesleği nereye taşıyacağını çok iyi görüyor. Bizim açımızdan bu seçim önemli.
- Özel önemi nedir?
Y.A. - İstanbul’da şu anda dokuz kişilik yönetimde altı arkadaşla temsil ediliyoruz. Bu sayıyı yediye çıkardığımız zaman nispi temsil iflas edecektir. Yönetici sayımızı yediye çıkaracağımıza da inanıyorum. Sonunda nispi temsilden vazgeçeceklerdir. Belki onun yerine sanayi ve ticaret odalarında olduğu gibi bir ara yöntem olan meclisler içinden yöneticiler seçilecektir. Ona fazla itiraz etmiyorum ama orada da siyasiler baskı yaparlar mı? İTO seçimleri ortada.
- Kafamı kurcalayan soru meslek odalarından hükümetin ne istediği. Siz buna bir yanıt verebiliyor musunuz?
Y.A. - Meslek odalarını işlevsiz kılmak istiyorlar. Bu çok tehlikeli bir girişim olur. Umarım bu anayasa değişikliğinde gündeme gelmez. Ama beyinlerde bu olduğunu biliyorum. Türkiye’de yedi meslek odası var. Toplam üye sayıları bir milyon.
Bunlar anayasanın 135. maddesine göre kamu kurumundaki meslek teşekkülleri olarak tanımlanıyorlar. Şu anda bu maddeyi kaldırmaya çalışıyorlar. Altını çizerek söylüyorum. Bu son derece tehlikeli olur. Meslek örgütlerinin kamusal boyutunu ortadan kaldırırsanız anarşi doğar. Hiç kimse doğabilecek zararları önleyemez.
Üye olma durumunu kaldırıp gönüllü üye olmayı getirmek istiyorlar. Bunu yaparlarsa A partisi bir oda, B partisi bir başka oda, sağcılar, solcular kendi odalarını kuracak. Bu tehlikeli bir oyun. Bir milyon kişilik meslek odaları ayağa kalkarlarsa bunun altından kimse kalkamaz. O yüzden mesleğinize, odanıza ve ülkenize sahip çıkın diyorum.

- Hükümetin İSMMMO yönetimini ele geçirmekteki esas amacı nedir?
Y.A. - Biraz da AKP yönetiminde yer alan meslektaşlarımızın işleri karıştırması olabilir. Bunların önemli kısmı İSMMMO’da bize karşı aday olup da kaybedenler. Örneğin şu andaki AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu yıllardır bize rakip listede adaylığını koyuyor. Herkesle kavga edelim, sokağa çıkalım anlayışı bizde yok. Ancak bıçak kemiğe dayanırsa sokağa çıkıyoruz. Bunu da mesleki talepleri yerine getirmek adına yapıyoruz. 13 Haziran 2012’de Taksim Meydanı’nda beş bin kişiyle Tünel’e yürüdük. Bu yıl martta yine beş bin arkadaşımızla yürüdük. Taleplerimiz meslektaşlarımız adına olanlar. Türkiye’nin büyümesinin, daha iyi yerlere gelmesinin yolu muhasebeden geçiyor. Bu, işletme için de geçerli. Bir işletmenin sağlıklı bir muhasebesi yoksa geleceğini göremez. Aslında kavgamız, mücadelemiz bu. Özellikle 23 yılda mesleği bir yere getirdik. Sırtımızdan para kazanılmasını engelledik. 350 binden fazla insanı ücretsiz eğittik.

YAHYA ARIKAN

Antalya, Akseki 1953 doğumlu. Atatürk Erkek Lisesi ve İstanbul Şişli Siyasal Bilimler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1988’de Beyoğlu Mali Müşavirler Muhasebeciler Derneği’nin kuruculuğu ve başkanlığını yaptı. Meslek yasasının 1990’da yürürlüğe girmesiyle birlikte Mart 1990’da yapılan seçimlerle İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) kurucu başkanı ve başkanı oldu.