Jale Özgentürk

Üretiyor, alamıyoruz

05 Ağustos 2022 Cuma

Çiğ fındığın kilosu 150, incirin 100, kayısının 70, üzümün 35 TL. Zeytinyağında ise yeni sezonda litre fiyatının 150 TL olacağı söyleniyor. Ekonomideki Türk modelinin faturasıyla artan maliyetler üreticiyi, fiyatlar tüketiciyi mağdur ediyor. 

Türkiye sekiz aydır sonu belli olmayan bir ekonomik modelin pençesinde. Modelin görünür yüzü Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, “büyümeyi” seçtik diyor da başka bir şey demiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da enflasyon, gelir dağılımının alt üst olması, dövizdeki patlama gibi sorunların nedenini, “istihdamı” tercih etmekle açıklıyor. 

Yaklaşık 70 milyon vatandaşı yoksulluk sınırının altına iten bu politikalar ne kadar istihdam yaratmış derseniz:

Türkiye İş Kurumu’nun verilerine göre geçen yıldan bugüne istihdam yaklaşık 2.5 milyon kişi artmış. Ancak Türkiye’de geniş tanımlı işsiz sayısı hala 8 milyon 387 bin.

Hükümetin tercihi ihracata dayalı büyümeden yana. Bu model de TL’nin değer kaybetmesi ile ucuz işçilik üzerine konumlanmış durumda. 

Tüm ekonominin dengelerini sarsan modelde büyümenin faturasını ise en ağır vatandaş ödüyor. Resmi yüzde 79.6, bağımsız kuruluşlara göre 176.04 olan enflasyonun altında inim inim inliyor. 

Erdoğan ve Nebati enflasyonda düşüş için sabır ve süre isterken en büyük felaket ise gıdada yaşanıyor. Yaz ve sonbahar ayları Türkiye’de meyve ve sebzenin bollaştığı, fiyatlarının düştüğü zamanlardı. Bu yıl ise artık yazı kışı kalmadı. Hiçbir üründe bolluk yaşanmadı, yaşanmayacak.

TANESİ 13 TL’YE İNCİR

Bugünler Türkiye’nin geleneksel tarım ürünleri incir, üzüm, zeytinyağı, kayısı ve fındıkta hasat zamanı. 

Hasat fındıkla başladı. Üreticiye ortalama 54 TL taban fiyat verildi. Üretici fındıkta mazot, gübre, işçilik gibi maliyetlerini ancak karşılayacak. Bu taban fiyatla iç piyasaya girecek fındığın fiyatı ise 180-200 TL olacak. 

Türkiye, dünya fındık üretiminde yüzde 70’in üzerinde bir payla açık ara lider. 

Türkiye incirde de dünyanın en fazla üretim yapan ülkesi. Dünya ihracatında ise yüzde 54 paya sahibiz. Bugünlerde pazarlara gelmeye başlayan incirin kilosu 100 TL. Geçen yıl kilosunu 13 TL’ye alırken bugün tanesi 13 TL.

LİTRESİ 150 TL OLACAK

Üzüm ve zeytinyağıda da aynı beklenti var. Üzümün kilosu 35 TL ile başladı, düşmesi beklenmiyor. Zeytinyağında ise serbest bırakılan ihracatın da etkisi ile tüketiciye yeni sezon fiyatının litresinin 150 TL’yi bulabileceği belirtiliyor.

İçler acısı bu durumu tarım uzmanı arkadaşım Ali Ekber Yıldırımla konuştuk. “Yüksek fiyatların sorumlusu ne yazık ki üretici değil. Maliyet artışları yüzünden büyük mağduriyet yaşıyorlar” diyor.

Akaryakıt zamları ve işçilik nedeniyle toplama maliyeti yüksek olduğu için bazı ürünlerin tarlada çürüdüğüne de tanık olmuş Yıldırım. “Tüketici ulaşamazken tarımda doğru dürüst bir organizasyonumuz da yok” diyor.  

Bir zamanların kendine yeten tarım ülkesi Türkiye’de halk neredeyse meyve sebzeyi unutacak. Bana göre hükümetin en büyük başarısızlığı bu!

FINDIKTA PARAYI YABANCI KAZANIYOR

Fındıkta yıllardır süren katma değer tartışması da yeniden gündemde. Türkiye fındık üretiminin yüzde 70’ini yapıyor. Elde ettiği gelir 2 milyar 260 milyon dolar kazanıyor. Yazar Şeref Oğuz da “Allah fındığı bize, aklı İtalyan Ferrero’ya vermiş. Fındık üretimimizle dünyada ilk sıralardayız ama sağladığımız gelir yıllık 2-2.5 milyar dolar dolayında geziniyor. Ferrero bizden aldığı fındıkla üretim yapıyor, 10-12 milyar Avro dolayında cirosu var” diyor. Türkiye’nin ihracatla büyümeyi ucuz işçilikle değil katma değerle yapması gerektiği daha net anlatılamaz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları