Jale Özgentürk

Türkiye Ukrayna’ya nefes

26 Ağustos 2022 Cuma

TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ mektubun yaptırımları suistimal etme riskine karşı olduğunu belirterek “Türkiye’nin politikaları Rusya’ya değil Ukrayna’ya nefes” diyor. 

Rusya ile Ukrayna arasında altı ayı geride bırakan savaşın faturası özellikle Avrupa ülkeleri için ağırlaşıyor. ABD ve AB ağırlıklı 30’dan fazla ülke, Rusya’ya yönelik yaptırım kararı aldı ve uyguluyor. Türkiye ise yakın ekonomik ilişkiler içindeki komşusu Rusya ile NATO müttefiki ABD arasında ince bir ip üzerinde yürüyor.

Türkiye’nin Rusya’yla ticari ilişkileri ciddi bir ivme kazanmış görünüyor. Üç ayda ihracat yüzde 45 arttı. Bu gelişmelerin ABD tarafında rahatsızlık yaratıp yaratmadığı ise merak ediliyordu. Geçen günlerde ABD Hazine Bakanı Yardımcısı Adewale Adeyemo’nun TÜSİAD’ın açıklaması ile ortaya çıkan iş dünyasına gönderdiği uyarı mektubu, rahatsızlığı gün yüzüne çıkardı.

Mektup, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’na (DEİK) da gönderilmiş. Türkiye ABD İş Konseyi Başkanı (TAİK) Mehmet Ali Yalçındağ’a mektubu sordum. Türkiye’nin politikalarının iyi iletişim ve güven ortamı tesis ederek anlatılması gerektiğini söyleyen ve Türkiye’nin savaştaki tutumunun çok net olduğunu anlatan Yalçındağ, “Bazı Batı kaynaklarında yansıtıldığının tam aksine, Türkiye Rusya’ya değil Ukrayna’ya nefes oldu” diyor. Yalçındağ’ın yorumları şöyle:

- Türkiye Rusya’ya yakın ya da eşit mesafede değil. Ukrayna’ya silah satıyoruz. Ülkemiz 350 bin Ukraynalı mülteciye ev sahipliği yapıyor. En önemlisi ise Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Buna eşit mesafe demek sadece kafaları bulandırır. 

- Rusya ise bizim Karadeniz’de sınır komşumuz. Her adımı ülkemizi doğrudan ilgilendiriyor. Enerji bağımlılığımızı azaltmak için gayret ediyoruz. Göreceksiniz, 2022’de Amerikan LNG’sini en çok alan ülke konumuna geleceğiz.

SUİSTİMAL UYARISI

- Bu mektupları şu biçimde değerlendirmekte fayda görüyorum. Herkesin Rusya ile ekonomik ilişkilerini kestiği bir dönemde biz artırmaya niyetlenmiş olabiliriz. Artan ekonomik ve ticari ilişkiler demek, artan para ve mal trafiği demek değil midir? Tesis edeceğimiz araçların, yaptırımlardan zarar görenler tarafından suistimal edilme riski taşıdığı doğru olabilir. 

- Bu artan trafik ve ulaşılabilirlik, yaptırım altında olan kişi ve kurumlarca kötüye kullanılmak istenecektir. Amerikan şirketleri ve finans kuruluşlarıyla ticari ilişki içerisinde olan Türk firmalarımızın kendi ilişkilerinin sürdürülebilirliği için bu hususa doğal olarak dikkat etmeleri gerekiyor. Ediyorlar zaten. 

ERDOĞAN EYLÜL’DE ABD’TE GİDİYOR

Yalçındağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Eylül’de New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılacağını belirtiyor. ABD ekonomi çevreleri ile iş dünyasının görüşmelerinin sürdüğünü belirten Yalçındağ, geçtiğimiz dönemde Amerikan Eximbank başkanını, ABD Ticaret Odası başkan yardımcısını ağırladıklarını anlatıyor ve şu bilgileri veriyor:

“Orta Asya ve Afrika’da Amerikan finansmanı ile Türk şirketlerinin işbirliğini geliştirmek için projelerimiz var. 21 Eylül’de New York’ta düzenleyeceğimiz yatırım konferansımızda teknoloji şirketlerimiz ile yatırım bankaları ve fonları buluşturacağız. Yine aynı gün 15 Amerikalı CEO ile Cumhurbaşkanımızın bir araya geleceği bir yuvarlak masa toplantısı üzerine çalışıyoruz.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları