Jale Özgentürk

Onca yoksulluğa değdi mi?

21 Ocak 2022 Cuma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz indirimi tutkusu turizm sezonuna kadar ara verdi. Faiz indirimi ile hem enflasyon patladı hem de kredi faizleri. Yurttaş fakirleşti. İş dünyası yüzde 14’e düşen politika faizini rüyasında bile göremiyor. 

Merkez Bankası geçen ay sinyalini verdiği gibi politika faizini yüzde 14’te sabit tuttu. Açıklamaya rağmen yine de sürpriz olabilir diye bekleyen ekonomi çevreleri, bu ay için nefes almış oldu. 

Bu ay diyoruz çünkü gelecek ay ne olacağı belli değil. Kulis bilgilerine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Nas neyi gerektiriyorsa onu yaparız” dediği faiz indiriminden “şimdilik” vazgeçti. Erdoğan’ın ikna olma nedeninin “dövizde yeniden hareketlenme” korkusu olduğu belirtiliyor.

İddialara göre politika faizi mayısa kadar yüzde 14 düzeyinde sabit kalacak. Yani turizm sezonundaki hareketlenmeye kadar. 

FATURA HALKA ÇIKTI

Olan, TL’de büyük hasara yol açan, “Faiz nedendir, enflasyon sonuç” teziyle başlayan inatlaşmayla bir yılda yoksullaşan yurttaşa oldu.

Geçen yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı yapan Berat Albayrak’la başlayan süreçte bakanlar, Merkez Bankası başkanları değişti. Ekonomik gerçeklerden kopan bu teoriyle 5 TL olan dolar kuru 18 TL’leri gördü. Şimdi büyük başarı gibi 13 TL ile normalleşmeden, parlak bir yıldan söz ediliyor. 

Eylül ayından itibaren dört toplantıda yüzde 19’dan yüzde 14’e düşürülen politika faizi neler yarattı, hatırlayalım: 

- Enflasyon yüzde 19.58’den yüzde 36.08’e çıktı. Üstelik bu TÜİK’in resmi rakamı. Aslında gerçek enflasyonun yüzde 50’nin üzerinde olduğu biliniyor.

- Dolar 8.57 liradan önce 18 TL’ye çıktı, şimdi 13 TL’nin üzerinde.

- Yüksek kur seviyesi, yüksek enflasyonla, iğneden ipliğe her şeye zam yapıldı, alım gücü düştü.

- Politika faizi yüzde 14’e inerken devletin borçlanma faizi de dahil tüm faizler patladı. İş dünyası bugün yüzde 40’tan aşağı finansman faizi bulamıyor. Yüzde 20’ye bile razı oluyor.

- Dövizin yükselmesi Türkiye’nin dış borçlarını yükseltti. Artan faizlerle gelecek kuşaklara devredilen borç katlanarak büyüyor.

- Doğalgaz ve petrole gelen zamlarla 80 TL’lik tüp gaz 230 TL’ye çıktı. Elektrik, doğalgaz faturaları uyku kaçırtıyor. 

EKONOMİ TEK KİŞİYE BAĞLI

Yurttaşın durumu malum. Yangının ortasında. İş dünyası nasıl karşıladı faiz kararını? Birkaç iş insanı ile konuştum. İşte onlardan mesaj:

- Politika faizinin ekonomik gerçeklerle ilgisi koptu. Kimseyi etkilemiyor. Faizin neden olmadığı pahalı bir deneyle kanıtlandı. 

- Piyasalarda dengeler bozuk. Güven yok. Bu ay faiz aynı kaldı ama gelecek ay ne olacağını bilmiyoruz. Döviz oynar mı oynamaz mı kimse bilmiyor.

- En kaygı verici şey öngörememek. Kimse ne olacak kestiremiyor. Ekonomistler bile yorumlayamıyor. Pozisyon alamıyoruz. 

- Tek kişinin kafasında her şey. O ne derse o oluyor. Siyasetin ticarete bu kadar etki ettiği başka bir dönem hatırlamıyoruz. 

Halk çaresiz, iş insanları salgında kullanılan Kredi Garanti Fonu gibi destekler istiyor yeniden. 

Bütün bunlar yaşanırken “2022 en parlak yıl olacak” sözlerine hâlâ inanan var mı? 


SUUDİ’LERİN ‘TÜRK MALI’ AMBARGOSU BİTECEK Mİ?

Ambargo ile Türkiye’den ev alanlara evlerini satma baskısı yapılırken Türk ürünü satan marketlere tepkiler artmıştı. Bazı marketler ise Türk malı damgalı ürünlere afişlerle karşı çıkmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerginlik yaşadığı ülkelerden Suudi Arabistan’la da ilişkileri düzeltmek için harekete geçti. Şubat ayında bu ülkeyi ziyaret edeceği açıklandı.

Aslında AKP’nin 2002 yılında iktidar olmasının ardından Türkiye’nin ilişkileri en hızlı canlandığı ülkelerden biri olmuştu Suudi Arabistan. Önce 1966’dan beri Türkiye’ye gelmeyen Kral Abdullah, 2006’da Türkiye’ye geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 2009’dan 2011’e kadar dört defa bu ülkeyi ziyaret etti. 

Ancak ilişkiler 2018’den sonra bozulmaya başladı. Gazeteci Cemal Kaçıkçı cinayeti, Türkiye’nin Körfez politikaları ile iki ülke ters düştü.

Gerginlik resmi olmayan “ticari bir ambargoya” neden oldu. 

“Ülkemi seviyorum Türk malı kullanmıyorum.” Geçen yıl Suudi Arabistan’da en yetkili ağızlardan bile duyulan bir slogandı bu.

Türkiye’den ev alanlara evlerini satma baskısı, Türk ürünü satan marketlere tepkiler, gümrüklerde Türk malı damgalı ürünlere uygulanan engellemeler gerilimin en önemli yansımasıydı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi rakamlarına göre Suudi Arabistan’ın Türkiye’den yaptığı 2020’de 2.3 milyar dolar olan ihracat, 2021’de 186 milyon dolara kadar düştü.

Ambargo ilişkilerimiz iyi olmasa da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) sayesinde delindi. BAE’ye ihracat 2020’de 1.9 milyar dolar iken 2021’de bu rakam 3.2 milyar dolara çıktı.

O dönemde sohbet ettiğim ihracatçılara ziyareti sordum. Bu gelişmeler umut vermiş.

İhracatının ağırlığı Avrupa olduğu halde umudunu yeniden Körfez ülkelerine bağlayan Türkiye’ye ise bu yakınlaşmalar ne getirecek, göreceğiz! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları