Jale Özgentürk

İş dünyasında büyük korku

12 Temmuz 2024 Cuma

 

Türkiye gerçekten acı bir dönemden geçiyor. “Geçinemiyorum” diye ağlayan emekiler sokakta. Açlık sınırının altında kalan asgari ücrete zam yok. 8 milyon emekliden 1.8 milyonunun maaşı hiç artmayacak, 10 bin TL alacak. Emekli ve memur da yüzde 24 artışla yetinecek. 

Uluslararası Para Fonu (IMF) tandanslı ekonomik politikanın uygulayıcısı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün TÜSİAD’da yaptığı konuşmada “Zor geride kaldı. Programın bedelini dar gelirliye ödetmeyeceğiz” dese de bedelin en ağırını ücretliler, emekliler ödüyor. Şimşek’in açıklamasına göre de daha üç yıl inim inim inleyeceğiz. 

İlacın en acı kısmını yurttaş bir yıldır içiyor. Ancak faturanın dalga dalga tüm kesimlere yayıldığı da iş dünyasından yükselen seslerle anlaşılıyor. 

Türkiye’nin 81 ilinde örgütlü 1.2 milyon üyeye sahip Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu’nun dün yaptığı açıklama giderek bu kez şirketlerde yaşanacak kara tablonun sinyallerini veriyor. 

DEDİKODU KAZANI

“Ülkemizin ufkunu karamsarlık bulutlarıyla kapatmak isteyen fitne, fesat üreticileri yine işbaşında. Dedikodu kazanının ateşi harlanıyor. Şirketlerimize itibar cellatlığı yapılıyor. Şirket listeleri paylaşılıyor: Bazı il ve ilçelerimizde sektörlerle, firmalarla ilgili ‘zordalar, batıyorlar’ gibi dedikodular çıkarmak, altına adını yazma cesareti olmadan batacak şirketler listelerini iletişim kanallarından paylaşmak alçaklıktır, ahlaksızlıktır, suçtur.”

Hisarcıklıoğlu’nu sert tepkiye iten neden bir süredir piyasada yaşanan gelişmeler. Konkordatotakip.com’un verileri bir süredir basında yer alıyor. İlk altı ayda 600 firma konkordato ilan etmek için başvuruda bulunmuş. Başvuran firmalar arasında Türkiye’den büyük şirketleri yer alıyor. Arven İlaç, Marmara Forum gibi... 

Piyasada zor durumda olduğu iddia edilen öyle şirketler var ki şaşarsınız!

Konkordato ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon dönemlerinde yaygınlaşan bir hukuki koruma mekanizması. Birçok firmanın iflasın eşiğinden dönmek amacıyla tutunduğu son dal.

Hisarcıklıoğlu bankalara da çağrı yapıyor: “Unutmayın reel sektör ve finans sektörü aynı elmanın iki yarısıdır. Dedikodulara bakarak hareket etmeyin, sektörlerimizin ve firmalarımızın yanında durmaya devam edin.” 

BU KRİZ FARKLI

Konkordatoların furyaya dönüştüğü tarihlerden biri 2018 yılı idi. Yine yüksek enflasyon ve kurlarda hareketlenmenin yaşandığı dönem. Türkiye’nin tek adam yönetimine geçmesinin ardından “faiz neden enflasyon sonuç” adımlarının yaklaştığı dönem. 

Konkordato konusunda uzman hukukçu Şevket Çelik, bu dönemin 2018 krizinden farklı olduğunu söylüyor ve şunları anlatıyor:

“O dönemde borçlu şirketler ağırlıktaydı. Borçlarını ödeyemiyordu. Pandemi sayesinde bankalarla mayaya oturuldu ve yüzdürüldü. Sorun bu kez farklı. Zor durumda olanların yüzde 80’i iyi durumda reel firmalar. Türkiye’de şirketlerin özsermayesi yetersiz. Yüzde 70-80 faizler nedeniyle bankalar teminatı bile olsa şirketlere krediyi kesti. Borç karşılığında kendilerine  gayrimenkul kaymasını istemiyorlar. Şirketlerin işletme sermayesine ihtiyacı var.”

Çelik’e göre bu firmaların yüzde 60’ı bu süreçten çıksa da yüzde 40’ı iflas edecek. 

Türkiye geçen yıl 100. yılını kutladı. 100 yılı deviren kurum sayı bir elin parmaklarını geçmiyor. Çünkü ekonomi 10-15 yılda bir yaşadığı krizlerle gelişemiyor. Kaynaklar yanlış kullanılıyor. 

Dünyada büyük bir değişim dönüşüm tartışması yaşanırken, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm artık kapıya dayanmışken biz yine yanlış politikaların yarattığı kayıpları konuşuyoruz. 

Batan bir firma binlerce işsiz demek. Şimşek’e göre “işgücü piyasasında işler iyi gidiyor”.

Gerçekler ortada. Lafla peynir gemisi ne yazık ki yürümüyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları