Jale Özgentürk

5G’yi Çin’den almayın

26 Haziran 2020 Cuma

ABD-Çin ekonomik geriliminde Trump, Türkiye’yi de yanında görmek istiyor ama şartları var

Çin’deki tedarik zincirini ülkesine çekmek isteyen ABD, ilaç ve sağlık konularında ise müttefik ülkelerle hareket etmek istiyor. Bunun için milyarlarca dolar kredi ayırdı. Türkiye’nin liste başında olduğu söyleniyor. Ancak önemli şart, Huawei ile çalışmaların durdurulması.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin arasında pandemi süreciyle başlayan gerilim tırmanıyor. Sağlık nedeniyle başlayan gerilim, dünya ekonomisini de yeniden altüst edecek bir yola girmiş durumda. Donald Trump hükümetinin amacı, ABD’li şirketlerin Çin’de olan tedarik zincirlerini ülkesine taşımak. Önceki gün Reuters’ta bir haber yer aldı. Habere göre Çin’in “Kuşak Yol” projesine alternatif yaratmak için kurulan “Yeni Amerikan Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kurumu, üretimini ABD’ye taşıyan şirketlere milyarlarca dolar kredi verebilecek” bilgisi yer alıyordu.

Türkiye ile ABD arasında bir süredir 100 milyar dolarlık bir ticaret hedefi var. ABD Başkanı Donald Trump’la Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arası da bütün engellere rağmen iyi. Bu ilişkilerin ısınmasında TürkiyeABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın başrol oynadığı da bilinen bir gerçek. TAİK’in önceki gün de bir konuğu vardı. ABD’li Senatör Lindsey Graham ile online toplantı düzenlendi. Bu toplantının ana konularından biri de tedarik zincirlerinin Çin’den kaydırılmasıydı.

Senatör Graham, toplantıda “Şahsen Türkiye’nin yerinde olsaydım, Çin’in tıbbi ve ilaç sanayiinde üstünlüğüne alternatif olabilmenin yollarını arardım” dedi, ama bir şartla. “Çin konusunda bazı hassasiyetlerimiz var. Mesela en son görmek isteyeceğimiz şey müttefikimiz Türkiye’nin Huawei ile çalışmasıdır. Ortak çalışan ülkeleri tolere edemeyiz. 5G’yi bizden alın.” Bu sürecin Türkiye’ye nasıl yansıyacağını Yalçındağ’a sordum, yorumları şöyle:

- ABD yönetimi tedarik zincirlerini müttefiklerine kaydırmak önemli gündem maddeleri arasında. Türkiye bu anlamda listenin başında geliyor. Bu gerilimi yeni bir fırsat penceresi olarak görmek gerektiğine inanıyorum. ABD ile Çin gerilimi bütün dünyada heyecanla izleniyor. Ucuz maliyetin peşinden Çin’e giden üreticilerin kararı ne olacak? Zaman gösterecek.

Uzun sürmüş bir satış hikâyesi

Aras Kargo, 1979’da Meral ve Celal Aras tarafından küçük bir ofiste kurulan bir şirket. Bugün ise 10 binden fazla kişinin çalıştığı Türkiye’nin en büyük lojistik firmalarından biri. Aras Kargo, 2013’ten beri yabancı ortağı Austrian Post’la yılan hikâyesine dönen bir satış süreci yaşıyordu.

Şirketin ortakları Evrim Aras ve annesi Meral Aras’a göre, satış adil değildi ve kandırılmışlık duygusu yaşıyorlardı. İddialar arasında ise gasp, manipülasyon, kötü niyet, FETÖ gibi ciddi suçlamalar vardı. Anlaşmazlık, İsviçre’de Tahkim Mahkemesi’nde, Türkiye’de çeşitli ticaret ve ceza mahkemelerinde açılan davalarla uzun yıllar sürdü. Son üç yıldır ise şirketi kayyum yönetti. Önceki gün Avusturyalı Österreichische Post’un şirketi devralmak için Rekabet Kurumu’na başvuru yaptığı haberi geldi. Öğrendiğime göre davalar karşılıklı çekilmiş.

Evrim ve Meral Aras şirketten çekilirken Baran Aras yüzde 20 ile ortaklığa devam edecekmiş. Evrim Aras’a ulaşamadım. “Bu Türk sermayesine karşı bir gasptır ve kumpastır” diyen Aras, umarım “onur mücadelesinden iç rahatlığıyla” çıkmıştır!

Destek sürmezse çok kapıya kilit vurulur

Yeme içme sektörü, pandemi sürecinde en büyük yarayı alan sektörlerden. Kısa çalışma ödeneği sayesinde büyük bir istihdam kaybı yaşanmasa da gelecek parlak görünmüyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, turizm belgeli tesislere Ziraat Bankası kanalıyla kredi desteği verileceğini açıkladı.

Ancak sektörde 30 binden fazla yeme içme mekânı varken belgeli olanların sayısının sadece 400 olduğu belirtiliyor. Gamze Cizreli, bu sektörde BigChefs markasını yaratan önemli girişimcilerden biri. 6 Haziran’da yüzde 40 kapasite ile 6 şube hariç restoranları açtıklarını söylüyor. Tahmini, haziran ayını yüzde 40 performansla kapatmek.

Kiralar düzene girsin

Şirketlerin henüz tam başlamaması nedeniyle öğlen ciroları etkilenmiş. “Krizin başından itibaren hiçbir çalışanımızı işten çıkarmadık. Kısa çalışma ödeneğinden faydalandık. Eğer ikinci bir dalga olmazsa ekim ayından itibaren işlerimizin eski performansına yaklaşacağını öngörüyoruz” diyor. Cizreli, pandemiden sonra sektörde yepyeni bir düzen olacağını söylüyor ve şunları vurguluyor:

- Önümüzdeki süreçte devletin personel maaşlarına desteğinin devam etmesini öngörüyoruz. Kiralar da ciroya endekslenerek bir düzene oturtulabilirse sektördeki pek çok mekân ayakta kalabilir.

- Aksi takdirde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de restoranlarım pek çoğu kapılarına kilit vurmak zorunda kalacak.

- Tüm Türkiye’de 3 milyona yakın istihdama sahip. Bütün sektör adına istihdam desteği, uzun vadeli sektöre özel krediler en büyük beklentimiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları