Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bu Ülkede Ayık Gezmek Mümkün mü?
Devletin resmi kurumlarından biri olan TÜİK’in, açlık sınırını 255 YTL olarak belirttiği bu ülkede ayık gezmek mümkün mü? Vallahi çoluk çocuk, hepimizin çok yakında içkiden başka sığınılacak hiçbir şeyi kalmayacak. Gerçi içki de pahalı, onun yerine yeşil reçetesiz satılan çok ucuz ilaçlar var, cümleten onlara başvurmamız gerekecek, çünkü bu kadar keriz yerine konmak artık dayanılır gibi değil.
Yıllarca sağ hükümetler bu ülkeyi plansız programsız çok kötü yönetti ama AKP hükümeti hepsinin üstüne tüy dikti. Alkışlamak lazım. Ormanlar yanıyor, Orman Genel Müdür Yardımcısı, “Keneler de öldü” diye bir laf yumurtluyor. Ortalık birbirine girmiş, Ruslar binlerce Türk plakalı TIR’ı günlerce sınırda bekletiyor, sıkıntı Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’e bildiriliyor, bir çözüm bulması isteniyor, Bakan, “Biz de Rusları rahatsız ederiz” diye efeleniyor. Bu lafı sana öyle bir yedirirler ki, şaşar kalırsın. Bu arada Dışişleri’nin görmüş geçirmiş bürokratları saçlarını başlarını yoluyorlardır.
AKP artık yönetemiyor. Ve para da suyunu çekmek üzere. Boşuna İran Cumhurbaşkanı ve Sudan soykırımcısını bu ülkeye davet etmediler, resmen dilenci durumundayız. Ama ne gam türban ve içki yasağı var ya, ülkeyi bunlarla düze çıkaracaklar.
Madem iş içki yasağına gelip dayandı, Keçiörenli Metin Şahin içki sattığı için insafsızca dövüldü, Moda’nın en güzel yeri dolaylı olarak içkiye kapatıldı, biz de bildiklerimizi anlatalım. Malumunuz Anadolu topraklarında yaşayan tüm uygarlıklar içkiyi severlerdi. İlk Hıristiyanlar Kapadokya’yı bir şarap cennetine çevirmişlerdi, atalarımız kabul ettiğimiz Hititler daha çok biracıydılar. Yani genlerimizde ne kadar inkâr edersek edelim, bir içki kültürü var. İçki ne kadar yasaklanırsa yasaklansın insanlar bir yolunu bulup içecekler. Bu sadece bizde değil, dünyanın her yerinde böyle. Örneğin 1930’lu yıllarda içki Amerika’da yasaklandı, bu da mafyanın ekmeğine yağ sürdü, otuzlu yıllar Amerika’da kaçak içkinin su gibi tüketildiği yıllar oldu ve içki yasağı kalktı. Ben Gorbaçov zamanında davetli olarak 15 günlüğüne Rusya’ya gitmiştim. Gorbaçov sabahtan votkaya başlayan yurttaşlarına içki yasağı getirmişti ve o günlerde tam 100 bin kişi evinde yasak içki yaptıkları için hapisteydi. Pek çok Rus kardeşime sadece turistlerin alışveriş yapabildiği babuşkalardan (özel mağazalar) içki aldığımı itiraf ediyorum.
Şimdi gelelim en can alıcı hikâyeye.. efendim hatırladığım kadarıyla 12 yıl önce gazetem beni görevlendirdi. Konya’da üniversite öğrencisi genç erkekler ve genç kızlar ayrı otobüslere binmeye zorlanmışlardı. Ben de durumu bizzat yerinde görmek için Konya’ya gidecektim. Ramazan ayıydı. Gazetedeki büyüklerim “Aman Işıl olur olmaz yerde sigara içme, başın belaya girer” diye beni çok sıkı bir biçimde uyardılar. Öte yandan görev gereği otelde kalmayacaktım, ailecek tanıdığım çok güvenilir bir ailenin evinde konuk olacaktım.
Ve göreve başladım, eş dost vasıtasıyla durumu kavramaya çalışırken ansızın yanımda kendisini un tüccarı diye tanıtan, arabalı, oldukça genç bir adam belirdi. Ve adeta özel şoförüm gibi beni oradan oraya taşımaya başladı, ayrıca beni hiç bilmediğim meclislere soktu. Bu meclislerden biri de asansörsüz bir apartmanın çatısında bulunan Avcılar Kulübü’ydü. Oraya akşam yemeğine davet edildim, o zamanlar cep telefonu yok, yanında kaldığım aileye gideceğim yerin adresini verdim ve saat ona kadar gelmezsem beni aramaya çıkmalarını istedim.
Un tüccarının beni götürdüğü Avcılar Kulübü’nde önce adamın biri çiğ köfte yoğurdu, ardından çatı katının terasına çeşitli mezelerden bir masa kuruldu. Söylemeyi unuttum yemek yenilecek terasın dört bir tarafı kalın perdelerle örtülmüştü. Neyse konuklar gelmeye başladı, kentin adlarını şimdi sayamayacağım tüm yüksek bürokratları arz-ı endam ettiler. Ve rakılar çıkarıldı, bu arada ben perdeleri şöyle bir aralayıp caddeye baktığımda teravih namazından çıkan insanları görüyordum. Ve dört bir yanı kapalı çadır gibi terastaysa kadehler tokuşturuluyordu. Tabii hikâyenin sonunu merak ettiniz, bendeniz birden Konya oturak âlemlerini hatırlayıp, cesur gazeteci rolünden anında sıyrıldım ve un tüccarına beni evime götürmesini rica ettim. Artık nasıl söylemişsem adam anında kalktı ve beni eve bıraktı. Sonra ben gazetede bunları yazdım ve bir gün mahkemede tanık olmam için Konya’dan arandım. Asla muhbir vatandaş olamam kusura bakmasınlar, tanıklık yapmadım ama bu muhteşem kandırmacılığı anlatmadan geçemezdim.
Türbanın modası geçti arkadaşlar, şimdi AKP içki yasaklarıyla gündemi döndürmeye çalışacak çünkü kış geliyor ve AKP’nin Amerika’nın ileri karakolu yapmaya çalıştığı Türkiye’de işler iyice zorlaşıyor.
Not: İçkinin yasak olduğu İran’da ev votkasının nasıl yapıldığını bir güzel öğrendim, ihtiyaç halinde bana başvurunuz.
Bu arada önemli bir duyuru: Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Türkiye Merkezi ve Edebiyatçılar Birliği üyeleri 1 Eylül Barış Günü Taksim’de toplanıp 1 Mayıs 2008 olaylarını yeniden protesto ederek 2009 1 Mayıs’ına kadar yapılacak eylemlerin yol haritasını basına sunacaklar. Cümle yazarlara, çizerlere ve 1 Mayıs 2008’i içine sindiremeyen yurttaşlarımıza duyurulur.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
Fark kapanıyor, 4 parti barajı geçiyor!
-
Demirören Holding yöneticisine tutuklama!
-
'Erdoğan talimat verdi, Ali Erbaş durdurdu'
-
Erdoğan, Özel'e açtığı davada kaybetti
-
AKP'li milletvekilinden skandal sözler!
-
Gazeteci Meral Kara Delen hayatını kaybetti
-
'Kral Kaybederse' dizisinin Kenan Baran'ı gerçekte kim?
-
Devlet Bahçeli'den flaş 'TÜSİAD' çıkışı
-
Başkana bu kez sendika binasında gözaltı
-
Dokuz belediye başkanından Yavaş'a destek