Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ben kös kös oturup milletvekili adaylığı beklerken
Şaşırdınız değil mi? Evet, evde
kös kös otururken olur ya
birilerinin aklına düşerim,
birileri beni partisinden milletvekili
adayı yapar umuduyla telefon
bekledim. Öyle ya, elli yıldır ülkemin
gitmediğim yeri kalmadı, pamuk
toplayan işçilerle pamuk topladım.
Zonguldak’ta kömür madeninde 400
metreye inip dehlizlerde her zaman
bir miktar bulunan metan gazından
kafayı buldum. Suruç’ta, sınırda
kamplardaki çocukların toplarının hep
patlak olduğunu gördüm. Oğlunun
kemiklerini almak için ölüm orucuna
yatan Kemal amcanın koluna bir
uğur bileziği de ben taktım. 68
yılından beri pek çok eylemin sıradan
bir militanı oldum, içeri de girdim,
şu günlerde Çağlayan Adliyesi’nin
müdavimiyim. Savcı benimle dalga
geçiyor: “Gene mi siz?” Ağır cezada
PKK sempatizanı olarak 7 yıl hapisle
yargılandım. Yazılarımdan ötürü
gene adliyede sürekli türbanlı kızların
hakaretlerini sineye çekmek zorunda
kaldım. Bunları neden anlatıyorum:
Biraz övünmek gibi oldu, kısaca şu
ahir ömrümde bir de Meclis’e girmek
istedim. Eksik kalmasın.
Neyse sevgili dostlarım, okurlarım,
kimse beni aramadı; ben de
meydanlarda bir konuşma yapıp,
ülkemin kadınlarına seslendiğimi hayal
ettim. İşte konuşmamın metni:
“Sevgili kız kardeşlerim sözüm
sizedir! Bu ülke dişi bir ülkedir.
Bakmayın siz öyle her an televizyona
çıkıp hep aynı şeyleri söyleyen erkek
milletine! Bu ülke topraklarından tam 42
uygarlık geçmiş ve tüm bu uygarlıkların
tanrıları dişidir! Doğurganlığın simgesi
koca kalçalı Kibele ve gene bereketin
Tanrısı yüz memeli Artemis bizim
atalarımızdır. Karadeniz’in Amazonlarını
unutmak olmaz, güzelliğin, aşkın
Tanrısı Afrodit’ti de! Bilgelik ve savaş
stratejileriyle ünlü Athena’yı da
başköşeye koyuyorum.
Doğurganlık, bereket, aşk, bilgelik
bizim ellerimizde hayat bulur. Adalet
ve eşitlik de!
Şimdi günümüze gelelim, Kurtuluş
Savaşı sırasında ölen öküzün yerine
kağnısına kendini koşan, tezgâhlarında
savaşan erler için ayakkabı diken,
yaralılara şefkat dağıtan, meydanlarda
ülkenin bağımsızlığı için seslerini
yükselten kadınları asla unutmayın!
Ülkemizde yaşamış uygarlıkların açığa
çıkması için at sırtında dağları aşan
kadın arkeologları, gene at sırtında köy
köy dolaşan ebeleri unutmayın! Ailesi
izin vermediği için evden gizlice kaçıp
Köy Enstitülerinin kapısından içeri
giden ayakları çıplak kız çocuklarını
da unutmayın! İlk kez oy veren Hatice
ninenin parmak damgasını unutmayın!
Uzun bir zaman parçası içinde barış
ve eşitlik isteyen bu uğurda ölen
gencecik kızları, kadınları unutmayın!
Bir bombalı suikasta kurban giden
Bahriye Üçok’u, Behice Boran’ın
köylülere, işçilere seslenen sesindeki
umudu hep hatırlayın! Yirmi yıldır her
cumartesi günü öldürülen oğullarının,
kızlarının, kocalarının, amcalarının,
ağabeylerinin hesabını soran
Cumartesi Annelerini ve hepimize
hayat dersi veren Berfo anayı
unutmayın!
Hapishane kapılarında ‘Burada
Türkçe Konuşulur!’ yazısı altında
oğluyla görüşen ve sadece ‘Nasılsın?’
sözünü defalarca yineleyen o
Kürtçeden başka dil bilmeyen
annenin acısını unutmayın! Yıllardır
cezaevinden insanlara umut saçan
kadın mahkûmları unutmayın!
Diyarbakır’da en sevdiği yer olan
dört ayaklı minareyi çevresindekilere
aşkla anlatırken kurşunlanan Tahir
Elçi’nin eşi ve cenazede gözyaşları
sel olan kızını unutmayın. Berkin’in,
Ali İsmail Korkmaz’ın daha pek
çok haksız ölümün hesabını soran
ama yaşamdan, direnmekten asla
vazgeçmeyen kadınları unutmayın!
En önemlisi şu hayat pahalılığında evde bir kap yemek pişirmek için bir ekonomist gibi bilgece davranan, çocukları üşümesin diye saç kurutma makinesinin fönünü açıp öbür odada yaşamına son veren o gencecik kadını, tecavüze uğramak için kendileri pencereden atan, namus uğruna öldürülen, kızkardeşlerimizi hiç unutmayın!
Ve ülkesinin kadınlarına hak ettikleri değeri veren, onların önünü açan Mustafa Kemal Atatürk’ü de hiç unutmayın!
Ve unutmayın Cumhur İttifakı’nın iki
ortağı HÜDA PAR ve Yeniden Refah
Partisi’nin ve ülkede pıtrak gibi biten
tarikatların hedefinde en çok biz varız!
Bizi ortaçağ karanlığına gömmek
istiyorlar! Açıkça söylüyorlar ‘Kafalarını
keseriz!’ Ama unutmasınlar bu ülke
dişi bir ülkedir! Sizin zulmünüz vız gelir
tırıs gider!”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Yıkımda son perde
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Dünya çapındaki sıralama: Türkiye'den 4 üniversite
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- AKP'li Güler'den Ufuk Uras'a yanıt
- Galatasaray'da maç sonu gerginlik!
- Ölü ve yaralı var!