Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kendilerini kalkındırmışların adaleti

23 Aralık 2017 Cumartesi

Rıza Sarraf’ın açıklamalarına göre: AKP’nin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan öteki para cinsleri dışında, 50 milyon Avro rüşvet almış. İran ile yapılan işlerden de yüzde 50 kâr payı istemiş.
Rıza Sarraf’ın işleri için onun önüne bile yatacağını söyleyen AKP’nin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Çin’deki bankalara referans olmak için 100 bin dolar rüşvet almış.
AKP’nin Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, ambargolar yüzünden uluslararası para aktarması yapamayan petrol ve doğalgaz paralarını “altın ticareti” kılıfı altında Halk Bankası’ndan çıkarmış.
AKP’nin AB Bakanı Egemen Bağış, Sarraf’ın Türkiye’deki Aktif Bank’ta hesap açması reddedilince kendisine yardım etmiş.
Bütün bu rezillik ve kepazelikler, günlerce yazıldı, duyuruldu. Dünya âlem biliyor.
Gel gör ki, rüşvet alan Zafer Çağlayan da, Barış Güler de, yolsuz işler yapan Süleyman Aslan da, Egemen Bağış da akça ve de pakça vatandaşlar olarak yaşamayı sürdürüyorlar.
Bu rezaletin son perdesi karşısında bir tek “Cumhuriyet” savcısı yasalarca kendisine verilmiş görev gereği “Bu suçtur” deyip soruşturma açmıyor!
Bir dava daha:
TRT’de AKP döneminde yaşanan kadrolaşma konusunda savcılık iddianame hazırlıyor. AKP’nin TRT Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu casusluk cemaati FETÖ üyeliğinden 8 yıl hapis cezası alıyor.
Savcılık iddianamesinde, hapis cezası alan Koyuncu’yu genel müdür yardımcılığına atayan AKP’nin TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in 30 kez adı geçiyor. İddianamedeki sanıklar ve tanıklar, TRT’deki FETÖ kadrolaşmasına İbrahim Şahin’in neden olduğunu söylüyorlar.
İddianameyi hazırlayan “Cumhuriyet” savcısı dahil, bir tek savcı çıkıp İbrahim Şahin hakkında soruşturma ve kovuşturmaya gerek duymuyor!
İbrahim Şahin de, merkez valisi olarak devletten maaş almaya ve aramızda dolaşmaya devam ediyor.
Peki, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde savcılar ne mi yapıyor?
Saray’daki AKP’li ile ilgili karışık ilişkileri açıklayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu soruşturuyor.
Başka ne yapıyor?
Saray’a yakınlığı belgeli Danıştay Başkanı Zerrin Güngör adına yapılan başvuru üzerine, CHP’yi eleştiren açıklamalar yaptığı için Güngör’ü Danıştay Başkanlar Kurulu’na şikâyet eden avukat İsmail Sami Çakmak’ı soruşturuyor.
Neden mi?
Avukat İsmail Sami Çakmak, Danıştay’da dosya incelerken bir memur ile tartışmış!
Kendilerini kalkındırmakla meşgul olanların adaleti işte buraya kadar…

AK-REDİTE
Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), uygunluk belgelerinin güvenirliliğini ve geçerliliğini belirlemek için kurulmuştu.
Kurumun son durumunu belirleyen Sayıştay raporunu CHP’li Sibel Özdemir, Meclis’te açıkladı:
Temel mali tablolara yer verilmediği, mevzuatın öngördüğü sürede faaliyet raporunun açıklanmadığı, performans bilgi sisteminin değerlendirilmediği, bütçe gerçekleşmelerini takip edecek mekanizmanın oluşturulmadığı ve kullanılan örneklerin de ayrıntısına yer verilmediği tespitleri yapılmaktadır.
AKP sayesinde, kendisi akredite olamamış bir akreditasyon kurumumuz var, şükürler olsun.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları