Ezber Bozma Hatırası

29 Eylül 2012 Cumartesi
\n

\n

\n\n\n

Fotoğraf, 24 Aralık 1953te, yani Demokrat Parti döneminde daha henüz il olmayan Adıyamanda, CHP İlçe Başkanlığında çekilmiş.\n

\n

Daktilo yazan kişi icra memuru... DP iktidarı buyurmuş, CHP ilçe binasındaki mallar haczedilecek, tutanak tutuyor. CHPli yönetici ve üyeler de olayı izliyorlar.\n

\n

İcra memurunun haczedilmesi için listeye yazdığı mallar şunlar: Bir adet süpürge, bir adet saplı faraş, bir boş çekmece, birkaç adet soba borusu...\n

\n

Fotoğrafın arkasına şu not düşülmüş: DP iktidarının millet ve CHPye reva gördüğü zulüm örneklerinden canlı bir hatıra.\n

\n

Anılar ezber değil ki, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlunun yaptığı gibi Adnan Menderesin gömütüne gidip bozasın...\n

\n

\n\n\n

Hangisi?

\n\n\n

Bizim bildiğimiz iki Recep Tayyip Erdoğan yok. Bir tane var, ama o bir tanesi, aynı konuda iki ayrı şey söyleyebiliyor:\n

\n

23 Ağustos 2010 Giresun:Hükümet, Kandil ile anlaşıyormuş. Edep, edep. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer bunu ispat edemezseniz, bu şerefsizliktir, bu alçaklıktır. Bu hükümet hiçbir zaman terör örgütü ile masaya oturmamıştır, oturmaz. Ama bunlar ne Başbakanın söylediğine inanırlar, ne Milli Güvenlik Kurulunun açıklamasına inanırlar, ne AK Parti Genel Merkezinin yaptığı açıklamaya inanırlar.\n

\n

22 Eylül 2012, İstanbul- Osloda, benim talimatımla, devlet, kanı durdurmak için terörü sonlandırmak için bazı görüşmeler yapmıştır. Bunu defalarca söyledim, bugün tekrar söylüyorum.\n

\n

Sizce hangisine inansak?\n

\n

\n\n\n

Çok gizli

\n\n\n

1979’da öldürülen yurtsever Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakulun yeğeni, Cumhuriyetçi öğretmen Necip Yurdakul, Emniyet Genel Müdürlüğünden konuya ilişkin fotoğraf, bilgi ve belgelerin birer kopyasını istedi. Başvuruya yanıt geldi:\n

\n

Söz konusu talebinize ilişkin yapılan incelemede, şehit Emniyet Müdürü Cevat Yurdakula ait dosyanın gizlive çok gizligizlilik dereceli olduğu anlaşılmıştır. Talebinizin yerine getirilmesi genel müdürlüğümüzce uygun görülmemiştir.\n

\n

Dosyayı öyle bir gizlemişler ki, 33 yıldır Cevat Yurdakulu öldüren ve öldürtenler hâlâ bulunamıyor.

\n\n\n

Yorum

\n\n\n

Sokakta duyduğumuz Balyoz davası yorumu:\n

\n

Karacıdan havacısına, denizcisinden jandarmasına silahlı kuvvetlerin bir dönemdeki hemen tüm komutanları AKPye darbe planlamışlar, ama bir hocam paşa Hilmi Özkök ile senfonik paşa Aytaç Yalman araya girmiş, kahramanca önlemişler bu girişimi! Eğer öyleyse neden olayı o dönemde askeri yargıya yansıtmamışlar da göz yummuşlar? Göz yummuşlarsa neden yummuşlar?\n

\n

Vatandaşı hiç hafife almamak gerek.

\n\n\n

Şaşırtma\n

\n

\n\n\n

Pentagonun Türk ordusu üstündeki egemenliği bilinen bir şeydi. ABD yardımları kapsamındaki tasarımlarla (Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı -DSCA- kapsamındaki Uluslararası Askeri Eğitim ve Öğretim -İMET- programı gibi) eğitim gören Türk subayları, en üst komuta kademelerine kadar yükselirlerdi.\n

\n

Soğuk savaş süresince Türk ordusu, Amerikanın hem ülkedeki, hem de bölgedeki jandarmalığını üstlendi. Türkiyede ne zaman ulusal, toplumsal duyarlılık yükselse, ordu yurtseverlerin tepesine bindi, iç çatışmalar çıkarıldı, darbeler yapıldı.\n

\n

Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra, Türk ordusundaki alışıldık bağımlı anlayış, tutumda bir değişiklik oldu. ABD bölgedeki çıkarları uğruna Türkiyede PKK aracılığıyla yürütülen düşük yoğunluklu savaşı destekledi. Güneydoğuda sıcak savaş ile tanışan Türk subayları, aslında müttefik ile karşı karşıya kaldıklarını kavrayabildiler. PKK ile mücadelede de, birinci Körfez bunalımında da, ABDnin Irak saldırısı sonrası başa geçirilen çuval olayında da gördüler bunu.\n

\n

Bir bağımsız düşünebilme yeteneği gelişti Türk Silahlı Kuvvetlerinde. Yıllarca lojmanlarda, orduevlerinde ve kışlalarda otura otura unutulan ulusal bilinç, üst düzey komuta kademelerinde bile yerine geldi.\n

\n

İşte bu, hiç de hoş değildi. Önemli bir tehlikeydi!\n

\n

O tehlike bugün savuşturulmuş, ordudaki hoş karşılanmayan bilinç tasfiye edilmiştir.\n

\n

Recep Tayyip Erdoğan bundan hoşnut. Diyor ki, Şaşırtmaya devam edeceğiz.\n

\n

Söylediğinde bir ölçüde doğruluk payı var. Bir farkla: Devam edeceğizdeğil de, devam edebilirlerolmalı yüklem.\n

\n

Çünkü işlerine gelmediği anda şaşırtabilirler yine! Kendi iradesi ile şaşırttığını sananları da.\n

\n

\n\n\n

Gereken\n

\n

Balyoz davasının yargıçlarına bakarsanız, kimse onlara baskı yapamazmış...\n

\n

BaşbakanıYargıya gerekenleri söyledimdiyen bir memlekette baskı olmaz zaten, olsa olsa emir olur.\n

\n

\n\n\n

Yakışır\n

\n

Hasanoğlan devrime öncülük etmişti. Orada Yüksek Köy Enstitüsü açılmıştı. Yerini şimdi imam hatip okulu alıyor.\n

\n

Hasanoğlan Köy Enstitüsünden mezun yazar Talip ApaydınaNe dersiniz bu işediye sorduk. Olağandır dedi:\n

\n

Atatürkün makamında bugün kim oturuyor? Başbakanlıkta kim oturuyor? Hasan Âli Yücelin sandalyesinde bugün kim oturuyor? Eski Köy Enstitüsünün yerine imam hatip okulu. Yakışır. Nereden nereye...\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları