Hikmet Çetinkaya

Yoksulun Çocuğu Tarikatlara Teslim...

03 Nisan 2012 Salı
\n\n\n

Yaşam tıpkı solgun yelpaze kanatlarında, bir varmış bir yokmuş gibi akıp gidiyor.

\n

O kanatlarda öylesine acılar var ki, öylesine altüst gidiyor.

\n

Teşvikiye Camisinin avlusunda dostlarla bunu konuşurken, Orhan Erinç şöyle demişti:

\n

Hüseyin Başın üç yıl daha alacağı vardı hayattan!

\n

Sevgili Hüseyin Başı sonsuzluğa uğurlarken, Erinçin bu sözleri 12 Eylül faşist askeri yönetimini getirdi aklıma.

\n

Barış Derneği davasından 38 ay hapis yatmıştı.

\n

Daha açıkçası yaşamından üç yıl çalınmıştı...

\n

Bir ara Ali Sirmen, Melih Aşık, Aydın Boysanla sohbet ederken, o solgun yelpaze kanatlarına benzeyen anılar denizine dalmıştık.

\n

Aydın Boysan şöyle dedi cami avlusunda:

\n

Yahu biz eksiden meyhanelerde buluşurduk... Şimdi ise camilerde!

\n

Kelimelerin sessiz oyunu yüreklerimizde anlatılması güç tümceleri oluşturuyor gibiydi...

\n

***

\n

Bugün, yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarımızı anlatmaya, ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyi yazmaya çalışacağım.

\n

Mardinde öldürülen 11 yaşındaki çoban kız Berfin ve çok tartışılan eğitim yasası.

\n

Bir kuşak yetişti ölümlerin ve acıların içinde... İçimize acıları gömdük, kıpırtısız günleri yaşadık, nice ölümlere tanıklık ettik.

\n

Din bezirgânlarının, siyasetin göbeğindeki tarikatların halkı nasıl sömürdüğünü, 5 milyar Avroyu yeşil holdinglerle nasıl tokatladığını gördük.

\n

Tüm faili meçhul cinayetleri, eli kanlı terör örgütlerinin yaptığı katliamları... Devlet eliyle beslenen ve kollanan Hizbullahın, JİTEMin işlediği cinayetleri...

\n

Bunların hiçbiri aydınlatılmadı bugüne değin...

\n

Ne 70’ler, ne 80’ler ne 90lar!..

\n

***

\n

Eli kanlı canilerden, devlet içindeki örgütlü çetelerden hesap soramayan biz, şimdilerde Esaddan hesap soruyoruz:

\n

Suriyedeki katliamlara dur diyeceğiz...

\n

İstanbulda pazar günü yapılan toplantının amacı bu!

\n

İsrail İstihbarat Bakanı, İran-Suriye-Hizbullah birlikteliğinden söz ederken nedense İsrail-ABD ve Müslüman Kardeşler ittifakından söz etmiyor.

\n

Genişletilmiş Ortadoğu Projesinde taşeron arıyor ABD ve NATO...

\n

Türkiyeyle Suriyenin komşuluğu 877 kilometreyle ölçülüp yiğidim aslanımtürküsü devreye giriyor.

\n

Başbakan, bu arada esip gürlüyor...

\n

Aziz Yıldırımlı Fenerbahçeyi Şama götüren, Esaddan fahri doktora alan sanki Erdoğan değil...

\n

Yurdum insanının 2009 yılına bakmalarını, biraz olsun Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi katliamıyla ilgilenmelerini, Rahip Santora cinayetinin arka yüzünü görmelerini isterim.

\n

***

\n

Bir aldatmacanın egemen olduğu Türkiyede çakma gazetecilerköşebaşlarını tutmuş, kimisi ajan olmuş, kimisi iş takipçisi, müteahhit...

\n

Neden böyle yazıyorum!

\n

Medyanın görüntüsünü sergilemek için...

\n

Neredeyse tüm medya patronları hükümetin kulu, kölesi...

\n

Başbakan ya da bakanlar konuşmaya başlayınca, en önemli tartışma ve haber programları kesiliyor...

\n

Başbakan ve bakanlardan biri konuşuyor çünkü...

\n

Sıkıysa yayını durdurma!

\n

***

\n

Türkiyenin dününü ve bugününü düşündüm uzun uzun.

\n

Bu eğitim sistemi yoksul çocukları tarikat şeyhlerine iyice teslim edecek, sınav ve dershane odaklı bir düzen yaratılacaktır.

\n

Kuran ve Peygamberin Hayatı gibi seçmeli dersler işin kılıfıdır.

\n

Laiklik derseniz, Hüseyin Baş gibi sizlere ömür...

\n

Teşvikiye Camisi avlusu...

\n

Birer birer gidiyor dostlar, arkadaşlar...

\n

Ve yazımı noktalarken, Aydın Boysanın sözü geliyor yeniden aklıma:

\n

Yahu biz eskiden meyhanelerde buluşurduk... Şimdi ise camilerde!

\n

Ve yarın, 32 yıl sonra 12 Eylül faşist askeri darbesinin davası başlıyor.

\n

Bu darbe akan kanın durması için mi yapıldı, yoksa ABD emperyalizmini hoşnut etmek için mi?

\n

İşkenceciler, IMFnin kucağına oturanlar bu davanın neresinde olacak?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları