Hikmet Çetinkaya

Vicdansızsınız!..

17 Mayıs 2014 Cumartesi

Utanmak yok, sıkılmak yok...
Tüm televizyonlar canlı yayın yapıyor, beyzadeler, emeği çalanlar, devletin maden kömürünü kiralayıp, hiçbir güvenlik önlemi almadan işçileri ocağa sokanlar...
Yok tüm güvenlik önlemlerini almışlar, yok sigortasız işçi çalıştırmamışlar, yok 18 yaşını doldurmamış işçi yokmuş.
Beklediler, cenazeler gömülsün, ortalık yatışsın, imamlar Soma’ya gelip acılı ve öfkeli insanları sakinleştirsin:
“Madende ölenlerin hepsi şehit düştü, cennetin bahçelerine gitti, kışkırtmalara gelmeyin!”
Kimse konuşmayacak, gerçekleri açıklamayacak...
Muhteremler taşeron değilmiş, şirketmiş, taşeron işçileri yokmuş...
Yahu sen orayı devletten kiralıyorsun, çıkardığın kömürleri yine devlete satıyorsun...
Özelleştirme var mı?
Yok ama madeni kiralama var!
Alıcın kim?
Devlet!
Taş atıp kolun yorulmuyor, devlet ne kadar kömür çıkarırsan senden alıyor...
Yeme de yanında yat!
Birazcık vicdanın olsa, gerçekleri anlatsan, “hatalıyız” desen ne olacak?
Sendika başkanları, maden ve elektrik mühendisleri başkanları yalancı, sen doğrucu Davut öyle mi!

***

AKP iktidarının AK sermayesi kapkara çıktı, kömür karası varmış vicdanlarda, kömür...
Kendi sermayesini en az Reza kadar seviyormuş, minareyi çalan kılıfını hazırlarmış.
Doğru!
Minareli şiiri biliyorduk zaten, kutucukları, altınları, çelik kasaları, 700 bin liralık saatleri, talanı, yalanı...
Toroslar’dan Tunceli Ovacık’a; Bergama’dan Erzincan İliç’e dek “çokuluslu altın avcıları”nı...
Yağmayı!
Hukuksuzluğu!
Bir dönem çıkartılan yasalar, kararlar “demokratikleşmeydi”, şimdi ise “demokratikleşmeme” oldu.
Reza’ya başka Reza’lar eklendi...
Yasal iş! Madenin patronu çıkmış, şakır şakır ötüyor...
Gazeteciler soruyor, onlar masal anlatıyor!
“Size madenciliği anlatalım, madencilik zor iştir...”
Başbakan Erdoğan’a bir gazeteci sormuştu, katliamla ilgili...
Başbakan, şöyle yanıt vermişti:
“Siz madenciliği bilmiyorsunuz...” 1800’lü yıllar, 1900’lerin başları...
İngiltere ve Amerika madenlerindeki iş kazaları...
Yıl 2014...
Üçüncü Dünya ülkelerinde oluyor bu tür maden cinayetleri...
Almanya’da 65 yıldır madenlerde iş kazası olmadı!
Peki, Türkiye’de ILO standartlarına uygun İş Güvenliği Yasası var mı?

***

Ne kadar güzel gidiyordu işler...
Örgüt, çete, paralel devlet, haşhaşi, hainler...
İnlerine kadar girmek!
Çete olarak adlandırılan polis şefleriyle, savcılarla, yargıçlarla birlikte en kritik görevleri birlikte yapmışlardı...
Tamam, dedikleriniz doğru! Kaç polisin silahı alındı, kaç savcı ve yargıç yer değiştirdi?
Geçiniz bunları...
Devletin istihbaratı elinizde, bulun şu hainleri, hesap sorun paralel devleti oluşturanlardan...
Ses yok! Bugün aynı iktidar, Başbakan, bakanlar kendi sermayesine kefil oluyor Soma’da...
Madenin patronu, genel müdürü, tüm sorumluları aynı şeyi söylüyor:
“Suçumuz yok!” Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum:
“Katliam yapıldı...”
Hırsız var, katil var!
Emek hırsızları bunlar!
300 emekçi öldü, farkında mısınız beyzadeler!

***

İktidar kendi sermayesine hep kefil...
Peki 18 yaşını doldurmuş, doğru dürüst eğitim verilmeden Soma’da ya da başka maden ocaklarında yeraltına indirilmiş kaç genç var bugün...
Ölenler için “güzel öldüler” diyen bilim insanı kılıklı vicdansızlar, Başbakan’a tepki gösteren yurttaşa tekme atan o Başbakanlık danışmanına ne denir?
Tekmelenen kişi madende çalışanın bir yakını...
Tekme atan genç adam, içinde nasıl bir duygu var senin?
Bu kibir, küstahlık sadece sende değil...
Bu katliama “iş kazası” diyen herkeste var!
Yaslı, acılı bir kent Soma...
Madenden başka çalışacak işkolu yok o yörede...
Kırkağaç, Kınık, Savaştepe, Biga, Bandırma’da...
Vicdansızsınız, vicdansız!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları