Hikmet Çetinkaya

Saldırının Anatomisi...

28 Nisan 2010 Çarşamba

Haberi okuyunca hiç şaşırmadım ve şöyle dedim:

“Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar!”

Toygun Atilla’nın Hürriyet’te çıkan haberi çok önemliydi.

Cumhuriyet gazetesine 11 Mayıs 2006’da üçüncü bombayı atan Alparslan Arslan, ilk telefon görüşmesini Salih Kurter ve Süleyman Esen’le yapıyor. Kanlı Danıştay saldırısını gerçekleştirdiği 17 Mayıs 2006 sabahı Süleyman Esen ve Hasan Öztürk’le görüşüyor.

Saldırının ardından konuştuğu kişi Kemalettin Gülen.

Haberin bir bölümü şöyle:

“Süleyman Esen’in bir yıl içinde Salih Yaşar’la yaptığı telefon görüşmesi sayısı 1460.”

Peki Kemalettin Gülen kim?

Habere devam edelim:

“Fethullah Gülen’in yeğeni. Avukat Alparslan Arslan, 29 Ekim 2009’da yapılan çapraz sorgusunda Vakit gazetesinin Danıştay üyelerini hedef gösteren ‘işte üyeler’ başlıklı nüshasını kendisine Kemalettin Gülen’in verdiğini söyledi. Kemalettin Gülen’in ne Danıştay ne de Ergenekon davasında ifadesine başvuruldu. Kemalettin Gülen, telefon kayıtlarına göre Hamza Öztürk’le en yoğun telefon irtibatı olan kişi.”

Ergenekon gibi önemli bir davada niçin ifadesine başvurulmuyor Kemalettin Gülen’in?

***

Olayın bir başka ilginç ayrıntısı daha var...

Okuyalım:

“Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları verdiği iddia edilen Süleyman Esen’le Alparslan Arslan arasındaki telefon trafiği Cumhuriyet gazetesi bombalanmadan iki gün önce yani 3 Mayıs 2006’da yoğunlaşıyor.

Esen’in, Alparslan Arslan’la yaptığı görüşmelerden önce ve daha sonrasında konuştuğu kişi yine Salih Yaşar. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet’in bombalanması soruşturmasında bu kişinin adı hiç geçmedi.

Üstelik Ayhan Akbal adına kayıtlı numarayı kullanıyor telefonunda. Emekli imam Salih Kurter’in evinin en sık ziyaretçisi. Bugüne kadar gözaltına alınmadı. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesi bombalamasını yapan sanıklara, Salih Yaşar adı sorulmadı.”


Cumhuriyet’e yapılan bombalı saldırıların İlhan Selçuk tarafından düzenlendiğini yazan, dinci-tarikatçı ve yandaş medyanın gerçek yüzü ortaya çıkıyor.

Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) telefon görüşmelerinin ayrıntılı kayıtları ve dökümleri geldi.

Yukarıda adlarını verdiğim kişiler 1 Nisan 2006-28 Mayıs 2006 tarihleri arasında 145 kez telefonla birbirleriyle görüşüyor.

Cumhuriyet ve Danıştay saldırısıyla ilişkili soruşturmada Hamza Öztürk ve Salih Yaşar isimleri soruşturmayı yürüten polisin nedense hiç dikkatini çekmiyor.

Hamza Öztürk ve Salih Yaşar’ın bugüne değin ifadesine bile başvurulmuyor.

***

Bu yaşananlar Türkiye’nin nasıl bir durumda olduğunu gösteriyor.

Peki bu kişileri kimler koruyup kolluyor?

Süleyman Esen tutuksuz yargılanıyor, Hamza Öztürk, Salih Yaşar ifade bile vermiyorlar.

Hamza Öztürk’le en yoğun telefon görüşmesini yapan Fethullah Gülen’in yeğeni Kemalettin Gülen nerede?

Dışarıda!

Bu olup bitenler karşısında gerçekten şaşırıyorum!

Mustafa Balbay 14 aydır tutuklu, Tuncay Özkan 1.5 yıldır...

Neler oluyor bilen var mı?

Balbay ve Özkan Silivri Cezaevi’nde ama Cumhuriyet ve kanlı Danıştay saldırısını yapanlarla sıkı ilişkileri olanlar dışarıda.

Alparslan Arslan Silivri’de “deli numarası” yapıyor!

İşte buna benim aklım ermiyor!

Balbay günlük tuttuğu için tutuklanacak ama darbe günlüklerini yazdığı söylenen dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı ile darbe yapacakları ileri sürülen diğer komutanlar dışarıda olacak...

Vicdan sahibi olanlar bu gerçekleri görüyor!

Görüldüğü halde hukukun üstünlüğü, adalette eşitlik ilkesi çiğneniyor.

Evet ben bu soruma yanıt arıyorum...

Yanıt verilemeyeceğini de biliyorum!

hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları