Hikmet Çetinkaya

Ruhu Lekelenen Toplum...

04 Kasım 2011 Cuma
\n\n\n

Ezilenlerin direncini düşünmek kimi sabahlar. Deniz sonbaharında insanı kışkırtan beyaz köpüklü dalgalara bakmak.

\n

Vadilerden geçmek, günbatımlarını beklemek.

\n

Sabah göğe baktığımda duman gibi yayıldığını gördüm yağmurun...

\n

Küçük kız çocuklarını düşündüm... Bir kuşun kanadında Manisadan Mardine uçtum...

\n

Ara sokaklarında dolaştım ülkemin kentlerinin, gecelerin ayazında yalnızlığı, hüznü yaşadım... Onu tanıyorduk...

\n

Bizim çocuklarımızdan biriydi.

\n

Adını köşelerimizde, haberlerimizde N.Ç. diye yazdık.

\n

Belki bir kayın ormanında, vadide, akarsuda, deniz kıyısında, ruhlarının satın alındığı bir ülkenin topraklarında 13 yaşında tecavüze uğrayan N.Çnin kendi rızasıylakararını okuyunca, isyankârdık haklı olarak.

\n

Çünkü kendi rızasıylakararı Yargıtayca onaylanmıştı.

\n

İmzayı atanlar yargıçtı...

\n

N.Çye tecavüz etmek için kuyruğa geçenler, et pazarının müşterileriydi...

\n

Yani egemen sınıfların temsilcileri...

\n

Dokunulmazlıkları vardı.

\n

13 yaşında bir çocuk nasıl her şeyin farkında olurdu?

\n

***

\n

Manisada, Adanada, Mardinde, Siirtte de neler yaşanmıştı neler...

\n

Daha önce bu olayları yazmıştım bu köşede...

\n

Siirtte ilköğretim öğrencisi dört kıza toplu tecavüz davasının sanığı Fahrettin Kuzu ortalıklarda yoktu aradan aylar geçtiği halde.

\n

Kuzu, davanın açılmasının ardından ameliyat olmuştu. Emekli maaşını tıkır tıkır çektiği halde bir türlü yakalanamıyordu.

\n

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi yöneticisi ve toplu tecavüz davasının müdahil avukatı Pınar Dalkuş, “Sanıkların tahliyesi kamu vicdanını rahatsız edecek derken bir acı gerçeğin de altını çiziyordu:

\n

Siirtte yaşayan birçok ailenin erkek bireyi bu tecavüze katıldığı için, kentte mağdurlardan yana bir tavır sergilenmiyor.

\n

Tecavüze uğrayanlardan iki kız kardeş psikolojik tedavi görmek için kentten götürüldü. Ancak diğer iki kız çocuğu hâlâ Siirtte yaşıyor. Ailelerinin o iki kız çocuğunu koruyacak güçleri yok.

\n

Peki, neden yok!

\n

Yoksul oldukları için! Toplumun ruhu lekelendiği için!

\n

***

\n

İlk duruşmada demokratik kitle örgütlerinden ve kadın kuruluşlarından destek gördüklerini söylüyor avukat Dalkuş...

\n

Şimdi ise bu destek azalmış...

\n

Siirtin Pervari ilçesinde yatılı ilköğretim bölge okulu erkek öğrencilerinin iki ve üç yaşındaki iki bebeğe tecavüz etmeleri olayını da anımsatmak istiyorum...

\n

İki kız bebekten birisi öldürülmüştü...

\n

Aileler olayın kapanması için kendi aralarında anlaşmış.

\n

Olayın olduğu tarihte CHP milletvekilleri Ahmet Ersin ve Malik Ejder Özdemir, Pervariye gitmişti...

\n

Sonra ne oldu?

\n

Bir grup, iki CHP milletvekilini yuhalayarak tepki gösterdi Kol kırılır yen içinde diye...

\n

Elbet yargının işine kimse karışmaz...

\n

N.Ç. olayında olduğu gibi diğer tecavüz olaylarında da yargının verdiği kararlar benim içimi acıtıyor. Hukuk sistemimiz egemen sınıfların isteklerini yerine getiriyor.

\n

***

\n

Hukuk sistemimiz tecavüzcüleri korudukça böyle olaylar artacak...

\n

Olan bebelerimize olacak.

\n

N.Çnin ırzına geçiliyor... N.Ç. 13 yaşında... Yargıtay ise karar veriyor:

\n

Kendi rızasıyla...

\n

Demokratik hukuk devletinde, sahipsiz, kimsesiz, yoksul çocuklar değil, onların ırzına geçenler korunursa isyan ederim ben bir yurttaş olarak.

\n

Sonra bir lekePablo Nerudanın dizilerinde beni bir başka evrene taşıyor N.Çyi düşünürken:

\n

“....Ama yıllar temiz değil, uzak adamın kanı.. köpüğe düşüyor ve lekeliyor bizi dalgalarda, lekeliyor ayı, onlar bizim hep ve ezilenlerin direnci gönlümün bir parçası...”

\n

***

\n

O parça nasırlanmış yüreklerde yok!

\n

Bir ülkede tecavüzcüleri koruyan bir hukuk sistemi varsa hukuk devletinden söz edilebilir mi?..

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları