Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gülme Komşuna Gelir Başına... (20.04.2012)
Keyifleri yerindeydi; Türkiye darbelerle, derin devletle, faili meçhul cinayetlerin arkasındaki güçlerle, kontrgerillayla, Gladyoyla mücadele edecek, ileri demokrasiye geçilecekti.
\nKimi liberal, kimi candaş, kimi yandaş, kimi de dindaştı...
\nCoştukça coşuyorlar, ellerinde iki bavul dolusu belgeyle özel yetkili savcılara gidiyorlardı.
\nGözaltına alınacakların adlarını yazanlar bile vardı aralarında.
\nEllerinden gelse bağımsızlık savaşı veren ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal ve arkadaşlarını mezarlarından çıkarıp özel yetkili savcılara teslim edeceklerdi.
\nBunların arasında ABD’de uzun yıllar kalan bir komiser de vardı: Emre Uslu...
\n***
\nEmniyet Genel Müdürlüğü’nce ABD’ye gönderilen ancak yıllarca Türkiye’ye dönmeyen Emre Uslu, sonunda geldi.
\nPolislikten atıldı mı, kendi isteğiyle mi ayrıldı bilmiyorum.
\nEmre Uslu, Ergenekon sanığı ve halen yurtdışında bulunan Bedrettin Dalan’ın Yeditepe Üniversitesi’ne kapağı attı, öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
\nPolis örgütünde çalıştığı için iyi istihbarat alıyor, özellikle bazı PKK eylemlerinin olacağını önceden çalıştığı gazetede yazıyordu.
\nHer şey iyi gidiyordu...
\nBir sıkıntı yoktu...
\n12 Eylül 2010’da yapılan anayasa halkoylamasında “Yetmez ama evet” diyenler arasındaydı.
\nAKP iktidarına sımsıkı sarılmış, Başbakan Erdoğan’a öyle övgüler düzmüştü ki yakın arkadaşlarından uyarı bile aldı:
\n“Emre bu kadarı da fazla ama!”
\n***
\nHakkını yememem gerekir Emre Uslu’nun...
\nHaber kaynakları çok derinlerde, belki okyanus ötesindeydi...
\nYazdıklarının tümü doğru çıktı!
\nEmre Uslu’nun ABD’ye kaçtığını ya da gittiğini birkaç gün önce yazdığı iki önemli yazıdan anladım.
\nABD’de bir üniversitede çalışıyormuş...
\nUslu, şimdilerde 75 yaşındaki babasıyla 70 yaşındaki annesinin ölümle burun buruna yaşadıklarını öne sürüyor ve Başbakan Erdoğan’a sesleniyor:
\n“Beni tehdit ediyorlardı şimdi annem ve babam tehdit altında. Evime MİT ve polis girmiş... Telefonlarım dinlenmiş, özel fotoğraflarım alınmış... Kim bilir bilgisayarıma neler yüklenmiş. Ben Türkiye’ye dönersem gözaltına alınıp tutuklanacakmışım. Ayrıca tüm banka hesaplarım, askere gidip gitmediğim, özel ilişkilerim elde edilmiş.”
\nİki yazısını baştan sona iki-üç kez okudum ve inanın içim sızladı...
\n***
\nEmre Uslu, kendisinin itibarsızlaştırılması için her yöntemin denendiğini belirtip şöyle diyor yazısında:
\n“Açıkça söyleyeyim, bu alçak yöntemlerle itibarsızlaştırma operasyonlarını AKP iktidarından ve özellikle 28 Şubat’ta mağdur olmuş olan Başbakan Erdoğan’dan beklemezdim.
\nDünden beri AKP iktidarından ve konunun muhataplarından bir yalanlama gelmediğine göre ne yazık ki şunu biliyorum: Bana, Taraf’a yönelik itibarsızlaştırma operasyonlarının talimatını Başbakan Erdoğan vermiş. MİT de bunu yapıyor.”
\nEmre Uslu niye böyle bir yazı yazdı?
\nBu ülkede pek çok insanın özel yaşamı didik didik edilirken, özel hayatları malum internet sitelerine düşerken aklı neredeydi?
\nHele hele bavul dolusu belgeleri savcılara taşıyanlar el üstünde tutulurken Emre Uslu’nun sesi niçin çıkmamıştı!
\nKim veriyordu bu belgeleri, insanlar niçin teknik izlemeye alınıyordu?
\nDarbelerle, kontrgerillayla, derin devletle mücadele böyle mi olurdu?
\nTek satır yazmadı, meslektaşlarımızın evleri, işyerleri, didik didik aranırken, telefonları dinlenirken... Emre Uslu ve onun gibiler, Odatv basılırken, Soner Yalçın, Doğan Yurdakul, \tNedim ve Ahmet tutuklanırken...
\nHepsi zil takıp oynamadılar mı?
\nBizim liberal arkadaşlar demokrasinin ve özgürlüklerin bir yaşam biçimi olduğunu demek ki öğrenmemişlerdi.
\nTüm bunlara karşın Emre Uslu’ya bir gazeteci olarak destek veriyorum.
\nBu ülkede demokrasi, hukuk, adalet bir gün herkese gerekebilir.
\nEmre Uslu’nun düşüncelerine katılmasam da, onun mağdur edilmesine vicdanım razı olmuyor.
\nBen Uslu’ya bir dönem çok sevdiği Erdoğan’ın tarzıyla seslenmek istiyorum sadece:
\n“Men dakka dukka.”
\n***
\n28 Şubat süreciyle ilgili ikinci dalga dün sabah geldi...
\nBu dalgalar sürecek!
\nBir başka önemli konu, \tsağlık emekçilerine, doktorlara yönelik olan ve ölümle sonuçlanan şiddet. Buna ne demeli?
\nSağlık emekçilerini horlayan, doktorları paragöz olarak algılayan bir düşünce toplumda dalga dalga yayıldı.
\nGaziantep’te genç bir doktor 17 yaşında birisi tarafından ekmek bıçağıyla öldürüldü.
\nDoktorlar bu şiddete tepki olarak Türkiye genelinde “beyaz eylem” başlattı...
\nDestekliyorum!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!