Hikmet Çetinkaya

Gammazlama ve Fişleme...

13 Ocak 2012 Cuma
\n\n\n

Sabah uyandığımda pencereden bahçeye baktım...

\n

Kış çiçekleri çoktan uyanmıştı... İki gündür süren yağmur dinmişti.

\n

Kurşuni bir aydınlık ve haberler...

\n

Bugün, dün kaldığım yerden devam edecektim yazıma...

\n

90’lı yıllardan, faili meçhul cinayetlerden, Onat Kutların alçakça katledilmesinden, Çetin Emeç cinayetinden, Eşref Bitlisin uçağının düşmesinden...

\n

Ve devlet içindeki örgütlü silahlı gücün 2012 yılında hâlâ varlığını koruyup koruyamadığından...

\n

Bazı televizyon kanallarında gazeteci kılığıyla çıkan kimilerinin özel yetkili savcı gibi konuşmaları, Şimdi sırada kimler var?deyip neredeyse Şu gazetecileri de içeri almanız gerekdiyebilecek kadar çıldırmalarına hiç şaşırmıyorum.

\n

Ben böyle muhbir yurttaşları 12 Eylülde görmüştüm... Cuntanın başı Kenan Evrenin önünde hazır ola geçen muhteremler bugün, sapına kadar demokrattı...

\n

Adlarını vermeme gerek yok, tanıyan tanıyor!

\n

***

\n

Pencereden bahçedeki kış çiçeklerine bakarken uçurtmalarını, topaçlarını yitiren çocukları düşündüm...

\n

Yakılan ormanları, terk edilen mezraları, köyleri...

\n

Liceden, Bismilden, Şırnaktan kopup gelen fırtına...

\n

Diclenin bulanık sularında bir yaşamın izdüşümü gözlerimin önüne geldi.

\n

Diyarbakırda JİTEMin karargâhında 6 kafatası ve çok sayıda insan iskeleti bulunmuştu.

\n

PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan, JİTEM Grup Komutanlığının sorgulama ve işkence merkezi olarak kullanıldığı yerde 35 kişinin cesedi olduğunu sanırım iki yıl önce açıklamıştı.

\n

O yılları anımsadım... Susurlukta ortaya çıkan devlet içinde silahlı gücün bir kolunu... Dün değindiğim gibi pek çok faili meçhul cinayeti...

\n

Eli kanlı PKKyi ve Hizbullahı.

\n

O dönemden hesap sorulmayacak mıydı?

\n

Sabah akşam demokrasiden ve özgürlüklerden söz edenler, 90’lı yılların aydınlanması için neden adım atmıyorlardı?

\n

Kendi kendime düşündüm!

\n

Derin devleti, silahlı çeteleri, Eşref Bitlisin uçağının düşmesini.

\n

12 Eylülden vazgeçtim, 90’lı yıllar aydınlansın, derin devletin içerideki ve dışarıdaki kolları ortaya çıksın yeter.

\n

Sivas katliamı, Gazi olayları nedir, ne değildir aydınlansın...

\n

***

\n

Bahçedeki kış çiçeklerine bakıyorum...

\n

Hepsi hüzün çiçekleri olmuş birden...

\n

Kültür Bakanlığının desteğiyle bir kitap çıkmış... Tam 423 sayfa... Önsözünü Bakan Ertuğrul Günay yazmış...

\n

Bakan Günayın kitabı okuduktan sonra önsözü yazdığını hiç sanmıyorum.

\n

Kitabın adı: Yeşilçamdan Serpintiler”.

\n

Akşamın haberine göre, kitabı yazanlar Tarık Akan, Nur Sürer, İlyas Salman, İbrahim Tatlısesi suçluyor...

\n

Tarık Akan, solcu ve devrimci mitinglere katılır... Nur Sürer, silahlı örgüt lideri Sarp Kurayla evlendi... İlyas Salman, Alevi ve Kürt; komünist mitinglerinde görüldü... İbrahim Tatlıses Arap ve Kürt...

\n

Sözde Yeşilçama vefa için yazılmış kitap ama tam bir fişleme...

\n

Yeşilçamın usta oyuncularını fişleyenlerin amacı ne acaba?

\n

Fişleme gibi kitaba Kültür Bakanlığı nasıl destek verir? Filmsan Vakfının ve kitabı yazanların amacı nedir?

\n

Bu ülkede solcu olmak, sosyalist olmak, emek-sermaye çelişkisini gündeme getirmek, vahşi kapitalizme karşı çıkmak, emeğin örgütlü gücünü savunmak suç mu oluyor?

\n

***

\n

Her zaman olduğu gibi maviden doğan bir beyazlığı aradı gözlerim...

\n

Soğuk bir İstanbul sabahında kahvemi yudumlarken, sevginin yaşamla nasıl bağdaşabileceğini düşündüm uzun uzun...

\n

Umutsuzdum umutsuz!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları