Hikmet Çetinkaya

Duygu'nun Gözyaşları...

16 Ağustos 2011 Salı

Bir insan yüreği bu ayrılığa, bu hüzne ne kadar dayanır?

İkinci Ergenekon davasından söz ediyorum... Orada yargılanan gazeteci arkadaşlarımızdan... Mustafa Balbay ve Tuncay Özkandan...

Karl Krolowun dizelerini okurken karısı Duygu Dikmenoğluna seslenişini anımsıyorum Tuncayın...

Silivride mahkeme salonunda aşkın, hüznün, ayrılığın, acının yankılanışını duyar gibi oluyorum... Benim aynı gün doğan eşim de arka sıralarda. İyi ki doğdun yârim...

Tuncayın saçları iyice aklaşmış... Daha çok yakışmış Tuncaya ak saçlar...

Tutuklanmadan birkaç gün önce görmüş ve takılmıştım ona:

Biraz kilo ver, daha da yakışıklı olacaksın!

***

Duyguyu Silivride görmüştüm ilk kez... Mahkeme ara vermiş, Balbayla sohbet ediyorduk. Tuncay tanıştırmıştı eşi Duyguyla beni:

Hikmet Abi, Duygu da İzmirli...

Ben gazetecilere ayrılan bölümde bizim Hatice Tuncerle birlikte oturuyordum.

Tuncay, Balbaydan daha önce gözaltına alınıp tutuklanmıştı.

Ve gazetelerde o duygulu anı okurken içimde bir burukluk hissettim; 12 Martı ve 12 Eylülü, hapislik günlerimi düşündüm...

Sonra Krolowun dizelerini mırıldandım:

Irmak kıyılarının mavi tebeşir evleri! Ağır ağır... Hayatta battığımızı görüyorum denizlerde batan güzel gemiler gibi...

***

Tuncay üç yıla yakın süredir Silivri zindanında... Balbay ise 892 gün... Dile kolay... Balbay hem Cumhuriyet yazarı hem de CHPnin İzmir milletvekili.

Doğan Yurdakul, Soner Yalçın, Barış Pehlivan ve diğerleri beş aydır tutuklu.

Doğanı gençlik yıllarından tanırım.

O bir 68’lidir.

Sökede toprak işgalleri, Bafada Serçin köyü, Beşparmak Dağları...

Ben ve pek çok gazeteci faili meçhul cinayetleri, özellikle Binbaşı Cem Ersever olayını onun kitabından öğrendik.

Peki, Nedim Şener ve Ahmet Şık için ne diyorsunuz?

Onlar iddianamelerin hazırlanmasını bekliyorlar.

Ne zaman çıkacaklar yargı karşısına belli değil.

***

Soner, iyi bir araştırmacı-gazetecidir... Kitapları ortada... Bay Pipoyu Doğanla birlikte yazdı. Bugünlerde mutlaka okunması gereken bir kitap. Elbet öteki kitapları da...

İkinci Ergenekon davası üçüncü yılına girdi. 2009 yılının Temmuz ayı ve 56 sanık... 1900 sayfalık bir iddianame... 250 kanıt klasörü olan bir dava, bugün 118 sanığa ulaştı. 4 bin sayfayı geçen beş iddianame ve yine 1 milyon sayfayı geçen kanıt klasörüyle sürüyor.

Mustafa Balbayın anlattığına göre, iki yıldır süren yargılamada 126 duruşma yapılmış. Bu süreç içinde 118 sanıktan sadece 31’inin ön sorgusu alınmış.

Tüm sanıkların sorgulaması yapılacak, ardından yargıçlar değerlendirme aşamasına gelecek. Onu her sanığın birer birer esas sorgusu izleyecek.

İkinci Ergenekon davası böyle bir dava...

Doğan, Nedim, Soner, Ahmet, Barış Pehlivan...

Bir de Deniz Yıldırım var...

***

Ya Hikmet Çiçek?

Onun Kaynak Yayınlarından çıkan Hizbullahkitabını bir kez daha okuyorum... Yine çoğu tutuklu tutuksuz yargılanan meslektaşlarımın Susurlukkitaplarını...

Zaman akıp gidiyor...

Acılar, hüzünler...

Balbayın TBMMde yapamadığı yeminini Silivride yapması...

Duygu Dikmenoğlunun Silivrideki duruşma salonundaki gözyaşları bilmem sizin de içinizi acıttı mı? Ahmetin ve Nedimin durumu?..

Soner Yalçının kimsenin cesaret edemediği yıllarda Cem Erseverle buluşması, faili meçhul cinayetlerin üzerine gitmesi.

Her babayiğidin yapacağı çalışmalar değildi bunlar...

***

Yaşamın burukluğu ve düşsüz uykularımız...

Bir güvercinin mavi mavi yaprak örgüsünden süzülen özgürlük değil...

Bu bir öç alma duygusu!

Buradan tutuklu ve hükümlü Türk ve Kürt tüm meslektaşlarımı sevginin kumsalında selamlıyor, adını yazdığım ve yazmadığım meslektaşlarımın bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları