Hikmet Çetinkaya

Dincilik Sarmalı...

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Her şey değişiyor ansızın, hayat kendi derinliği içinde, umutlar bitmiş, çocuklar aç susuz, insanlar yorgun...
Sincar dağlarında ölülerini bırakmış çoğu, kadınların kulaklarını kesmiş caniler, İslam adına, küpelerini çalmışlar kadınların...
Yoğun bir sevinin coşkusu ivmesini yitirmiş, Roboski’de Kürtler ekmeğini bölüşmüş Ezidilerle...
Haberiniz var mı Ezidilerden binlerce kişi ölmüş...
Doğanın yüreği buruk...
Bitlis’te Botan çayı, barajlar...
Kaç baraj kurulmuş?
Neden kurulmuş bu barajlar haberiniz var mı?
Barajın kapakları alarm vermeden açılmış, çocuklar, insanlar ölmüş!
Kimse duymamış!
Duysa bile önemsememiş!
O ölümler olurken Roboski’de gecenin çığlığında çocukların gözleri büyümüş ayışığında...
Onlar alışmış ölümlere...
Haberiniz var mı bilmem!
AKP kongresi bugün yapılıyormuş, kim genel başkan seçilecekmiş...
Mış mış!
Hayatımız “mış mış”la geçiyor zaten!
Öyle olmuş, öyle gitmiş, uzun adammış, kısa adammış...
AKP’nin tek adaylı kongresi, üç dönem engeline takılan milletvekilleri, bakanlar...
Canım Ahmet Davutoğlu seçilecekmiş, dünya âlem biliyor...
Haa, AKP 2001’de kurulmuş, dört kez olağan kongre gerçekleştirmiş, yarınki olağanüstü kongre olacakmış...
Bu Türkiye’de bir ilkmiş!
Demokrasimiz için çok mu çok önemliymiş!
Ha kurban olayım size...

***

Yıllardan beri “din dersleri”nin zorunlu olmasından yakınırken, şimdi çocuklar kendi istekleri dışında imam hatiplere yerleştiriliyor.
Sözde okul değiştirme hakkının önüne ise bin türlü engel çıkartılıyor.
Dindar kuşak yetiştirmekten bıkmadılar bir türlü...
Şaka değil 40 bin çocuk kendi isteği dışında imam hatip lisesi öğrencisi oluvermiş...
Bu ne biçim iş!
Mış-mış!
Öğrencilerin anne ve babaları tepkili!
Binlerce öğrencinin “okul seçme” hakkı nasıl çiğnenir?
Ekim başına dek sürecek “nakil” süreci...
Burada amaç belli!
Veliler ve öğrenciler yıldırılacak...
Böylece istemlerini geri çekmek zorunda kalacaklar!
Milli Eğitim Bakanlığı isteği dışında imam hatiplere yerleştirilen öğrencilerin mağduriyetlerinin giderileceğini, nakille geçiş hakkı tanınacağını açıklasa da kimse buna inanmak istemiyor.
Çünkü MEB’in boş kontenjanlarındaki kargaşa sürüyor, çocuklar ayrıca evlerinden 150 kilometre ötedeki okullara yerleştiriliyor.
Aileler bu düzenlemenin amacını ise şöyle değerlendiriyor:
“Böyle bir yöntem olmaz... Çocuklarımızı 80, 140, 150 kilometre ötede bulunan bir okula nasıl göndereceğiz?.. Burada amaç özel okullara yönlendirme...”

***

Şaka gibi bir şey bu uygulama!
Çocuk 80-150 kilometre uzaklıkta bulunan okula nasıl gidecek?..
Otobüsle, minibüsle...
Akıl almaz şeyler oluyor!
Eğitim sistemine vurulan darbe, dindar kuşak yetiştirme sevdası...
İşte kalkınan çağdaş Türkiye’de eğitim böyle...
Sosyal devletiz değil mi?
Değil!
Halkımız bu gerçekleri görüyor mu?
Türkiye’nin nereden gelip nereye gittiğinin farkında mı? Türkiye ölümlere, kıyımlara alışkın...
Deniz bisikletiyle Marmara’ya açılan 5 genç, Botan Çayı kıyısında piknik yaparken ölenler...
Roboski’ye sığınan Ezidiler, IŞİD belası...
Gerçeği zamanın içinde yaşamak, olup bitenlerin farkına varmamak...
Düşünmemek!
Belli belirsiz minik bir sevgiyi özlemiş bir toplumuz aslında...
Küçük sevinçler bize yetip artıyor!
Bilmem hiç doğumlarla ölümler arasındaki süreçlerin herkes için kaçınılmaz olduğunu düşünür müsünüz!
Toplum, halkları demokrasi, özgürlük, barış sarmalında sever benim ülkemde...
Dincilik ve ayrımcılık sarmalında değil...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları