Hikmet Çetinkaya

Çekip Gitmek Sessizce...

27 Nisan 2011 Çarşamba
\n

Çekip gitmek istiyorsun bazen... Oturup düşünüyorsun uzun uzun...

\n

Özlemleri, umutları... Yitip giden yılları...

\n

Alçalan sis bulutlarının içinde o taze güzellikleri... Cahit Külebinin dizelerinde yer alan yüzünde uzak sevgilerin derin aydınlığını...

\n

Başını göğe çevirip bakmayı uzun uzun...

\n

Mavi göğün yalnızlığında yarım kalmış bir öyküyü.

\n

Yıldızların gece yarısı sevişmelerini.

\n

Uzun yolculukları...

\n

Bir pencere kenarına oturup, elindeki kitabı okumayı.

\n

Öğrenmeyi, insan olmayı, sevgiyi.

\n

Pablo Nerudanın dizelerini gecenin karanlığında haykırmayı:

\n

Gözlerim arar onu, çağırır yanıma

\n

Yüreğim çağırır, ama yoktur bu sefer

\n

Böyle gecelerdeydi beyazlaşır ağaçlar

\n

Gayrı ne eski biziz ne de geceler.

\n

Ekmeğe ve özgürlüğe ne denli muhtaçsak, ne denli seviyorsak hayatı...

\n

İnsan çekip gitmek istiyor kimi zaman.

\n

Adı bilinmedik bir yere...

\n

Bir meşelik ormanına, dağların ardında bir taşra kasabasına.

\n

Kaybolan umutlarımızı toplamaya belki, belki aşklarımızı aramaya...

\n

O soğuk kış günlerinde Ankarada çadırlarda eylem yapan TEKEL işçileriyle Samsunda, İzmirde, Diyarbakırda buluşmaya.

\n

Hani parasız eğitim isteyenüniversiteli gençlerle konuşmaya...

\n

Sahi kaç yıl hapis cezasıyla yargılanıyor o çocuklar ve TEKEL işçileri.

\n

***

\n

Kuşlar gibi konmak akışına zamanın...

\n

Unutmak her şeyi...

\n

Bir ölgün ışık odanın içinde yılların çizgilerini aydınlatıyor yine.

\n

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslanla birlikte idam edilen Hüseyin İnanın babası Hıdır Amca da yaşamını yitirmiş.

\n

Hıdır Amca 90 yaşındaydı...

\n

Nasıl da acı çekmişti 1972’den bu yana...

\n

Kaç gün kalmıştı üç fidanın ölüm yıldönümüne?

\n

Yıllar ne çabuk geçiyordu... İşkenceler, zindanlar...

\n

Acımasızlık, ikiyüzlülük!

\n

Shakespearein bir dizesi geldi aklıma haberi okuyunca:

\n

Yaşlısın deseler de inanmam aynalara

\n

Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya!

\n

Gelecek doğmadı daha acılardan... Gelecek yaşamı kuşatmadı henüz...

\n

İşimiz zor, bunun bilincindeyim...

\n

ÖDP olayı ülkemin ne denli kuşatma altında olduğunu, hukuksuzluğun nasıl ivme kazandığını gösteriyordu.

\n

YSK kararıyla seçimlere girme hakkı elinden alınan ÖDP, sokaklarda hukuka isyan ediyor ama kimseler duymuyor.

\n

Ne televizyonlar ne gazeteler.

\n

Her şey göğün mavisi gibi değil... Zifiri bir karanlık var gün ortasında...

\n

Kıyım var, acı var, 18 yaşındaki üniversite öğrencilerinin aylardır zindanda yatmaları var...

\n

Suskun bir toplum...

\n

Unutkan, boşvermiş...

\n

Tepkisiz!

\n

Hiç kimse esen fırtınayı önemsemiyor, iktidar-tarikatlar ilişkisini görmüyor.

\n

Çünkü gelecek hiçbir zaman doğmadı acılarda Attila Jozsefin dediği gibi...

\n

***

\n

Vurdumduymazlık...

\n

Sevdayı, aşkı bilmemek.

\n

Bir otobüs şoförünün, öpüşen sevgililere İnin aşağıya, burası fuhuş yuvası değil diyerek aşağılaması.

\n

Cehalet!

\n

Bilgisizlik!

\n

Aşk özgürlüktür, aşk hayattır!

\n

Bir mor menekşedir sevgi...

\n

Bir kırmızı gül!

\n

Bilir misiniz yaşamın rengini yüreklerinde taşır kadınlar...

\n

Kaçıp gitmek bir yerlere...

\n

Uzaklara, kimseler bulmasın diye...

\n

Anıların çiçeklendiği, insan olmanın erdemliliğinin saklı olduğu yerlere.

\n

Kimdi onlar, nereliydi, ne iş yaparlardı diye soracak olursanız...

\n

Bakın çevrenize tanırsınız...

\n

Biten zamana yol veren ustalardır!

\n

Tekirdağda bir fidan, Tuncelide özgürlüğe açılan pencere...

\n

Karanlıktan aydınlığa uzanan bir sevgi ırmağı...

\n

Barış...

\n

Dostluk...

\n

Kardeşlik...

\n

Emeğin örgütlü gücü...

\n

***

\n

Bir kız çocuğu bakıyor Harran ovasında... Diyarbakır çarşısında tablacı çocuklar.

\n

Gün Sümbül Dağlarının ardından doğarken, Çukurovada ırgatlar tarlalarda çalışıyor...

\n

Bir çağlayan ne zaman fışkırır zamanın içinden? Ne zaman özgürdür aşk?

\n

Bilen var mı?

\n

Bak Hüseyinin babası Hıdır Amca da öldü...

\n

İşte böyle geçiyor yaşam...\t

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları