Hikmet Çetinkaya

Caniler Aramızda...

19 Nisan 2012 Perşembe
\n\n\n

Sağır bir günün ortasında, sessizliğin içine gömülmüş, olduğumuz yerde duruyorduk...

\n

Konuşmuyor, sadece bakıyorduk...

\n

Yaşamın o loş erguvanlığındaki yolculuğa çıkmış gibiydik.

\n

Acılar ve sevinçlerimiz vardı, tutkularımız, sevdalarımız, avuçlarımızın içinden kayıp giden yaşamlarımız.

\n

Darmadağın olmuştuk!

\n

Unutmuştuk her şeyi...

\n

Yüreğimizi, gözlerimizi, ellerimizi, sanki bir yerlere gömmüştük...

\n

Ve bu düşlerin içinde bir İstanbul sabahında yeni güne merhabaderken, Edmond Jabesin dizeleri geldi aklıma:

\n

Seçilebilir hayat... Seçilmiştir oysa ölüm!

\n

Büyüyen ve tedirgin eden duyulmazlığında gizlenmiş bir söyleşi bizim en ulaşılmaz derinliğimizde sürüp gitmiyor muydu?

\n

Türkiyede olup bitenler, gerçekten demokrasi ve özgürlükler için miydi, yoksa bir öç alma duygusunun ürünü müydü?

\n

***

\n

Acaba bugünün gençlerine şu soruyu sorsam nasıl bir yanıt alabilirdim:

\n

3 Mart 1924te ne oldu?

\n

Yanıt vereceklerini sanmıyorum...

\n

Hele hele televizyon ekranlarını kuşatan candaş, yandaş, dindaş, sözüm ona gazetecilerin de...

\n

Laikliğin en önemli atılımlarından biri, Tevhidi Tedrisat Yasasıdır ve 3 Mart 1924te çıkmıştır.

\n

Bu yasanın amacı eğitimin laik bir çatı altında toplanmasıydı.

\n

Uygar bir toplum ancak böyle yaratılabilirdi...

\n

60 yıldır laik eğitim sistemini ortadan kaldırmak için çok çaba gösterildi. CHPden başlayıp DPye, oradan günümüze kadar, dinci bir yapılanma kök saldı, bugün ise işlem tamamlandı.

\n

Olayın özü budur!

\n

Gencecik çocuklarımız için Asmayalım da besleyelim mi?diyen düşünce 1980’de ortaya çıkmadı...

\n

Bunun altyapısı çoktan hazırlanmıştı...

\n

Bugün Kenan Evrenin elini öpmekle övünen, askeri faşist yönetimlere alkış tutan kimi bilim adamları, ne yazık ki Atatürkçülükadına Türkiyeyi çıkmaz sokağa götürenlere hizmet ediyor.

\n

***

\n

Bir ülkede bir bilim insanı ne din eksenli siyasetçileri ve iktidarları ne de darbeci askerleri savunur...

\n

68 ve 78 kuşağını ağzına alamaz o muhterem, baba mirası yiyen bilim insanı...

\n

Hrant Dinki öldüren 17 yaşındaki gürbüz tosuncuk Ogün Samastın arkasındaki görünen örgütü bulamayan(!) ve devrimci Erdal Ereni kemik yaşını büyüterek darağacında asan devlet, 12 Eylülde sürek avı yaparken de solcuları, sosyalistleri, yurtseverleri ve devrimcileri vuruyordu kuş gibi.

\n

Bakın nereden nereye geldim...

\n

Oysa yaşamın o bilindik derin sularında dolaşıp Kenan Paşa, 32 yıldır oğlunun kemiklerini arayan 104 yaşındaki Berfo Anayı, savcı Doğan Özü, Cevat Yurdakulu, Ümit Kaftancıoğlunu, laik cumhuriyetin dibinin nasıl oyulduğunu, 12 Eylül yargı sürecinde neler olup biteceğini yazacaktım.

\n

***

\n

Bugün Doğan Özün katili aramızda dolaşıyor... Bugün Balgat ve Bahçelievler katliamının katilleri içimizde, bizimle birlikte...

\n

16 Mart 1978 Beyazıt Hürriyet Alanı katliamı zamanaşımına uğradı...

\n

Sivas Madımak katliamı zamanaşımına uğradı...

\n

Kemal Türkler cinayeti zamanaşımına uğradı...

\n

Abdi İpekçiyi öldüren mesih Ağca çoktan çıktı dışarıya..

\n

Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Hamit Fendoğlu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Musa Anter, Vedat Aydın, Mehmet Sincar...

\n

Devletin örgütlediği Hizbullah...

\n

***

\n

Bakın 12 Eylüle müdahil olmak isteyen Erdal Erenin ailesine Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi retcevabı vermiş...

\n

Başbakan Erdoğan 28 Şubat süreci için Yumruğumuzu sıkıp ya sabır çektikderken, benim de aklıma faili meçhul cinayetler, Erdal Eren, altı oyulan laik eğitim sistemi geldi...

\n

Ve darbeci Kenan Evrenin elini öpen, darbeleri savunan o muhterem bilim insanı...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları