Hikmet Çetinkaya

Akrep misin, Köstebek mi?..

22 Ağustos 2014 Cuma

Bu ikiyüzlülük, AKP’ye “örtülü destek”, sapma, saptırılma...
Adı “karanlık” olan, “aydınlık” düşmanlığı, arsızlık...
Çamur atma, yaftalama!
Ne ararsanız hepsi var!
Kıskançlık!
Yıllardır oynadıkları oyunu kimse yutmuyor, gülüp geçiyor...
Derin devletin, gladyonun içine yerleşmişler, oradan beslenmişler...
Hepsini biliyoruz, yakından tanıyoruz!
Akıl yok, mantık yok!
Eskinin ülkücü faşistleriyle işbirliği yapmadılar mı, istihbarat raporlarını yazmadılar mı?
Hepsini yaptılar!
Kimse unutmadı!
Fırıldaklıklarıyla, çıkar topaçlarıyla ünlüdür onlar...
Fırsatı kaçırmazlar!
Bir yapının parçasıdırlar, dışarıdan beslenirler, “dün dündür bugün bugündür” derler...
O yapının parçası derin devletin kollarını oluşturur.
Kin ve nefret duygusuyla beslenirler...
Solucan gibidirler, kertenkeleye benzerler!
Şeytanla aşık atmayı severler, toprak altında, gecenin karanlığında yaşarlar...
Bir bakıma paralel medyanın kapı kuludurlar.
Aslında tam tamına paraleldirler...
Arsızdırlar!
Hayâsızdırlar!
Umutlarını çalıp götürmüşlerdir kimilerinin.
Yaşadığımız süreçte örneği çoktur...
Yüzlerindeki maske çoktan düşmüştür!
Ben onlara “yaratık” derim, “karanlık”, “aşağılık”...
Kendilerini bilirler!
Tetikçilik bunlardadır, kumpas, yaftalama...
Siyaset ise geçim kaynağı, çıkar ilişkileri!
Tehdit!
Şantaj!
Tanıdınız onları değil mi?

***

Tarihsel değişimin ve toplumsal dönüşümün iyisini kötüsünü ayırt edemezler...
Çizmeyle aklı karıştırırlar...
Size bilindik bir şey anlatayım, tarihi anımsatmak için!
Hayatı!
Aklı!
Bilinci!
Düşünceyi!
1962 Kıbrıs bunalımında Türkiye kamuoyunda büyük tepki oluşmuştu...
Soydaşlarımızı, Rumlardan kurtarma isteği tüm ülkemize dalga dalga yayıldı...
Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’ye büyük baskı oluştu...
“İsmet Paşa çizmeni giy!”
İnönü’nün yanıtı şu oldu:
“Çizmem yok aklım var!”
Bizim, karanlığın derinliğinde yaşamayı sevip, aydınlıktan korkanların hem çizmesi hem de aklı yok!..
Havuzcuların yok, karanlıkta yaşayanların yok!..
İnsanlıkları yok!
Bilinci yok!
Aklın ve mantığın olmadığı yerde, kara çalmak var, Cumhuriyet’i lekelemek isteyen zavallılar var...
Tarihsel ve toplumsal değişimden yana değil bunlar...
Hayata tutunamayanlar, değişim sürecinin ayrımında olmayanlar...
Değişimden yararlanacaksan eskiyle avunmayacaksın, çağdaş olacaksın, hırsınla değil aklınla, mantığınla bu yolda yürüyeceksin!

***

Köstebek gibi yaşama be kardeşim!
“Karanlık” yüzün, “karanlık” yaşamın seni bugünlere getirdi...
Aydınlık değil karanlıksın!
Yürekli değil korkaksın, hainsin, insanları karalamaktan bıkmadın usanmadın!
Zibidinin tekisin...
Kaç gündür karanlığın sanrısını anlatıyorum öğren diye; hayatın güzelliğini anlatıyorum, anlamıyorsun...
Taş kafalısın!
Cehaletin batağındasın!
Zavallısın aslında!
Biatçısın!
İstihbarat elemanısın!
Bilir misin, insanın gözbebeğini delen gün ışığı, bilinç elmasını yontarken dağıttı karanlığın sanrısını, buldu bilimin tanrısını!
Sen yeraltında göremezsin o ışığı, aydınlığı...
Bilirim, korkarsın aydınlıktan!
Çıkamazsın gün ışığına...
Başını dik tutamazsın, el ve etek öpersin!
Kadınlara şiddet uygularsın!
Kadınları taciz edersin!

***

Düşüncen yok!
İdeolojin yok!
Mutluluğun temelinin paylaşım olduğunu bilmezsin; acıyı, kaygıyı anlamazsın...
Bilincin derinliğini göremezsin!
Toprağın kokusu nedir, dağlar, ovalar, denizler...
Aşk nedir?
İdeoloji nedir?
Değişim nedir?
Yaşanan bir anın yazıyla somutlanması; toplumsal mutluluk nedir; felsefe nedir?
Söyle; akrep misin, köstebek mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları