Hikmet Çetinkaya

Adsız Çocukları Düşünüyorum...

11 Eylül 2011 Pazar
\n\n\n

Sonbahar güneşinin altında yürüyen adsız çocukları düşünüyorum yine... Bedenlerin gölgesinde gibi, açan yaprakların altında.

\n

Var olmadığım tarihler, dünler ve yarınlar...

\n

Kayıp bir hava, bir esinti.

\n

Öylesine bunalmışım ki, kayıp kentleri arıyorum düşlerimde...

\n

Belli belirsiz patikalarda ilerlerken, kaybolmuş bir evin duvarlarına bakıp, taşların özgürlüğünü görüyorum.

\n

Yüzlerimizin yarısı dolu yüzler, kapanmış gözler... Umutlar, unuttuğumuz şiirler, türküler, şarkılar.

\n

Bir ateş yanıyor çok uzaklarda... Titrek bir ışık süzülüyor gökyüzüne...

\n

Uykunun ellerimize dokunduğu saatlerde büyümemiş çocuklara masallar anlatıyorum.

\n

Bizi aydınlıktan ayıran şeyi... Kanadı kırık bir kuşu, yakılan ormanlarımızı, kirlenen ırmaklarımızı ve göllerimizi...

\n

Sonu gelmeyen o yolculuğu, ölen çocuklarımızı, kahramanlarımızı...

\n

***

\n

Maraşta askerlik yapan Eren Özeli...

\n

İntihar mı etti yoksa kaza sonucu mu öldü Eren...

\n

Er Eren Özelin kuzeni, Biz Malatyalıyız... Hem Kürt hem Aleviyiz... Erenin babası 20 yıldır Edirne F tipi Cezaevinde tutukludeyip anlatıyor:

\n

Eren, bir gece önce ailesiyle konuşmuş, iyi olduğunu söylemiş... Sabah ise ölüm haberini almış annesi...

\n

Erenin ailesi bu ölüme kuşkuyla bakıyor...

\n

Bir toplum kuşkuyla, korkuyla yaşıyor benim ülkemde...

\n

Yurdumun insanı bir türlü gözlerini açmıyor neler olup bittiğini görmek için.

\n

Köşeye sıkışmış, çivilenmiş bir toplum mu olduk yoksa?

\n

Yıllardır bu düşünce sarmalında yaşıyorum...

\n

***

\n

Işıltılı güz sabahında Abdülvahap El Beyatinin Fırtınaşiiri geliyor aklıma...

\n

Mırıldanmaya başlıyorum:

\n

Öldüremeyeceksiniz beni

\n

Kaçıramayacaksınız

\n

Işığından güneşin

\n

Ne de şiir söyleme sevincinden

\n

.........

\n

Kuramayacaksınız darağacını

\n

Aşka şiire güle karşı

\n

Yıkamayacaksınız sarayını düşlerimin

\n

korkutamayacak zincirleriniz küçük çocuklarını ülkemin

\n

Kirletemeyeceksiniz sanatın surlarını

\n

..........

\n

Ancak karşınızda

\n

Küllerin ölümün tanburlarını bulacaksınız

\n

..........

\n

Hayatım

\n

Uzatıyor kollarını ışığa doğru

\n

..........

\n

Geriye uşaklar

\n

Dönünüz geldiğiniz yere

\n

***

\n

Iraklı şairin dizelerinde Nâzımı buluyorum....

\n

Özlem Kuşu can yoldaşım ölünceye dek / Gençliğim son aşkım / Kuşumdu, yoldaşımdı özlem...

\n

Elimin ve yüreğimin titreyişi...

\n

Bak, penceremin dışında karşı sokakta kilisenin bakır damında güvercinler kanat çırpıyor.

\n

Bak güneş nasıl ısıtıyor insanı...

\n

Haydi haykır ve gözlerini aç, olup bitenleri gör!

\n

Başkası çeksin acıların çilesini, mazlum ülkeler değil... Yaşam sevinci bizim olsun, Güneyin varsıl ülkelerinin değil.

\n

Açan güz gülleri yüreğimizin yatağı olsun menekşelerle birlikte...

\n

Nicedir katılaşmış yüreklerimiz çiçeklensin!

\n

Güneşin kucakladığı o soğuk dallarda, bir yaşam oluşsun, alın terimizin karşılığı ayrılık olmasın.

\n

***

\n

Gördüğüm ve sustuğum korkutmasın seni Jaques Dupinin dizelerinde avunurken... Gel Ahmed Arifi anlatayım sana, Oktay Rifatı, Turgut Uyarı, Hasan Hüseyini...

\n

Vurulmuşum

\n

Düşüm gecelerden kara

\n

Bir hayra yoranım çıkmaz

\n

Canım alırlar ecelsiz

\n

Sığdıramam kitaplara

\n

Şifre buyurmuş bir paşa

\n

Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

\n

.........

\n

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz

\n

Rivayet sanılır belki

\n

Gül memeler değil

\n

Domdom kurşunu

\n

Paramparça ağzımdaki

\n

***

\n

Adsız çocukları düşünüyorum... Yalın bir ışık altında...

\n

Dostluklar, sevgi, aşk, umut kayalıklar altında kalmış, gördünüz mü?

\n

O zaman açın gözlerinizi bir bakın çevrenize!

\n

Yazıma noktayı koyarken Zeynep Göğüşe Cumhuriyete hoş geldindiyorum.

\n

İyi ki geldin!..

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları