Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

X Faktör

30 Eylül 2015 Çarşamba

Şu Suriye meselesi iyiden iyiye karışmışa benziyor. Bütün kozlarını BM Genel Kurulu’nda masaya seren “dış faktörler” Suriye’deki rejim konusunda “fikir birliğine” varmış gibiler: “Üç vakte kadar Esad gidecek.” Tamam gidecek de bir sorun bakalım nasıl gidecek? Giderse nereye gidecek, hepsinden önemlisi neden gidecek? Dış faktörler hep böyledir, asıl soruyu hep sona bırakırlar. Bir yanıtları olmadığından mı? Hayır, yanıtları her zaman vardır: “Adam diktatör, baskı rejimi kurmuş, ondan gidecek.”

***

Dış faktör beni hep güldürür. Esad diktatör diye gidecekse, sen niye gitmiyorsun? Biz ABD’deki iki partili, kapıları sımsıkı kapalı demokrasinin Guantanamo’sunu, Ferguson’unu bilmiyor muyuz? Patriot Act’ı unuttuk mu? Putin nevi şahsına münhasır bir otoriter rejimin patenti yeni alınmış örneği değil mi? Cenevre’de Suriye meselesini tartışacak toplantıya çağrılı devletlerden Suudi Arabistan nasıl bir rejimle yönetiliyor ki? Bir de “derin stratejileriyle” ortalığı hallaç pamuğu gibi atmış bir “faktörün” daha adını anacaktım, “sansür” yaptım kendi kendime!

***

Bu iş böyledir; kim kimin dış faktörü hep karışır. Örneğin ben artık Suriye’nin Türkiye’nin iç faktörü haline geldiğini düşünenlerdenim. Tersi için yola çıkmış idik. Osmanlı bütün haşmetiyle bölgede belirince, tümünün iç faktörü haline gelecek idi. Olmadı. Öteki dış faktörlerin dişi daha sağlam çıktı. Sovyetler yıkılınca bayram edenleri şaşırtan Rusya, Ukrayna’yı BM Genel Kurulu’nda koridorlara yolladığında, bir Allah’ın kulunun da “yahu senin Kırım’da ne işin var?” diyemediği anlaşıldı. Pek becerikli bir dış faktör olarak Suriye semalarında insanlı insansız uçaklarıyla uçmaya başlayınca da öteki dış faktörlerin “ne olacak canım uçsun, zaten IŞİD’i de onsuz nasıl yeneceğiz ki” diye gevrek gevrek güldükleri ortaya çıktı.

***

Bu uzun sözlere takılma ey okur, kısası vardır; dış faktörler kavga ederken iç faktör hep unutulur demekteyim. Ezcümle Putin nam otokrat, “Suriye devletinin muhalif lakaplı teröristlerle savaşmaya hakkı hukuku vardır, IŞİD’i de ezse ezse Kürtlerle Suriye ordusu ezer” deyince, sular bir anlığına Mars’taki tuzlu sular gibi dondu kaldı. Dış faktörün iç faktöre böyle açık bir desteği görülmüş şey mi? IŞİD’in, bir tuhaf “devlet” olarak ABD işgali sonrasının mümbit Irak topraklarında hızla büyüyen bu zehrin tez elden yok edilmesi gerektiğinde de dış faktörler “de facto” bir hizada toplandı. Mırın kırın eden olmadı mı? Oldu. Ama kim dinler.

***

Şimdi yeniden dağıtılan kartlara bakıyoruz da içi dışı kalmadı bu işin. Bizim ise bu kargaşada bir iktidar meselemiz var idi, neredeyse unutup gidecek idik. Neyse seçim vakti yaklaştı da toplandık, toparlandık. Bizim derdimizin çözümünde zinhar dış faktörlerin bir dahli olamaz, olsa da işe yaramaz, yarasa da yaralı parmağa dökülen su gibidir. Ben diyorum ki, iç faktörü seçimlerden ve dahi seçimlere katılanlardan ibaret saymak fena halde yanıltıcıdır; pek sevdiğim bir TV dizisinde kahramanların bulup bulup yitirdiği bir faktör vardır. Boş verin iç faktörü dış faktörü, işi çözecek olan odur; x faktördür.
O da neymiş demeyelim artık bunca laftan sonra; ayağa kalkalım, gidelim bir zahmet aynaya bakalım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları