Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sanal Değerler
Idstein kar altındaydı. Sonra yağmur yağdı, eriyip gidiverdi güzelim kar. Hava iyice karardı. İnsanın üstüne üstüne gelen, sanki hiç açılmayacakmış gibi görünen alacakaranlığın yarattığı sıkıntıyla baktım pencereden. Gün ortasındayız da güneş nerede?
“Çek git” diyor içimden bir ses. “Çek git şu karanlık ülkeden.” Üç beş gün için bile tahammülüm kalmamış benim bu ülkeye, bu karanlığa, bu sıkıntıya. İbrahim Mutlu’yla oradan oraya koşuyoruz. Halledilecek işler arasında Frankfurt- Römer’de yakalandığımız anlamsız Weihnachts kalabalığını aşıp geçmekte zorlanıyoruz. Bir saattir bizi bekleyen Osman neredeyse çekip gidecek. Schirn Cafe sanki bir sığınak.
Yok yok, gitmeli bir an önce.
***
Uçağın tekerleri alana değer değmez, sıkıntılı, dertli, kanlı, kurbanlı ülkeye geri döndüğümü biliyorum da, artık içimi bir sevinç kaplıyor. Oysa hava burada da kapalı. Burada da yağmur yağıyor. Burada da gazetelerin köşelerini tutmuş neoliberal tayfa, akıl dağıtmakla meşgul.
Almanya’da da köşe yazarlarını okudum, hemen hepsi kriz konusunda hükümete akıl veriyorlardı. Bir fark vardı yine de. Oradaki neoliberallerin pragmatik devlet politikasıyla tartışmaları ince çizgilerin içinde gidip geliyor. Tartışmaların esasını şu göz göre göre gelen krize rağmen neoliberal düzenin nasıl ayakta tutulabileceği oluşturuyor.
Bizdeki durum farklıdır. Bizimkilerin derdi, kapitalizm değil, o elde bir zaten. Onlar Türkiye’nin emperyalizme, yeni dünya düzenine uygunluğuna, “yeni dünya”daki konumuna odaklanıyorlar. Din meselesinin, etnik sorunların, hiç anlamadıkları “demokrasi” sorununun bunların baş meselesi olmasının anlamı başkadır.
Ben Almanya’da sıkıntı içinde gezinirken, arkadaşlar anlattılar, şimdi artık yerini gençlere terk etmiş olan eski Türkiye Komünist Partisi’nin eski lideri de Almanya’daymış. Konferanslar veriyor, Türkiye’nin “bir devrim yaşadığını” iddia ediyormuş. Devrimin lideri de Başbakan Erdoğan’dır herhalde! Sözü uzatmayayım, yazıyı sıkmayayım, hâlâ Marksist, sosyalist olduğunda da ısrarlıymış bu arkadaş. Düşündüm de işin içinden çıkamadım. Bir dostum, “Başka türlü katıldığı o yeni safların işine yaramaz ki” dedi de rahatladım.
***
Bizdeki tartışmalar Almanya’dan ya da diğer gelişmiş kapitalist ülkelerdekinden farklıdır dedim, ne demek istediğimi daha açık yazayım. Oradaki adap bizde yoktur demek istiyorum bir, kapitalizme kendini adamış yazıcıların, iktisatçıların, entelektüellerin kendilerini solcu olarak tanıtmak gayreti yoktur iki. Bir de altını çizmeli, üstüne basa basa söylemeli, döneklik pek makbul değil Batı’da, rağbet görmüyor.
Oralarda liberal çevrelerin görüşleri, “sınıflar çatışmasının artık tarih olduğu” savına dayanan ideolojik iddiadan güç alıyor. “İşçi sınıfının artık ortadan kalktığı, ya da bir başka deyişle yaygınlaştığı, halkın çoğunluğu haline geldiği ve bir sınıf bilinci arayışının ortadan silindiği” tezi üzerine bina ediyorlar görüşlerini. Bu tezin savunucularından Habermas’ın, Almanların bu nesli tükenmiş filozofunun söyledikleri, politika sahnesinde taraftar buluyor. Bu arada değerli düşünürlerimizden Taner Timur’un “Habermas’ı Okumak” çalışmasını da (Yordam Yayınları) konuyla ilgilenenlere salık veriyorum.
***
Kısacası Batı’da dönekliğin de bir raconu var. Hiç değilse, düşünen birileri var da, onların fikirleri üzerinden, sermayeye yamanmadan “Ne oluyor bu dünyaya” sorusuna yanıt arayabiliyorlar. Bu türden tartışmaların sınıfa, insana, yurda, dünyaya hizmeti sürdürenlere büyük yarar sağlaması, kendilerini ve düşüncelerini geliştirmeleri, yeni sorulara yeni yanıtlar arayıp bulmaları da bu işin artısı.
Bizimkilerin benzerlerine rastlamadım oralarda, entelektüellerin değerlerini belirleyen bir piyasa da yok doğrusunu isterseniz.
Oysa bizimkilerin “değeri”, dolar gibi, euro gibi bir iniyor, bir çıkıyor.
Ama biz onların değerlerinin tıpkı borsa gibi sanal olduğunu zaten bilmiyor muyuz?
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- İstanbul'da aile katliamı