Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Parfüm

18 Mayıs 2011 Çarşamba
\n

Seçim meydanları politikacıların sırlarını ortalığa saçtıkları yerlerdir. Oralarda telaş kendini ele verir. Sürç-i lisan sıklaşır. İyi de olur. Saklı olanı, gizliyi, zihnin arkasındakini, bir anlığına da olsa öğrenme fırsatı bulursunuz. Bir anlığına, çünkü hızla geçen zaman içinde devasa bir silgi sizin hafızanızı temizleyecek, politikacı da eski rahatına kavuşacaktır.

\n

Başbakan’ın sürç-i lisan ile söylediği yolsuzluk yapanları eledik, aday listelerimize yazmadık mealindeki sözleri de böyle kısa süreli bir deprem yarattı, ama uzun süreceği zehabına kapılmayın. Muhalefet liderininkim bunlar açıkla sözleri de rüzgârda kaybolup gidecektir.

\n

Öyle olacaktır, çünkü ülkemizde artık doğal olan, kovuşturulmayan, kimi zaman adalet mekanizmasının labirentlerinde kaybolup giden olaylardır bu yolsuzluk olayları. Biz biliyoruz ki o labirentin içinde yasama, yürütme, yargı birbirine karışmıştır. Politikacının, hele muktedir olanın eli o karışıklığın içinde pek mahirdir.

\n

Şimdi pek sıradan bir soruyla ne oldu Deniz Feneri’ne desek, okuyucu gülmez mi? Güler. Bu nedenle Başbakan’ın muhalefet liderinin Yolsuzluk yapanları açıkla ısrarına Sana ne, sen ne karışıyorsun, bu bizim iç işimiz tarzındaki cevabı ve hikmetli yaklaşımı isabetli ve zamanın değilse de anın ruhuna uygundur!

\n

Kuşkusuz öyledir, bize ne!

\n

***

\n

Sürç-i lisan, gençlerin artık bilmedikleri ve bu nedenle kullanmadıkları Türkçesiyle dil sürçmesi iyi bir şeydir. Birdenbire söylemek istemedikleriniz, şeytan mı dürter bilmem, ağzınızdan çıkıverir. Ve sonra biliyorsunuz, o sözler artık geri alınamıyor. Tek teselliniz unutmak, unutulmak olacaktır. Gam çekmeyin, tasa etmeyin, üzülmeyin unutulur. Hafızayı beşer nisyan ile maluldür...dememişler mi? Demişler. Son zamanlarda bu özlü söze entel zıpçıktıların eklediği dört kelime var ki can sıkar; ...arşiv ise asla unutmaz.

\n

Peki, onun da bir kolayı bulunmaz mı acaba?

\n

***

\n

Yok hayır, bulunmuyor. Harfin, kelimenin, hecenin, cümlenin, kitabın, arşivin şerrinden korkacaksın. Yalnızca inandıklarını, bildiklerini söyleyip yazacaksın. Anın şehvetine kapılıp zamana palavra sıkmayacaksın.

\n

Şimdi kısa bir not ekleyelim de, bu palavracılar arasında son yıllarda politikacılara destek atışlarıyla şöhret bulanların hiç de az olmadığını beyan edelim. Onlardaki belagat doğrusunu isterseniz, Başbakan’ı geride bırakır. Mevlana’nın Dünle beraber gitti düne ait ne varsa cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım beytini çıkarlarına göre tefsir etmekte pek mahirdirler. Zamanın ruhunu anlayamadıkları için, anın ruhuna teslim olan bu arkadaşlar, tarihselliği de doğrusunu isterseniz pek ciddiye almazlar. Bugüne uzanan tarihin nasıl geliştiğini, hangi merhalelerden geçtiğini ve geçip giden tarihe yön veren mücadeleleri de pek umursamazlar. Aslında zamana yenilmiş olduklarının farkında olmayan bu değerli zevat, anı yaşamakla meşguldür ve pek mutludur.

\n

Dokunmayalım onların mutluluklarına

\n

***

\n

Ama birileri de var ki benim pek canımı sıkar. Orada burada dolanıp bir iki lügat paraladıktan sonra yaydıkları ağır parfüm, burunları sızlatan rayiha ile bak kaset ne güzel çekilmiş, bak şu telefon konuşması ne güzel dinlenmiş havasında yazar, TV kanallarında konuşur dururlar. Kasetçiden çok kasetin içini pek bir iştahla merak ederler. Yaydıkları koku pek bir fenadır.

\n

Şimdi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olan Prof. Dr. Mustafa İsen’in 1990’da, doçentliğinde yayına hazırladığıLatifi Tezkiresini pek sever, arada bir karıştırırım. O değerli eserin 168. sayfasında Filibeli Fâni’den söz edilir, ondan bir iki beyit aktarılır. Fani der ki: Kendüyü çünkü misk eder izhar/ Demesin nafe ıssı miskim var.

\n

Bunu da pis kokular geliyor sizin cenahtan demek için kaydettim ki, ortaya çıkıp işte benim parfümüm de böyledir demeyin, zahmet etmeyin, o kendini belli ediyor maksadıyladır.

\n

Her koku misk olacak değil, ama beyit tam size göredir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları