Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kargaların Güldüğü

11 Mayıs 2011 Çarşamba
\n

İngiliz Bakan Çanakkale Belediye Başkanına Geliboluda savaşmış babasından söz etmiş. Belediye Başkanının yanıtı ya da karşı sorusu, konuşmayı aktaran TV kanalının Bu da söylenir mi imasıyla verdiği habere bakarsanız havayı buz gibi soğutmuş.

\n

Ne demiş Çanakkale Belediye Başkanı?

\n

Babanız neden gelmişti ki buraya diye sormuş sadece.

\n

İyi de etmiş.

\n

***

\n

Arada bir sormak gerekir.

\n

Onlara soracaksınız, ama asıl anlaması gereken başkalarıdır. Çünkü gelenler zaten neden geldiklerini, neden gelmeye devam ettiklerini, Libyayı neden bombaladıklarını, Mısırda isyana neden ve nasıl müdahil olduklarını, Suriye için neler planladıklarını, neden halkları kendi isyanlarıyla baş başa bırakmadıklarını biliyorlar. Sorunun sorulması gerekenler, ABD, dünyanın gidişatına ayak uyduramayanları temizleyecek diye düşünenlerdir.

\n

***

\n

Emperyalizm denilince yok artık, bu çağda mı!” diyenlerin aklı genellikle faşizm ve onun türlü çeşitli biçimleri konusunda da karışıktır. Baskıcı yönetimleri, dikta heveslerini, basın üzerindeki tepinmeleri, adım adım, alıştıra alıştıra kurulan yeni düzeni genellikle geçiştirme, görmezden gelme eğilimindedirler. Genel gidişin iyiye doğru olmadığı konusunda onları zinhar ikna edemezsiniz. O kadar ki, başına gelsin de gör diyesiniz gelir.

\n

Gelmesin tabii, şaka niyetine söylüyoruz.

\n

***

\n

Aynı iyimserliği muhafazakârlık konusunda da saptayabilirsiniz. Uzun bir zamandır, muhafazakârlık onlar için bir özgürlükler sorunundan ibarettir. Din özgürlüğü, dini ritüellerin, inanca bağlı kılık kıyafetin özgürlüğü gibi masum isteklerin peşine düşerler, ama nerede duracaklarını doğrusu bilemezler. Özgürlük sorununun felsefi özü de birdenbire ortadan kaybolur. Bu arkadaşlar genel olarak muhafazakârlığın, dinin, özgürlükler karşısındaki köklü, ilkesel tutumunu hiç ama hiç hatırlamak istemezler. Bu bakış açısı da dünyayı çağdaş bir şekilde yorumlama çabası içindeki paradigmaları, büyük anlatıları onların gözünde zamanı geçmiş boş laflar haline getirmiştir.

\n

Ne deseniz boşuna...

\n

Kimileri bazı gerçekleri kafalarına taş düşmeyince anlamaz.

\n

***

\n

Ne zaman anlayacaklar peki?

\n

Şimdilik üç konunun önceliği var.

\n

Öncelikli olan, bu arkadaşlara baskı ve zorbalığın hız kazandığını, giderek normal karşılanacağı günlere doğru hızlı bir gidiş içinde olduğumuzu zaman yitirmeden kanıtlamaktır.

\n

İkinci önemli konu, küreselleşme şekerine bulanmış emperyalist eylemin sürdüğünü ve ivme kazandığını örneklerle göstermektir.

\n

Üçüncüsü ise hepsinden önemli ve hepsini kapsamak üzere muhafazakârlıkla yapılacak entelektüel bir meydan savaşının dışında kalırlarsa ya da tarih açısından kaçınılmaz olan bu hesaplaşmada muhafazakârlık saflarında yer alırlarsa, kendilerine tarih boyunca çok uzun bir ömür geçirmiş olan kargaların da güleceğini, kargaların gülmesinin hiç de hayra alamet olmayacağını, alınacaklarını, güceneceklerini bilsek bile anlatmaktır.

\n

***

\n

Nihayet bu değerlendirme, zamanımızın politik savaşlarını kimin kazanacağı ya da kimin kazananların safında yer alacağı ile ilgili değildir. Ama insanlığın tarih boyunca geçici zaferler dışında alt edemediği barbarlığın, dünyayı yok etme konusunda fena halde inatlaştığı günümüzde, insanın kendisi ile ilgili bir vicdan muhasebesidir.

\n

Kısacası bu saptama, kapitalizmin bilinçsizce ve her türlü yöntemle yok etmeye niyetli olduğu dünyamızda yalnızca insanlar için değil, aynı zamanda yavaş yavaş dünyayla birlikte ömürlerini tamamlamaya hazırlanan kargalar ve onları güldürenler içindir.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları