Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gurbetçi Değil Göçmen
Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün 50. yılı nedeniyle yapılan toplantılar, seminerler, sempozyumlar, üst düzey ziyaretler sıklaştı. Bunlardan birisi de Almanya’nın Essen kentinde Türkiye Araştırmaları ve Uyum Sorunları Vakfı’nın düzenlediği toplantı idi. Yalçın Bayer, Yavuz Donat, İbrahim Kiras’la birlikte izlediğimiz bu toplantının benim için özel de bir anlamı var. Essen-Duisburg Üniversitesi bünyesindeki bu enstitüde yıllar önce basın sözcüsü olarak çalışmıştım; eski iş arkadaşlarımı görmek, Türkiye’nin gündeminin birkaç gün dışında kalmak ne mümkün, ama uzağında kalmak iyi geldi doğrusunu isterseniz.
\n***
\nToplantının konusu “Türkler ve -başka ne olabilir!- Uyum” sorunuydu. Almanya’da yaşayan Türklere ne oldu? Asimile mi oldular, entegre mi oldular, Alman toplumuna uydular mı, uyamadılar mı? Ne olacaklar? Pek çok Türk ve Alman bilimci bu konuyu enine boyuna tartıştı. Toplantının açılışında konuşan politikacılar ve söyledikleri ise tahmin edebileceğiniz gibi daha çok ilgi çekti.
\n***
\nÖzellikle Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanı Guntram Schneider’in bir seçim mitingi havasındaki konuşması uzun uzun alkışlandı. Hıristiyan Demokrat Parti sıralarında otururken Bundestag’da Federal Meclis’te başkanlık yapmış olan, ama şimdi göçmen Türkler için gerçekten de pek çok sosyal demokrattan, Sol Parti ve Yeşiller üyesinden daha fazla çaba harcayan Prof. Dr. Rita Süssmuth bile heyecanlandı.
\nÇünkü Herr Schneider’in vermediği söz neredeyse kalmadı. Alman vatandaşı olmayan Türklerden eyalet düzeyinde seçme seçilme hakkı dahil hiçbir şeyi esirgemedi!
\nKendi partisindeki şom ağızlılar adına özür bile diledi.
\nDaha ne yapsın!
\n***
\nTürklerin Almanya’ya, Alman toplumuna uyumu sorunu dipsiz bir kuyudur. Bana sorarsanız, akademi için anlamlı, pratik hayat için anlamsız bir konudur.
\nAlmanya’da asimile olan Türkler, topluma uyum sağlamış olanlar, hiç değişmemiş ve değişmesi imkânsız olanlar hep birlikte yaşıyorlar ve yaşamaya devam edecekler. Asimile olan, yani Alman toplumu içinde “eriyip gitmiş” olanların da gerçekte “farklı” olduğu ve olmaya devam edeceği, Alman toplumu ile uyum içinde yaşayanların da kendi kültürel farklılıklarını yaşatarak varlıklarını kuşaklar boyu sürdürecekleri kesindir. Sevgili arkadaşım kabaretist Muhsin Omurca da kısa sunumunda bunu pek güzel anlattı doğrusu.
\nGerçekten bu durum neden sorun olsun ki!
\nSorun Almanya’ya yerleşmiş, şimdi dördüncü kuşağı boy vermekte, hayata karışmakta olan göçmenlere, yani insanlara Almanlarla eşit haklar tanınması sorunudur. Uyan uyar, asimile olan asimile olur, eşit haklara sahip olduklarında farklılıklar zenginliğe dönüşür ve Nazi artıklarından ve “sosyal demokrat” Sarrazinlerden başka hiç kimse de rahatsız olmaz.
\nAlmanya’nın da, Türkiye’nin de bu durumu kabul etmesi gerekiyor. Almanya bir göç ülkesi olduğunu kabul edecek, Türkiye de onların artık “gurbetçi, Almancı” değil göçmen olduğunu.
\nBir de döviz makinesi olarak görmeyecek mümkünse...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- İstanbul'da aile katliamı