Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dedikodusu bile kötü

10 Mayıs 2015 Pazar

CHP’li Gürsel Tekin açık kaynaklardaki haberlere dayandığı anlaşılan ama “kaynağım sağlam” diye sunduğu bir iddia ile gündem yarattı. İddia “AKP hükümetinin Suriye’ye bir askeri müdahale düşündüğü ve bunun için Suudilerle işbirliğini artırdığı” yönündeydi. Bu türden iddiaların kanıtlanması, belgelenmesi zordur. Gerçekliğini ya da gerçekle ilişkisini araştırmak için öznelerin, muhtemel faillerin açıklamalarına, satır aralarına bakmak gerekir.Öyle yapalım.

***

Öznelerin önde geleni, iddianın muhatabı AKP Hükümeti’dir. Peki ne diyorlar? “Spekülasyon” diyorlar. Başka ne diyorlar? “Suudilerle işbirliğinin geliştiğini” söylüyorlar. Daha başka? “Suriye’de silahlı muhalefetin ilerlediğini, Esad’ın zor durumda olduğunu” belirtiyorlar. “Halep’in düşmesinden” söz ediyorlar. Biz de sık sık şeytanın avukatlığını yaptığımız için, eğer gerçekten böyleyse AKP Hükümeti böyle bir durumda eski tezlerinin, yani bir tampon bölge oluşturmayı, muhtemel bir “zaferin” önlerinde olma fırsatı yaratmayı düşünebilir diyoruz. Sonra şeytanı kovuyor, süper star ABD’nin ne dediğine bakmaya çalışıyoruz.

***

ABD ortaya karışık konuşuyor. Kapıları açıyor, kapatıyor. Yine de bir bakalım ne diyor. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, “Buradaki soru, biz kendi kendimize buradaki güvenli bölgeyi oluşturabilir miyiz? Buradaki tartıştığımız bu bölgeyi nasıl güvenli halde tutabileceğimiz. IŞİD, El Nusra bir tarafta, Esad rejimi bir taraftayken bölgedeki komşuların desteği kesin değil, ayrıca askeri anlamda destekleri net değil” diyor. Neymiş? “Komşuların askeri desteği kesin değil”miş. Bu konuşma Savunma Bakanlığı bütçesinin konuşulduğu bir oturumda söyleniyor. 5 yıl süreceği öngörülen böyle bir müdahalenin masrafı büyük olur, 250 milyar doları aşar
diye kaygılı Savunma Bakanı, yoksa “dükkân senin”. ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey daha açık konuşuyor. Türkiye ile temasların sürdüğünü belirtiyor. Söyledikleri önemlidir, tüylerimizi ürpertmeye yetiyor.

***

Şöyle diyor Dempsey? “IŞİD’le ve rejimle mücadelede potansiyel varsayım bence bölgedeki partnerlerin katılımıyla pratikte etkili olabilir. Şunu söyleyebilirim; ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Avrupa Komutanlığı ve Türk mevkidaşlarımızla bir süredir bu tür bir olasılığın planlamasını yapıyoruz. Buradaki soru, bunu yapabilir miyiz? Elbette askeri olarak yapabiliriz.” Demek ki efendim, bu tür bir olasılığın planlaması yapılıyormuş. Türk mevkidaşlarıyla da konuşuyorlarmış, komşuların yani başta Türkiye’nin askeri anlamda desteği kesin değilmiş. İşte burada duruyor ve şeytana dönüp soruyoruz?Öyle mi? Öyle diyor şeytan. Türkiye IŞİD’le savaşmaz. AKP Hükümeti bir tampon bölge kurulmasını ve bunun savaş naraları atılarak yapılmasını, Başkomutan’ın bölgeye giderek manevra kıyafeti giymesini ister. Ama...

***

Ama bir başka iddia da odur ki, TSK bu işe sıcak bakmıyormuş. TSK’nin tutumunu aktaran değerli gazeteci arkadaşımız Ahu Özyurt’un anlattıklarından anladığımız kadarıyla; onlar doğal olarak her zaman hazırdırlar, siyasi iradeye bağlıdırlar. Fakat bu türden dedikoduların çıkmasından da rahatsızdırlar. Yani bu konuyu tartışanlara kızıyorlar. Eh ne yapalım, muhalefetin de gazetecilerin de işi araştırmak, tartışmak. Doğrusu maceralardan, ülkemizin ateşe atılmasından korkuyoruz. ABD’nin daha önceki sabıka kaydına bakıp “yürü aslanım kim tutar seni” havalarında konuşması da tüylerimizi diken diken ediyor.
En küçük bir ihtimalde titremeye başlıyoruz. Korkağız neresinden baksanız canım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları