Kısaca “neden olmasın” diyor. Ünlü köşecilerimizden Nagehan Alçı Hanımefendi’nin ısrarlı yazılarıyla ekonominin başına geçirileceği yayılan Daron Acemoğlu’nun gazetemize yaptığı açıklamada “kimse benimle temasa geçmedi, konuşulanlar dedikodudan ibaret” diye konuşması her ne kadar editörlerimiz tarafından “noktayı koydu, gelmiyor” şeklinde yorumlandıysa da naçizane itiraz etmek, değerli Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) İktisat Profesörü’nün “hayır, asla” demediğini söylemek zorundayım.

***

Biliyorum cümle uzun oldu. Kısa da yazardım ama konu sündürmeye elverişli, sündüreyim de liberallerimizin, sanayici ve iş adamlarımızın, -iş insanlarımız mı diyecektik- gönlünde yatan 2. Derviş olayının gerçekleşmesinin zor ama imkânsız olmadığını anlatayım istedim. Dahası aynı üslup ile IMF’nin de “henüz bir teklif almadık bekliyoruz” babında konuştuğunu, ekonomi editörlerimiz es geçmiş olamazlar diye düşünmekteyim.

***

Her ne ise, zaten Daron Acemoğlu da pek içeriden konuşuyor; “evet, Türkiye için ciddi riskler var. En yüksek enflasyonda ve cari işlemler açığında da en yüksek oranlardan birine sahip bulunuyoruz. Ama dediğim gibi, altta yatan yapısal problemlerden daha çok endişeliyim. Bir IMF programının yardımcı olabileceğini düşünüyorum, ama sadece kısa vadede değil orta vadede” demektedir. “Gelirsem yalnız gelmem, artık bakarsınız” diyor kısaca...

***

Gelir de memleketi kurtarır mı bilemem. Derviş kurtarmıştı! Kurtarırken, ne kadar politikacı varsa hepsini silip süpürmüş, siyaset sahnesini öyle bir boşaltmıştı ki, kimisi dünyayı, kimisi politikayı, kimisi memleketi terk ederek AKP nam partiye meydanı terk eylemişler idi. Büyük adam idi Derviş, üstelik de sosyal demokrat idi, Acemoğlu gibi özgürlüklerden yana idi, o günlerde memlekette de pek güzel özgürlük rüzgârları esmiş idi.

***

Haksızlık etmeyelim, Daron Acemoğlu sosyal demokrat değilse de, ne fark var, sıkı bir liberaldir; muhabirlerimizin ısrarı üzerine, “demokrasi iyidir hoştur”, diyerek muhtemel itirazları bertaraf etmiş, asıl olanı, iş insanlarını rahatlatacak kanıtı sunmakta gecikmemiştir. “Demokrasi büyüme için faydalıdır. Bu, tabii ki siyasal özgürlük olmadan büyümeye sahip olamayacağınız anlamına gelmez. Çin bunun mümkün olduğunu gösteriyor” diyerek Doğu Perinçek’i bile rahatlatmıştır ki, o da biraz ışık görsün, umutlar yeşersin, bin çiçek açsın.

***

Biliyorum, haksızlık ettiğimi düşünüyor, “adam kitap bile yazmış el insaf” diyorsunuz. İşte daha ne desin; “ifade özgürlüğü varsa, ekonomi güç ve çıkar çevreleri tarafından ele geçirilmemişse, büyüme teşvik edilir ve daha yüksek kaliteye ulaşır. Bu doğrultuda, basın özgürlüğünde geriye düşüş, yargı bağımsızlığının ve diğer kurumların bağımsızlığının azalması, insan haklarına getirilen sınırlamalar, sağlıklı ekonomik büyüme ihtimalini azaltacaktır” demiyor mu, dememiş mi; diyor, demiş.

***

Biz memleketin kendisinden başka her derde deva solcuları, kuşkucu insanlarız. Sıkı para politikalarıyla tanınmış, neoliberal ekonominin, uluslararası finans kapitalin baş nesi, işte artık her nesiyse, baş şeysi IMF ile demokrasinin bir arada olamayacağını biliriz. “Olur” diyen tarihten, hem de çok yakın tarihten hiç ders almamış demektir. Peki ne yapalım, Daron Acemoğlu’nu çağırmayalım mı.

***

Çağıran çağırsın, biz o mevkide değiliz. Seçimi ekonomiyi batıran, batırdıkları gibi kurtarmaları beklenenler kazandı. Bizim hocalarımız da sürekli “siz IMF’ye mahkûmsunuz. Biz kazansaydık, IMF’siz kurtuluşlar mümkündü” diyorlar.
Çok sıkıntı çekti son zamanlarda, gazetesini de kapatıyorlar üstelik, üzmeyin siz de Nagehan Hanımı... Çağırın gitsin, pardon gelsin Acemoğlu artık...