Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Beni Güldürdün Allah da Seni Güldürsün

02 Mart 2014 Pazar

Bir sevindim bir sevindim ki sormayın! 72 gün yatmışlar zindanda, hiç olur mu! Bu kadar “uzun tutukluluk”, hak mıdır reva mıdır? Neyse sonunda pek sayın Başbakanımızın dediği gibi “adalet” yerini buldu da hürriyetine kavuştu önüne İçişleri bakanları yatası Rıza Sarraf. Şimdi artık eski işine devam edebilir, devlet katındaki işlerini görenler için uygun bulduğu kelimelerle “fahişelerine ve memurlarına bahşişlerini önceden vermeyi” sürdürebilir.
Ama siz şimdi 5 yıl, 6 yıl zindanda yatanlarla karşılaştırır canımı sıkarsınız ey karilerim. Yapmayın; onlara “uzun tutuklu” denmez, onlar devletle ilgileri olmayan bu nedenle, nice ve ne kadar yatarlarsa yatsınlar rüşvetçiliğini ağzıyla itiraf eden ve buna rağmen serbest kalanlarla, yolsuzluğun kralını yapanlarla kıyaslanamazlar.
Onun için siz, onları bunlarla karıştırmayın. Onlar AKP - Cemaat koalisyonunun ortak emri ve gayreti ile zindana atılmış aydınlar, başkaları ile birlikte anılmaları caiz olmayanlardır. Onlar Bursa Kalesi’nde yatan Nâzım’ın arkadaşlarıdır, okuryazarlar ve insan olanlardır onlar.

***

Bir de sureti haktan görünen okuryazarlar var. Aslında benim bugünkü konum da onlardı, onları yazacaktım, Rıza efendi 72 günlük “uzun tutukluluğunu” bir tamam edip serbest kalınca, şu sıralarda gemici ağabeyinden geri kalmayıp ada almaya niyetlenen Bilal’e kavuşunca uzadı, sayfada yer kalmadı ama olsun; onlara fazla yer ayırmak pek yerinde olmazdı zaten.
İki üç satır da onlar için edelim, tarihe bir not düşelim, geçip gidelim.

***

Bir gazete var, adı hayatları boyunca cefa içinde yaşamış büyük mücadele insanlarının; marksistlerin, komünistlerin anlı şanlı gazetesinden yürütülmüştür. Bir tuhaf gazetedir, ideolojisini, stratejisini ve taktiğini hep kısa erimli, içi boş, çaresiz taktikler üzerine kurar. Aslında ideolojisi de stratejisi de yoktur, ne varsa taktik üzerinedir. Taktiği de iftira atmaktan, sansasyon üfürmekten ibarettir.
Tutmuş şimdi de insanları güldüren bir çamurla sıvamış sayfalarını: “Cumhuriyet’in Cemaatçi olduğu” iftirasını utanma, arlanma sınırlarını aşarak yazıvermiş.
Eskiden gazeteler birbirleriyle polemik yaparken işin tadını çıkartır, birbirlerinin rakibi değil refiki olduklarını varsayarlardı. Şimdi o devirler geçti, artık düşmanlık esastır. Düşmanlık dediğim de kuru iftiradır, gammazlamadır, ihbardır vesairedir...
Yandaş olanlar gazetecilik yapmakta pek kötü koşullara rağmen direnenlerden iftiranın büyüğünü, küfrün galizini esirgemezler, bu iş onlara yakışır da sana ne oluyor sansasyonla gazetecilik yapılabileceğini zanneden fikir fukarası garibim.
Eskiden beri mesleğinin, mezhebinin, usulünün erkânının böyle olduğunu seni tanımayanlardan gizlemeyi başarsan da pek çabuk dökülüyor foyan. Madem gazetecilik nedir bilmiyorsun, iftirayla gazetecilik yapılır sanıyorsun, onun bunun oyununa gelme, uzun yıllardır zindanda başı dik yatan Doğu’nun onuruna leke sürme hiç değilse. Yok, “Onun da bu iftiradan haberi var” dersen, sana inanmayacağımı da şimdiden bil.

***

Ama senin maksadın, Cemaat-AKP kavgasında bir tarafı kollamak ve bunun için de “Cumhuriyet’in Cemaatçi olduğu” yalanından medet ummaksa, vazgeç bu işten be kardeşim. Hem kimse sana inanmaz, hem de korkma, hükümeti kollayacaksın da utanıp sıkılıyorsun yaptığın işten, lafı dolandırıyorsun diye kimse sana bir şey demez. “Bunlarda ideoloji ve ona uygun strateji zaten bulunmaz, bugünkü taktikleri de buymuş” der geçer gider.
Ne demeli bilmem ki sana, oturmuş, üşenmemiş, “Cumhuriyet Cemaatçi oldu” diye yazmışsın, beni güldürdün sabah sabah, Allah da seni güldürsün.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları