Yeni Küresel Dengeler ve Türkiye

13 Şubat 2012 Pazartesi
\n

ABD ve Çin arasındaki rekabet ve örtülü çatışmadünyada küreselleşme ile kutuplaşmanın atbaşı gitmesine neden oluyor.

\n

- Akdenizden Pasifike uzanan hatta, ABD Çinin önünü kesmeye çalışıyor.

\n

- Çin ise Rusya, Hindistan, İran ve kimi Türki cumhuriyetlerle Asyadaki konumunu güçlendiriyor.

\n

- Kıta Avrupasının büyüklerinin Çine ihtiyaçları var. ABDye aşırı yandaş olma lüksleri yok, iktisadi koşullar bunu gerektiriyor.

\n

- Hindistan, Asya-Pasifik merkezli yerini sağlamlaştırmak içinÇinle yakınlaşmaya başladı; ABD ile de iyi ilişkiler içinde.

\n

- Japonya 2000li yıllarda yeni Asya politikasınıinşa etmeye başladı. ABDye eskisi kadar bağımlı olmak istemiyor, Çinde yatırımlarını arttırma çabasında, ucuz işgücünden o da yararlanmak istiyor.

\n

Asya büyükleri ile Batıarasındaki çekişme ve rekabet ABD-Çin kutuplaşması doğrultusunda oluşuyor”. “Hem sistemin parçası olmak hem de sistem içinde çatışmakçelişkisi yaşanıyor.

\n

Türkiye küresel \t\t\tçatışmanın ortasında

\n

Türkiye bütün bu küresel çatışmaların tam ortasında bulunuyor. Ülkenin iç dinamikleri, küresel ve bölgesel çatışmalarla asimetrik etkileşim içinde.

\n

- Hükümet, İslami değerlerini öne çıkarmasına karşın ABD ve AB politikaları ile tam bir uyum gösteriyor. Son örneği, Suriye.

\n

- Bu durum kimi Arap ülkeleri ve İran ile Ankaranın karşı karşıya gelmesine yol açıyor.

\n

- Ayrıca Türkiye, Rus doğalgazına aşırı ölçüde bağımlı bulunuyor.

\n

- Küresel dengeler Asya-Pasifik merkezli gelişirken Ankara da gerekli değişiklikleri yapmak gereğini duyuyor. Ancak ABD ve AB angajmanları bunu sınırlıyor ve Ankarayı çelişkili bir konuma itiyor.

\n

Bu arada ABdeki daralma ve krizler Türkiyeyi yeni pazarlara yönelmek zorunda bırakıyor. Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya, İran bu bağlamda önem kazanıyor.

\n

İktisadi ve siyasi öğeler \t\tkarşı karşıya

\n

ABD ve ABnin ekonomik olarak görece küçülmeleri, askeri ve siyasi faktörleri öne çıkarmalarını zorunlu kılıyor. Askeri ve siyasi olarak kutuplaşma eğilimlerine karşın ekonomik olarak küreselleşme baskısı öne çıkıyor.

\n

Çünkü ortak çıkarlar bunu gerektiriyor. Askeri ve siyasi olarak yukarıdan aşağıya ve tek yanlı baskılar söz konusu iken, iktisadi olaylarda sistem farklı çalışıyor; katılımların yaygınlaşması yeni dışsallıklaryaratıyor.

\n

Çin ve Hindistan gibi büyükler iktisadi avantajları ve üstünlükleri ile yeni küresel düzen içinde konumlarını güçlendiriyorlar.

\n

ABD ise askeri ve siyasi öğeleri öne çıkararak küresel üstünlüğünü korumaya çalışıyor.

\n

Ankara ne yapmalı?

\n

Asya ile Batı arasında, Ortadoğu konusunda meydana gelen yeni kutuplaşmalar, Ankarayı zor durumda bırakıyor.

\n

- Suriye konusunda ABD ve ABnin yanında yer alan Ankara, Rusya ve Çinle bölgede karşı karşıya kalıyor.

\n

- Ancak Türkiyenin Rusya ve İrana, ekonomik nedenlerle büyük ihtiyacı var. Rusya ve İranı idare etmeyeçalışıyor. Ama nereye kadar?

\n

Ankara daha tarafsız bir tutum izlemek zorunda. Kutuplaşmanın bir parçası haline gelirse yeni soğuk savaşta, bedel ödeyecek ülkelerden birisi olabilir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları