Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaya Geçidi, Demokrasi ve Küresel Dengeler
Levent’te yaya geçidine iki adım attım, yavaş yavaş gelen bir otomobil hiç frene bile basmadı; geçidin ortasında bana bir karış yaklaştı, neredeyse çarpacak. Kendimi güç bela kenara attım ve sürücüye, “Burası yaya geçidi, durmanız gerekir” deyince bana, “Emredersiniz beyefendi” yanıtını alaycı bir biçimde verdi. “Ben değil, kanun emrediyor” dediğimde hızla gaz verip yoluna devam etti.
\nAltında bir ya da bir buçuk tonluk bir metal yığını, ayağında gaz pedalı, “güç bende” dercesine insanın üzerine gelen birtakım yaratıklar hem de yaya geçidinde.
\n“Altımda bir tonluk kütle var, vurur geçerim” diyor size. Bireyin yararı ve özgürlük alanı ile toplumun yararı karşı karşıya gelince, güçlü olan kazanır zihniyeti egemen olunca, yaya geçidinde bir birey ya da bir vatandaş değilsiniz artık. Ezilip geçilecek bir et yığını gibi algılanırsınız.
\nBir toplumda trafik kurallarına uyum demokrasinin en önemli göstergelerinden birisidir. O nedenle, “Avustralya’da bir bakan kurala uymadığı için ceza yedi ve istifa etti” haberini okuduğumuzda içimiz sızlar, imreniriz, acaba bizde neden böyle değil diye kara kara düşünürüz.
\nOliver Stone’un J. F. Kennedy filminde dediği gibi, “politika güçten başka bir şey değildir” felsefesi her şeye egemen olur. Bileği güçlü olan zayıfı döver; büyük firma küçük olanı ezer geçer; güçlü ve büyük devletler zayıf ve küçükleri işgal ederler.
\nYaya geçidindeki denge ile küresel dengeler arasında bir örtüşme vardır. Ancak bu konuda tersine bir korelasyon geçerlidir. Yaya geçidinde kurallara uyulmayan ülkeler ya işgal edilirler ya da himaye altına alınırlar. Çünkü o ülkelerde demokrasi çalışmaz.
\n1985 yılında bir konferans için gittiğim Kahire’de yolda ilginç bir şey oldu; önümüzdeki arabanın şoförü kapıyı açıp indi, trafik polisine iki yumruk atıp adamı devirdi ve sonra da hiçbir şey yokmuş gibi yoluna devam etti. Şaşırıp kalmıştım. İşte bu nedenle Mısır dün de, bugün de demokrasiden uzak ve kaos içinde yaşayan bir ülkedir.
\nBugün Libya’ya müdahale eden NATO’nun birçok üyesi demokratik ülkelerdir. Hatta bir bölümü Fransa gibi, içerde demokrasiye örnek gösterilen devletlerdir. Ama Libya’da ne dün, ne bugün ve ne de yarın demokrasi olmayacağı için ya sürekli saldırı altında kalacak ya da başkalarının denetimi altına girecektir.
\nEskiden Irak ve Suriye Sovyetler Birliği’nin himayesinde, yönetimlerini ayakta tutabiliyorlardı. Bugün ise iki küresel seçenekle karşı karşıya bırakılmışlardır; ya sürekli kaos yaşayacaklar ya da bölünüp başkasının himayesi altına gireceklerdir.
\nArada kalan Türkiye...
\nAtatürk’ün Cumhuriyet Türkiye’si belki de “arada kalan tek ülkedir.”
\n- İktisadi, siyasi ve askeri olarak “Batı kampında varsayılmasına karşın, üzerinde hesaplar yapılan ve yeni taleplerle yüz yüze olan bir konumundadır.” Hem Batı ile beraber olmak hem de onunla çatışmak çelişkisi içindedir. AB Türkiye’yi, “içine almadan denetimi altına almaya çoktan başlamıştır.”
\nABD ise “ancak bazı ön koşullarla Türkiye ile işbirliğine gidebileceğini ortaya koyuyor.” Bunun başında da BOP geliyor.
\n- Türkiye Batı ile Batı’nın bölge politikaları arasına sıkışmıştır. ABD, AB, Rusya, Çin ve Ortadoğu arasında “denge oluşturabilecek dış politika inisiyatifleri iyice törpülenmiştir.”
\nDemokrasinin filizlenmeye başlaması sonrasında, “katılımcı demokrasiyi” engellemek için Türkiye askeri darbelerin içine itilmiş ve onlar kanalı ile ön koşullarını, “anti demokratik bir biçimde” gerçekleştirilmeye başlamışlardır.
\nDemokrasi katılım, örgütlenme, uyum ve çağdaş değerlerle bütünleşme yolu ile sağlanabilir. Resmin diğer tarafında bireysel özgürlükler ile toplumsal haklar ve özgürlüklerin örtüşmesi yer alır.
\nLevent’te yolu geçerken yaya geçidini kullanma hakkı elinden alınan vatandaş siyasal, sosyal ve iktisadi olarak da demokrasinin gerektirdiği katılımları gerçekleştiremez. Her zaman üzerine gelen bir güç bulunur.
\n“Güç bende” diyenler her şeye egemen olmaya başlarlar. Ortada demokrasi diye bir şey kalmaz.
\nBir sokaktaki yaya geçidi ile küresel çatışmalar arasında ilginç simetrik ve asimetrik bağlar vardır. Aynen en küçük bir organizma ile evren arasındaki bağ gibi.
\nDemokrasi kültürünün yolda yürümeyi öğrenmekle başladığını göremezsek hiçbir şey anlayamayız. Onu sadece bir sözcük olarak biliriz, işlevselliğini hiçbir zaman kavrayamayız.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!