Putin'in Ziyareti, Ankara'nın Esnek Yaklaşımı

10 Aralık 2012 Pazartesi

Putinin geçen hafta Türkiyeye gelişi AKP hükümeti ve Moskova açısından ilginç bir durum yarattı:\n

\n

- Bir yandan Suriye ve İran sorunlarındakarşı karşıya durduğu görülen ( ya da sanılan) Ankara ve Moskova yönetimleri var.\n

\n

- Ancak öte yandan gelişen ikili ekonomik ilişkiler ve orta vadeli ve çok iddialı program hedefleri bulunuyor.\n

\n

Yeni 11 anlaşma imzalandı, 2012-2015 dönemini kapsıyor. Ticaretten nükleer santral yatırımına kadar uzanan kapsamlı uygulamalar, reel politiğin bir gereği olarakfiilen yürütülüyor.\n

\n

Ankara-Moskova ilişkileri, Türkiye-İsrail ilişkilerini anımsatıyor; ancak asimetrik bir biçimde!\n

\n

- Ankara ve Moskova, Suriye ve İran sorunlarında karşı karşıya görünüyorlarancak bu karşıtlık Türkiye ile Rusya arasındaki iktisadi ilişkilerin gelişmesine hiç etki etmiyor, ilişkiler derinleşiyor.\n

\n

- Ankara Telaviv ile, Batı kampı içinde beraber olmasına karşınsanki aralarında büyük bir kavga varmış izlenimi veriyor. Ama iktisadi ve askeri işbirliği, hiçbir şey yokmuş gibi ilerlemesini sürdürüyor.\n

\n

Masanın üstünde oynanan oyun ile masanın altında sürdürüldüğü sanılan kavga, fiili gidişatı pek etkilemiyor. Çünkü üç ülke de bölgede birbirlerine muhtaç durumdalar.\n

\n

- Ankara hükümeti, tabanı tatmin için İsrail ile kavga eder görülüyor. Oysa her ikisi de ABDnin bölgedeki stratejik ortakları ya da uzantıları.\n

\n

- Rusya, Asya kampının patronlarından biri; Ankara, Batı kampının sadık üyesi; Ortadoğu fay hattında karşıt ülkeler gibi pozisyon almaları, aralarında giderek artan işbirliğini hiç mi hiç engellemiyor”.\n

\n

Yeni düzenin gereği mi?\n

\n

Bu bir anlamda yeni küresel düzenin bir gereği. Cepheler artık ideolojik kamplar olmaktan çıkmışlar. Pragmatik ve ekonomik güdüler ön planda. Her ülke iktisadi olarak durumunu güçlendirmeye; küresel ve bölgesel pasta paylaşımında altta kalmamaya çaba gösteriyor.\n

\n

Bu köşede ısrarla savunduğum gibi, artık Asyanın büyükleri de küresel sistemle bütünleşebilmek için yarış içindeler”.\n

\n

- ABD ve Çin masanın altındaki kavgalarına karşın masanın üzerinde reel politiğin iktisadi gereklerini yerine getiriyorlar.\n

\n

- Çin ve Hindistan geleneksel düşmanlıklarından çoktan vazgeçmişler, işbirliği içine girmişler.\n

\n

Japonya ise soğuk savaş döneminde izlediği Asya politikasını değiştirmiş. 10 yıldır Asya açılımını sürdürüyor.\n

\n

- Rusya sisteme entegre olma çabası içinde. Bu nedenle bölgedekiönemli komşusuTürkiye ile iyi geçinmek zorunda. Üstelik Türkiye doğalgaz ve nükleer enerjide Rusyaya bağımlı hale gelirken.\n

\n

Putinin geçen hafta Türkiyeye gelerek işbirliğinin devamı konusunda Erdoğanla mutabık kalması doğal bir gelişmedir. Çünkü iki ülke arasında önemli tamamlaşmalarbulunuyor;\n

\n

- Türkiye doğalgazın büyük bölümünü Rusyadan alıyor, bağımlı.\n

\n

- Ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması öngörülüyor.\n

\n

- Nükleer enerji santralında 20 milyar dolara ulaşacak bir yatırım hacmi söz konusu. İlk dilimler başlamış bile. Vizeler karşılıklı kalkmış, Türk firmaları Rusyada önemli etkinliklerde bulunuyorlar; Rusya pazarı Türk işadamları için vazgeçilemez hale gelmiş.\n

\n

Türkiyeye en fazla turist Rusya ve Almanyadan geliyor. Rus işadamları kıyı bölgelerimizi mesken tutmuşlar.\n

\n

Reel politiğin bu gereksinimleri yürürken Rusya ve Türkiyenin Suriye ve İran yüzünden aralarının açılmasını beklememek gerekir. Radar kalkanı ve Patriot füzeleri bile Türkiye-Rusya ilişkilerindeki gelişmeyi engelleyemiyor. Çok çelişkili görünse bile bölgenin gerçekleri bunu zorunlu kılıyor.\n

\n

ABD, AB, Asya \t\t\tüçgeninde Türkiye\n

\n

Türkiye bu üçgen içinde oynamak zorundadır. Soğuk savaş dönemindeki gibi yapay gerginlikler en fazla bölge ülkelerine zarar veriyor.\n

\n

Türkiye bölgede, iktisadi çıkarlarını önde tutan bir politika izlemek durumunda. Suriye politikasında bu konuda hata yapıldı, faturası çok büyük oldu. Türkiyenin Ortadoğudaki iktisadi çıkarları büyük zarar gördü.\n

\n

Rusya ile ilişkiler konusunda Ankaranın daha akılcı bir tutum içinde olduğunu görüyoruz. İran konusunda da aynı hassasiyet sürmektedir.\n

\n

Türkiyenin Rusya politikası, Almanyanın bu ülkeye yönelik politikasına benzemektedir. Batı (ve AB) içinde olan Almanya, iktisadi olarak Rusya ile çok kapsamlı ilişkiler içindedir; adeta örtülü stratejik ortak gibiler.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları