Erol Manisalı
Erol Manisalı erolmanisa@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ortadoğu'da Yeni Gelişmeler ve Türkiye

26 Aralık 2011 Pazartesi
\n

- Asyada Çin hızla büyüyor ve silahlanıyor; mevcut trendler sürerse 15-20 yıl içinde ABDyi geçecek.

\n

- Çinin bu gidişinin kesinlikle durdurulması gerekiyor. Bunun için de geniş Ortadoğudaki petrol ve doğalgaz rezervleri ile bunların geçiş yollarının denetim altına alınması gerekli.

\n

20 yıl içinde Çinin Ortadoğu petrolüne bağımlılığı (gereksinimi) 3 kat artacak, yıllık 12 milyar varile ulaşacak. Bu nedenle Arapların ve İranın Batı denetimi altına alınmaları zorunlu.

\n

- Çin, Rusya ve diğer Asya ülkeleri ile yakın işbirliğine giren İran, Ortadoğuda ABD ve AB çıkarlarına zarar veriyor. Ayrıca İsrail faktörü de var.

\n

- Bu nedenle İranın Asya büyükleri ile işbirliğinin engellenmesi zorunlu hale geliyor.

\n

- Türkiye bütün bu gerçekler çerçevesindeBatı açısından stratejik bir önem kazanıyor”; Arap Ortadoğusunun denetiminde ve İranın koparılmasında işbirliğine gereksinim duyulan ülke...

\n

Bunlar ABD ve kısmen de Brüksel cephesinde yapılan değerlendirmelerdir. Arap dünyasının yeniden yapılandırılmasında ve İrana yönelik politikalarda Türkiye bu bakımdan stratejik bir konumda bulunuyor.

\n

Arap Ortadoğusu’nda yardım...

\n

ABD Arap ülkelerinde yerel ortak olarak Müslüman Kardeşleri seçmiş görünüyor. Göreceli olarak en örgütlü siyasal güç gibi değerlendiriliyor.

\n

- Mısır, Tunus, Fas, Libya, Yemen, Irak ve Suriyede temelleri atılmış operasyonlar yürüyor.

\n

- Erdoğan hükümeti bu politikalara tam destek veriyor hem de birçok Arap ülkesi ile ilişkilerin bozulmasını göze alarak.

\n

- İçerdeki ılımlı İslam modeliöngörülen şablona uyuyor; her ne kadar ileride doğabilecek büyük riskler bulunsa bile.

\n

- Bütün bu gelişmelerin paralelinde bir taşla iki kuş vuruluyor; Arap Ortadoğusunda Türkiye modeli doğrultusunda ilerleme sağlanırken bir yandan da 4 ayaklı Kürdistan yavaş yavaş oluşturuluyor.

\n

Arap Ortadoğusunun ve Türkiyenin denetiminde koçbaşı olarak kullanılacak bir faktör şeklinde değerlendiriliyor. Kürdistan konusundaki en önemli sorun, hızla tırmanan etnik milliyetçilik ile İslami yapılanma arasında başgösteren kavga ve çelişkilerdir.

\n

Küresel odaklar tarafından desteklenen Kürdistandaki etnik milliyetçilik ile ılımlı İslam modeliarasındaki çelişkiler ve çatışmalar Batıyı bölgede açmaza sokmuştur.

\n

Sol cenahın Batı karşıtı durumu da eklenirse etnik milliyetçiler, solcular ve İslamcılar olarak ayrışmaya başladılar. Sol dışındakiler, ABD ve AB tarafından desteklenmektedir. Ancak İslamcı ve milliyetçi eğilimler, kendi aralarında çatışmaya başladılar.

\n

Ve İran meselesi...

\n

Müslüman Kardeşler zeminini Arap Ortadoğusunda esas alan Batı modeli, İranın saf dışı edilmesi politikasını pekiştirmiştir:

\n

- Müslüman Kardeşler odaklı model, saf ve katıksız bir Sünni zemini gerektiriyor. Suriyede yürütülen operasyonların gerisindeki en önemli neden budur.

\n

Bu da İranın Suriye ve Lübnandan tamamen elini ayağını çekmesine (çektirilmesine) bağlıdır.

\n

- İran bölgede ve Şanghay İşbirliği Örgütünün Batı Asyadaki önemli ayağı haline dönüştürülmektedir. Asya büyüklerinin yollarının kesilmesi için İranın devre dışına çıkarılması ve Batıya bağlanması gerekiyor.

\n

- Tabii İranın nükleer silahlanma sınırına iyice yakınlaşmış olması ABD, AB ve İsrailin bölge hesaplarını altüst eden bir gelişme oluyor.

\n

- Rusyanın İran kanalı ile Kafkasya ve Ortadoğu üzerinde elde edeceği avantajlar ABD ve kısmen de AByi rahatsız etmektedir.

\n

İran, ABD ve AB açısından, kontrol edilemeyen bölgedeki tek ülkekonumundadır. Bu ülke bir de nükleer silah üretebilirse, Batının bölgedeki yaşamsal çıkarları büyük zarar görecektir.

\n

İşte bütün bu nedenler, ABD ve kısmen de AB açısından, İranın hal edilmesini gerektirenfaktörler olarak karşımıza çıkıyor.

\n

Bölgemizde Arap ülkeleri, İran ve Türkiyenin içine itilmekte olduğu sorunlar, büyüklerin küresel çatışmalarının Ortadoğuya olan yansımalarıdır.

\n

Ve bu kargaşalar, bölgede petrol ve doğalgazın öneminin azalmasına dek sürdürülecektir. Arap Baharı”, bu sürecin yeni bir dönüm noktasıdır.

\n

Arap Baharı, bölgede sert bir kışın gelmekte oluşunun çok ciddi sinyallerini veriyor. Daha şimdiden Irak da iç savaşın tırmandığı bir zemine doğru götürülüyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları