Onlar İçin Yazdıklarım Ya da Yakın Tarih

20 Ağustos 2012 Pazartesi
\n

\n

1970’li yıllardan bugüne kadar 50nin üzerinde kişi hakkında yazı yazmışım.\n

\n

- İçlerinde ünlü siyasetçiler var, yurtiçi ve yurtdışı.\n

\n

- Büyük çoğunluğu şahsen tanıdığım, şu ya da bu nedenle az ya da sıkça karşılaştığım; hatta rahmetli Rauf Denktaş ve Attilâ İlhan gibi yoğun beraberlik yaşadığım insanlar var.\n

\n

- İçlerinde başarılarını övmek için kaleme aldığım ya da en ağır eleştirilerde bulunduğum kişiler de söz konusu. Çok yakın arkadaşlarım olmalarına karşın en ağır eleştirilerde bulunduklarım var.\n

\n

- Ya da bu dünyadan göçtüklerinde onlarla yaşamlarında, yaşadıklarımızı gündeme getirdiğim değerler yer alıyor.\n

\n

Cumhuriyet başta olmak üzere Türk basınında, değişik dergilerde, hatta anı kitaplarımda genişçe yer verdiğim insanlar onlar.\n

\n

Bazılarının isimlerini sayayım; Vehbi Koç, Kamran İnan, Peres de Cuellar, Levent Kırca, Emile Noel, Turgut Özal, Abdullah Gül, Prof. Dahrendorf, Yıldız Sertel, Fatih Hilmioğlu, Necmettin Erbakan, Dr. Cosmos Megalommatis (tarihçi), John Moultke (yakın arkadaşım, Amerikalı diplomat), İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Halit Refiğ, İdris Küçükömer, Prof. Fritz Neumark, Sabri Ülgener, Attilâ İlhan, Bedri Koraman, İsmail Cem, Richard Holbrook, Dr. Udo Steinbach, Fazıl Say, Bülent Ecevit ve Tansu Çiller ve toplamı 50’yi aşan kişi.\n

\n

Yakın tarihin aynası\n

\n

Bu kişilerin hepsini tanıdım. Kimilerini çok yakından tanıdım. Bazıları hakkında toplam 6 kitap yayımladım. Fikir tartışmalarımızı ayrıntıları ile anlattım.\n

\n

40 yıl içinde geçen insan manzaralarında dolu dolu her şey vardı. İktisat, siyaset, kültür, sanat, her şey.\n

\n

Mesleki ve profesyonel ilgi alanlarım dışına çıkarak meseleleri bütünleştirmeye çalıştım. Örneğin siyaseti ele alalım; geniş kapsamlı baktığımız zaman her şeyde siyaset vardır.\n

\n

Bir çizerin çizgilerinde, bir güldürü ustasının sözlerinde, bir şairin dizelerinde siyaseti buram buram görmeseniz bile kıyısından köşesinden yakalarsınız.\n

\n

Attilâ İlhan bir şair ve düşünür olarak Emre Kongarın daha yetmişli yıllarda bir toplumcu şair olduğunu gören ilk toplumbilimci idisözünü bana 2000li yılların başında aktardığı zaman bu gerçeği vurguluyordu.\n

\n

Aynen Picasso ile Dali arasındaki fark gibi Attilâ İlhan da kendini ayırıyordu, Kongarın tanıklığı ile.\n

\n

40 yıl boyunca, bu kişiler hakkında şu ya da bu vesile ile yazdıklarımı bir bütün olarak yeniden okuyup düşündüğümde neleri gördüm?\n

\n

- Demokrasiden yana olanları, olumlu düşünenleri, uygarlığı ve çağdaş değerleri savunanları gördüm.\n

\n

- Demokratik değerlere karşı çıkanları, çağdaşlıktan uzaklaşanları üzülerek okudum, kendi yazılarımda.\n

\n

- Her şeye karşın fikir namusu için mücadele edenleri izledim.\n

\n

- Yaptıkları olumlu şeylere karşın nasıl ezildiklerini gördüm.\n

\n

- Temeldeki kavganın ve küresel çatışmaların nasıl apayrı, ilgisiz noktalara çekildiğini gözledim.\n

\n

Ve belki de en önemlisi, Türkiyenin zeminindeki kaymaları izledim.\n

\n

Bütün bunlar benim kalemimden çıkmıştı; 50’yi aşkın insanı anlatırken onlar üzerinden Türkiyenin ve dünyanın seyrini sergiliyordum.\n

\n

Onların özelliklerini, yaptıklarını, yapamadıklarını, doğrularını, yanlışlarını anlatırken Türkiyeyi ve dünyayı anlatıyordum aslında.\n

\n

Bu oyunda onlar da bir aktördü. Kendi penceremden onları değerlendirirken kuşkusuz kendimi de sergiliyordum.\n

\n

Ne demişler, bana dostunu (ya da düşmanını) söyle, kim olduğuna karar vereyim”…

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları