‘Kıyamet’ gibi seçimler

21 Eylül 2020 Pazartesi

ABD başkanlık ve senato seçimlerine yaklaşık beş hafta kaldı. Ülke, sıradan bir demokratik pratiğe değil, adeta “iyi ile kötünün son savaşına” hazırlanıyor.

‘Mükemmel fırtınaya’ derken

Biden ya da Trump, çok az farkla kazanacak. Her iki taraf da öbürünün hile yapacağına inandığı için, seçim gecesi ve ertesinde bir kriz çıkacak. Şimdilik, bu krizin biçimini, şiddetini, çapını kestirmek zor. Geçen hafta Financial Times’da Edward Luce, “Mükemmel fırtınaya doğru” diyordu. “Mükemmel fırtına” karanlık olasılıklara işaret ediyor.

Birincisi, Trump kaybederse, sonuçları kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Trump’ın akıl hocalarından, Trump tarafından affedilerek hapisten çıkan Roger Stone’a göre, Trump “seçimleri kaybederse sıkıyönetim ilan etmeli”.

İkincisi, Trump taraftarları (türlü faşist gruplar), grupları silahlıydı, şimdi Anti-Faşist ve Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketinden gruplar da silahlanmaya başladılar.

Üçüncüsü, Trump ve Başsavcı William Barr, federal güvenlik güçlerinin aslında Trump’ın emrinde olduğuna inanıyorlar. Trump da bir taraftan toplumsal kutuplaşmayı ırkçı, dinci söylemle, komünizm korkusuyla (ortada komünist yok) alevlendirmeye devam ederken, bu güvenlik güçlerini milis gibi kullanmaya başlamıştı, şimdi de özellikle Demokrat yönetimlerin olduğu bölgelerde sandıkları “korumakla” görevlendirecek. Bunlar da “koruma” adına hem katılıma, hem oy sayımına, müdahale edebilecek.

‘Bu onları faşist yapmaz mı?’

Cumhuriyetçi Parti’nin ünlü devlet başkanlarından Ronald Reagan’ın baş hukuk danışmanı Charles Fried, Trump’a bağlı bu milisler için “bir tek kahverengi üniformaları eksik” diyor. Fried’e göre “Trump ve etrafındakiler kesinlikle ırkçılar, sıradan demokratik ve anayasal kuralları takmıyorlar, kendi çıkarlarının ve hedeflerinin ulusun çıkarı ve hedefi olduğuna inanıyorlar, onları iktidarda tutan her şeyi ulusal çıkar adına mubah görüyorlar”. Fried, “Bu onları faşist yapmaz mı” diye soruyor.

Fried, bu tespiti yaptıktan sonra deneyimli bir siyasetçi olarak kolları sıvamış. Fried, Cumhuriyetçi Parti’de Micael Steele gibi bir grup saygın hukukçu ve siyasetçileriyle birlikte, hem Biden’i destekliyor hem de Demokratik Parti’yi destekleyen dayanışma örgütleriyle birlikte davranmaya çalışıyor. Bu işbirliği tüm muhalefeti Geçişin Dürüstlüğü Projesi adlı bir çatı örgütü altında birleştirmeyi amaçlıyor, seçimlerin ertesinde bir darbe girişimi durumunda sokağa dökmek üzere hazırlanıyor. Faşizm tespiti yapanlar, aralarındaki siyasi farkları bir kenara koyup güçlerini birleştirmeye çalışıyorlar.

Bu işbirliğine ek olarak, ordunun en üst kademesinden emekli, 12 general ve amiral, Trump’ın ülkeyi böldüğünü, demokrasiyi sabote ettiğini, ahlaksız ve yalancı olduğunu, anayasayı hiçe sayarak diktatör ve kral gibi davrandığını, kendi bekasından başka bir şey düşünmediğini ve ülke için büyük tehlike olduğunu vurgulayan bir açıklama yayımladılar.

Her başkanlık seçiminden önce, sonuçları etkileyecek bir “Ekim Sürprizi” spekülasyonu yapılır. Wall Street Journal’dan Gerald Seib’e göre bu kez sürpriz iki hafta erken geldi. Yüksek Mahkeme üyesi Sosyal Demokrat eğilimli, hâkim Ruth Bader Ginsburg’un kansere yenilerek 87 yaşında geçen hafta yaşamını yitirmesi “her şeyi değiştirdi”. Ginsburg’un ölümü Trump’a Yüksek Mahkemeyi, dolayısıyla ABD’de siyasi yaşamı, özel olarak da kadınların, LGBT bireylerin, göçmenlerin haklarını, en muhafazakâr açıdan onyıllar boyunca belirleme fırsatı veriyor. Şimdi, seçimlere bu kadar az kala, “Yerine hemen atama yapılması uygun mu”, “Kim atanacak” gibi sorular siyasi gerginliği daha da artırıyor.

Bu “mükemmel fırtınaya”, doğa da küresel ısınma ve iklim krizlerini anımsatarak katılıyor. Covid-19 salgınında ikinci dalga başladı. Batı yakasında başta Kaliforniya ve Oregon’u rekor şiddette ve çapta yangınlar kavuruyor. Doğu yakasında tropikal fırtına Sally, Florida ve Miami’de yerleşim merkezlerinde su baskınlarına yol açtı.

Kutuplaşma, inanç ve kültür üzerinden şekillendiği için artık kulaklar kapalı: “Trump, Covid tehlikesini ta başından biliyormuş”, “kendi taraftarları için iğrenç insanlar demiş”, “su baskınları yangınlar, küresel ısınmayı kanıtlıyormuş” hiç önemli değil. Önemli olan safları sıklaştırmak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları