Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Irak Savaşının 10. Yıldönümünde İki Seçenek

20 Mart 2013 Çarşamba

Bu hafta Irakın işgalinin 10. yıldönümü. Bu konuya ilişkin tartışanlar, işgalin, açıklanan amaçları, yarattığı yıkım, yol açtığı can kaybı açısından tam bir fiyasko olduğunda anlaşıyorlar. Irakın işgalinin yalanlara, sahte kanıtlara dayandırıldığını bir kez daha anımsatan kimi yorumcular, Bushun, Blairin savaş suçlusu olarak yargılanmaları gerektiğini savunuyorlar.

\n

Olayın bu boyutlarına pazartesi günü Orhan Bursalı değindi. Ben bazı tarihsel eğilimler üzerinde durmayı deneyeceğim.

\n

Tarihin çöp tenekesi ­devrildiğinde...

\n

İmparatorluklar tarihin çöp tenekeleri gibidir. Egemen oldukları bölgelerdeki dini, etnik, sınıfsal çelişkileri ve nefretleri, şiddet, korku, rüşvet yoluyla baskı altında tutarak muhafaza eder, birbirine karşı kullanır, hatta bu amaçla yenilerini üretirler. Bir imparatorluk yıkıldığında çöp tenekesi devrilir, kapağı açılır ve pislik ortalığa saçılır.

\n

Etnik, dini gruplar, sınıflar, imparatorluk sonrası ortamda yeni bir yaşam dünyası inşa etmeye çalışırken önce birbirlerinin boğazına sarılırlar. Bu etnik dini ayrımları aşanlar bir araya gelerek yeni yapılar oluşturmaya başlarlar.

\n

Roma İmparatorluğu çöktüğünde, bir yeniden şekillenme yaklaşık bin yıl sürdü. Sonraki 500 yıl içinde, giderek bir ulus devletler, bunun üzerinde de bir kapitalist imparatorlukdüzeni şekillendi. Bu öncekilerden farklı, esas olarak hegemonya ilişkilerine dayanan ama savaşları, sömürgeciliği dışlamayan bir yapılanmaydı. Bu yüzden, imparatorluk değil daha çok emperyalizm kavramını kullanıyoruz. Son tahlilde, bu da bir imparatorluktuçünkü kıtasal çapta, hatta denizaşırı coğrafyaların, ekonomik, siyasi, kültürel ağlarla (dünya pazarı, giderek ekonomisi), bir ülkenin hegemonyası altında stabilize edilerek düzenlenmesi, yönetilmesi anlamına geliyordu.

\n

Osmanlı çöktüğünde de çöp tenekesi devrildi, yüzyıllardır biriktirilen, muhafaza edilen, üretilen pislikler ortalığa saçıldı. Ama Osmanlı İmparatorluğu çöktüğünde, kapitalist imparatorlukda artık çoktan şekillenmişti, hatta bir devresini kapatmak üzereydi (bu şekillenme, Osmanlı İmparatorluğunun artık iç çelişkilerini, bastırarak muhafaza edilemez bir noktaya gelmesini hızlandırmıştı da denebilir). Bu yeni imparatorluğuniki lider ulus devleti, İngiltere ve Fransa devreye girdiler. Osmanlı çökünce serbest kalan halklar, sınıflar kendi yollarını bulmaya fırsat bulamadan, bu yeni imparatorluğun eliyle şekillendirildiler. I. Dünya Savaşının sonuna doğru Sykes-Picot Anlaşması Ortadoğu halklarını, aralarındaki sorunları çözmelerine, kendi yollarını bulmalarına olanak vermeden, kapitalist imparatorluğun coğrafi çıkarları (emperyalizm) doğrultusunda, yerel bölünmüşlükleri birbirine karşı kullanarak kendi egemenliğini sürdürecek biçimde muhafaza ederek yapay devletlere böldü. Böylece büyük çöp tenekesinin yerini, bir sürü küçük çöp tenekesi almaya başladı. Tenekelerin kapaklarının üzerine de birer yerel despot konuldu.

\n

Türkiye Cumhuriyetinin bu model içinde, aydınlanma, modernleşme, ulusal bağımsız kapitalizm, laiklik ve etnik bölünmüşlükleri aşmayı amaçlayan ulusal vatandaşlık ilkesiyle, kısmen de olsa farklı bir yöne gitmeye çalıştığını (Huntington, bu Cumhuriyeti Müslüman uygarlık içinde bir anormallik olarak saptıyordu) görüyoruz. Ancak, gerek ülkenin ekonomik kaynakları gerek sınıf şekillenmeleri açısından geri düzeyi, kapitalist bir imparatorluğun dışında kalmanın,bağımsızbir kapitalizmi korumanın olanaksızlığı gibi nedenlerle devraldığı çöp tenekesini boşaltamadığını da biliyoruz.

\n

ABD hegemonyası altında düzenlenen kapitalist imparatorluk(emperyalizm) düzeni çökmeye başlayınca Ortadoğunun küçük çöp tenekelerinin üzerindeki despotları yerinde tutan basınç düşmeye, toplumsal muhalefet despotları devirerek çöpleri yeniden ortaya dökmeye başladı.

\n

Ortadoğunun, pazartesi yazımda betimlemeye çalıştığım düzensizliği işte bu durumun bir sonucu. Bu kez, ortada çöpleri yeniden tenekelere dolduracak, kapaklarını kapatacak bir imparatorluk düzeni, ABD hegemonyasını devralacak, emperyalist sistemi stabilize edecek bir lider de yok.

\n

Ya bu etnik dini çelişkiler, çatışmaların, emperyalist devletlerin, müdahalesiyle Irak, Libya, Suriye gibi savaşlarla, yıkımlarla yıllarca hatta on yıllarca devam edecek ya da halklar bu bölünmüşlükleri kendi yöntemleriyle, iradeleriyle, büyük fedakârlıklara ve acılara katlanmak pahasına aşarak yeni bir yaşam dünyasıkurmaya başlayacaklar. Yabarbarlıkya da emperyalizmden, kapitalizmden ve çöplerden arınmış yeni bir uygarlık!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları