Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Biz hayır diyoruz!
Samanyolu’nun en ışıltılı gezegenlerinden birinde doğmuş olduğumuz kesin. Ama dünyanın en fırtınalı bölgesinde, cehaletin kutsandığı bir iklimde, sınıflı toplumun derin çelişkilerinin yaşandığı, zenginin daha az ve daha zengin, yoksulun daha çok ve daha yoksul, aradaki uçurumun büyük olduğu kıyıcı bir ortamda, dini kendi çıkar odaklarınca kullananlar arasında, korkunun acizlikle sınandığı bir iklimde güneşe bakmaya çalışıyoruz. Buna rağmen elimizde avcumuzda kalan tek şey özgürlük bilincimiz, aklımız ve asla vazgeçmememiz gereken iyilik düşüncesi. Vicdanımızı saflık olarak görenlere gülüp geçmeye, her şeye rağmen insan kalmaya mecburuz.
*
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Daire Başkanlığı’ında çalışan arkadaşım Mihriban Çumralı ile konuşuyorum. Uzun zamandır deprem bölgesinde, Hatay’da çalışıyor. Seçimden hemen sonra kendilerini gören halkın, “Siz hâlâ burada mısınız? Bizi bırakıp gideceğinizi düşünmüştük” dediğini anlatıyor. Ve gözyaşları içinde sarılmalarını... Belki ruhsal olarak çok uzaklaştık ama deprem bölgesinde sorunlar devam ediyor. Çadırlarda yemek kuyrukları sürüyor, ortalama iki yüz çadıra dört tuvalet düşüyor, sağlıksız koşullar nedeniyle pislik ve buna bağlı hastalıklar artıyor. Hatay’da sıcaklık son bir haftadır otuz derecenin üzerinde, çadırların içi ise kırk beş derece. Konteyner lazım ama çok az insan ulaşabilmiş. Onların tek bir istediği var: Bir an önce evlerine kavuşmak. Sahaya inenlerin çoğu renkli dünyalardan söz açıyor. Artık vaat duymak istemiyorlar, gerçeklikle yüzleşmeye ihtiyaçları var. Onlara sunulan “gerçek” neyse ona yöneliyorlar. Bazen bilincimizdeki gerçeğimizle depremzedelerin yaşadıkları uyuşmuyor. Onlara güçlü kuvvetli birileri gelsin sarılsın, dokunsun, bir şey anlatmasın, dinlesin yeter deniliyor sürekli. Sarılan kazanıyor aslında.
*
Dostoyesvki’nin “Karamazov Kardeşler” romanında, Dimitri babasını öldürdüğü suçlamasıyla yargılanır. Saatlerce süren sorgunun ardından yorgun düşer ve bir sıranın üzerinde uyuyakalır. Uyandığında birinin başının altına yastık koyduğunu fark eder. Şaşkın ve ağlamaklıdır... “Kim bu iyi insan?” diye minnet duygusuyla seslenir. Muhakkak hayatımızın en zor anında başımızın altına bir yastık koyanımız olmuştur. Bazen iyilik, sorgulamanın biricik adımına dönüşür. Ancak iyilik yapanın güven vermesi gerekir. Mesele bir yaraya pansuman olmak değil onu kurutmaktır. Bunun için de çare bazen batıl inançlarda, alternatif tedavi yöntemlerinde, inanç sarmalında aranır.
*
Çok sevdiğim Eduardo Galeano bir kitabında, “Biz hayır diyoruz!” diyor. Değerler sisteminin insan hayatını sıfırlayıp paranın en büyük değer ilan edilmesine hayır diyoruz. Çoğunluğun açlığına, az zenginin rant araçlarına hayır diyoruz. Küçücük çocukları iyileşebilir hastalıklardan öldüren bir dünya düzenine hayır diyoruz. Adaletsizliğin bir asalet olarak sunulmasına hayır diyoruz. Açgözlülük imparatorluğunda gençlerimizi zehirleyen uyuşturucu tacirlerine hayır diyoruz. Demokrasi kılığına giren otokrasiye hayır diyoruz. Yalana hayır diyoruz. Büyük iletişim araçlarının yaydığı zehre hayır diyoruz. Depremden hemen sonra devletin sarması gereken yaraları biz sarmamalıyız diyenlere hayır diyoruz! Bizim hayır deme gerekçelerimizi yüksek sesle anlatmak önemli.
*
“Biz hayır diyoruz” diyor kitabında Galeano, Buenos Aires varoşlarından bir gencin sözünü kullanıyor: “Biz demokrasiden yanayız; ama demokrasi bizden yana değil.” Latin Amerika ekonomisinin en büyük sarsıntısı bizde de olduğu gibi istikrarsızlık. Bunun temel eksikliklerinden biri de şüphesiz gücün yasalarıyla bütünleşen özgürlük yokluğu. İnsanların temel olarak gördüğü, hele büyük sarsıntılardan sonra istikrar beklentisi oluyor. Dolayısıyla var olan neyse büyük travmalardan sonra ona yöneliyor.
*
Biz bedeli ne olursa olsun akılla, bilinçle, adalet düşüncesiyle harmanlanmış iyiliği yaymaya mecburuz. Çünkü cesaretimiz, umutsuzlukla değil; bize Aydınlamadan miras kalan değerler üzerine inşa edildi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- 'Ekonomist Erdoğan'ı sordu, yanıt İmamoğlu oldu!
- Özlem Gürses'e ev hapsi!