Unutmayın, kanıksamayın!

29 Ocak 2023 Pazar

Tutuklular ve mahkûmlar da bütün vatandaşlar gibi, “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin” şefkati ve koruması altındadırlar:

Ama yaşlılar, hastalar, bebekler, çocuklar, hâlâ hapiste...

Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hâlâ hapiste...

28 Şubat davası mağdurları hâlâ hapiste...

Gezi Parkı davası mağdurları hâlâ hapiste.

***

Belgeselci, akademisyen Sibel Tekin de cezaevindekilerden biri; kendisini ziyaret eden Utku Çakırözer’e özetle, şunları söylemiş:

“Birkaç yıldır bu kalıcı yaz saati uygulamasının kış döneminde toplum psikolojisini nasıl olumsuz etkilediği üzerine bir belgesel çekmeyi düşünüyordum.

13 Aralık’ta Kızılay’da şehrin en hareketli noktası diye ilk çekimleri yaptım. 15’inde Tuzluçayır’da çekim yaptım. İşçi sınıfının sabah hareketliliğini çektim.

Tuzluçayır’da otobüs duraklarında bekleyenleri çektim. Sonra Dikimevi’ne kadar yürüdüm. O yol esnasında da çekimler yaptım.

Gece 2’de eve polisler geldi. Yıllardır yaptığım tüm çekimleri topladılar. 15 SD, 7 harddisk, 2 bilgisayar ve kamerama el koydular.

Gözaltı ve tutuklanma gerekçem çekim yaptığım yerlerden biri ceza infaz memurlarının servis bekleme noktasıymış. Bir de görüntüler arasında bir okul bahçesindeki polis ya da bir başka güvenlik kuvveti arabası varmış.

Asla kastım yok. Olmadığı belli çünkü yüzlerce dakikalık başka çekimler var.

Sembolik olarak karanlığı yaşadığımız bir dönemde, gerçekte de karanlıkta güne başlamak nasıl bir etki yaratıyor onu aktarmak istedim.

Ama kendimi cezaevinde buldum.”

***

Ekim 2022’de tutuklanan ve 3 aydır cezaevinde tutuklu bulunan 9 gazeteciden biri olan Diren Yurtsever de Çakırözer’e özetle, şunları söylemiş:

“Diyarbakır’da 16 gazeteci sonra da Ankara’da biz 9 gazeteci tutuklandık. Onlar 7 aydır biz de 3 aydır iddianame bekliyoruz ki neyle suçlandığımızı görebilelim.

Dosyamızda gizlilik kararı var. Ama tutuklanırken önümüze delil diye yaptığımız haberler ve attığımız tweet’ler konuldu.

Diyarbakır’daki gazeteci arkadaşlarımız tutuklanınca onlarla dayanışma için mektup kampanyası başlattık. Terör örgütüne destek diye önüme suçlama olarak koyuyorlar.

İHD’nin hasta tutuklular listesini, Demokratik Modernite dergisini delil diye topladılar.

Hatta Azınlıklar, Ötekiler ve Medya diye bir kitap vardı evde. İsminde ‘azınlıklar’ geçiyor diye onu da aldılar!

Üç görüşmeci hakkımız var. Ama verdiğimiz isimler reddediliyor.

Bizi burada izole etmeye çalışıyorlar. Tutuklu ve hükümlülerin sosyalleşebilmesi için spor saati var. O spor saatinde yürümemizi engelliyorlar. Çünkü yürürken konuşuyormuşuz.”

***

Milletvekili Utku Çakırözer bu ziyaretleri hakkında özetle, şöyle demiş:

“Sibel Tekin bir an önce serbest bırakılmalıdır.

Ankara ve Diyarbakır’da tutuklu gazeteciler bir an önce hâkim karşısına çıkarılmalı, yargılamaları da tutuksuz sürdürülmelidir.”

Not: Bugün saat 16’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde konuşmam ve imzam var. Beklerim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yumuşama aldatmacası 5 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları