Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Üniversite HocalarıKahraman OlmakZorunda Değildir

03 Kasım 2011 Perşembe
\n

\n

Bir ülke düşünün ki, bilim yapmak ve düşüncelerini açıklamak ancak kahramanların cesaret edebileceği bir iş olsun!

\n

Ne yazık ki Türkiye, ancak ortaçağda din egemenliğindeki devletlerde görülen, ya da günümüzde totaliter rejimlerle yönetilen ülkelerde yaşanabilecek böyle bir sorunla karşı karşıya.

\n

AKP iktidarı, ülkedeki üniversiteleri ve bilim kuruluşlarını da tam bir baskı altına aldı

\n

Bir yandan üniversiteleri, 1981de kurulan YÖK aracılığıyla sustururken, öte yandan TÜBİTAKın tam siyasal denetim altına alınması yetmiyormuş gibi Türkiye Bilimler Akademisine de el koydu!

\n

Ve bu arada yayıncı Ragıp Zarakolu ile birlikte, Prof. Büşra Ersanlı terör zanlısı olarak tutuklandı.

\n

***

\n

Ülkenin içinde bulunduğu terör ve deprem felaketleri arasında güme giden, sol.org.tr adresinde yayımlanan şu haber aslında pek çok şeyi açıklıyor:

\n

Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğünün talimatı ile kurulan komisyon, Dilovasında anne sütünde ve bebeklerin dışkısında ağır metaller bulunduğu yönünde sonuçlar içeren bilimsel araştırmayı henüz bilimsel bir dergide yayınlanmadan önce kamuoyuna açıkladığıgerekçesiyle Prof. Dr. Onur Hamzaoğluna uyarı cezası verdi.

\n

Hamzaoğlu, karara itiraz edeceğini ve bilimsel verileri sorumluluk hissettiği halkla paylaşmayı sürdüreceğini söyledi…”

\n

***

\n

Hani bir söz vardır:

\n

Ağacın kurdu içindedir derler

\n

Üniversiteleri ve bilimi denetlemek isteyen askeri darbeler ve otoriter eğilimli iktidarlar, bu isteklerini yine üniversite içinden buldukları kişilere yaptırdılar ve yaptırıyorlar.

\n

12 Eylül döneminde, 1982 Anayasasından bile önce, Prof. İhsan Doğramacı gönüllü olarak öne çıkıp, YÖKü kurmuş ve tüm üniversiteleri siyasal iktidarın emrinde büyük bir ilkokula dönüştürmüştü.

\n

1982 Anayasasını yapan komisyonun başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtının bütün engelleme çabalarına karşın, YÖKü, yeni anayasanın içine güzelce ve yetkilerini her yere yayarak yerleştirmişti!

\n

Tam o sırada, yaşadığı disk sorunundan dolayı yatak koydurduğu Hacettepenin üst katındaki çalışma odasında yatarken geçmiş olsun ziyaretine gittiğimde, ellerimi iki elinin arasına alarak Sen çok büyük adam olacaksın, gel bana bu işte yardım et. Üniversiteleri birlikte düzenleyelim demişti.

\n

Benim YÖKün yapısına itiraz etmem üzerine de şöyle devam etmişti:

\n

Bir kişiye itaat edersin, bin kişiye emir verirsin! İlkeler zaman içinde değişir, en azından uygulamaları farklı olur. Oysa doğru insan her zaman doğru kararlar verir. Sen ilkelere mi inanacaksın, insanlara mı?

\n

Pek doğal olarak inanmamı istediği insan kendisiydi:

\n

Beni 25 yaşımda Hacettepeye alan, Sosyal Çalışma Yüksekokulunu kurduran ve oraya müdür yaparak henüz doktoram bile yokken Senato toplantılarına sokan, Hacettepenin kurucusu ve her şeyi büyük hoca İhsan Doğramacı!

\n

Bu konuşmanın yapıldığı sırada YÖK Yasası çıkmış, daha Resmi Gazetede bile yayımlanmadan Milliyet Sanat Dergisinin başında olan Zeynep Oral tarafından bana ulaştırılmıştı ve YÖK hakkında Türkiyede yazılan ilk eleştiri yazısını dergiye göndermiştim bile!

\n

Doğramacının sorusuna çocukça ve dürüst bir yanıt verdim:

\n

Babam bana insanlara değil, ilkelere göre hareket etmeyi öğretti. Ben zaten YÖKü eleştiren yazımı yazdım bile! dedim.

\n

Hocayı tanıyanlar bilir, asla vazgeçmez:

\n

Olsun, sonra da başka bir yazı daha yazar översin, sen benim yanıma gel, şu işi birlikte yapalım diye ısrar etti.

\n

Düzenlenen forumlarda birlikte, öğrencilerin üniversite yönetimlerinde yer alması gerektiğini savunduğumuz İhsan Doğramacıya utana sıkıla Beni bağışlayın, ben bu işte yer alamam dedim ve geçmiş olsun diyerek odadan çıktım.

\n

(Bu serüvenin ayrıntılarını ve gerisini pazartesi günü internet sitemde anlatacağım.)

\n

***

\n

AKP, gerek muhalefet döneminde gerekse iktidarda, çeşitli defalar YÖKe karşı olduğunu belirtmişti.

\n

Ama iktidarını sağlamlaştırıp, YÖKe de hâkim olunca birden tavrı değişti:

\n

YÖK artık AKPnin bir organı gibi, üniversitelerin üstündeki denetimini arttırarak sürdürüyor

\n

Tabii bu arada kadrolaşmalar da tamamlanıyor.

\n

Türkiyede artık özgürce bilim yapmak, düşüncelerini açıklamak yeniden bir kahramanlık işi oldu.

\n

Vay o ülkelere ki, bilim insanları kahraman olmak zorundadır!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları