Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

CHP’de Yükselen Gerilim

02 Kasım 2024 Cumartesi

Yumuşama ya da normalleşme diye anılan süreçte ısrar edilmesi; New York belediye başkanına yönelen, kimi Türk bürokratlar ve AKP yandaşı isimlerin de yer aldığı rüşvet ve yolsuzluk savları karşısında “Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil” açıklaması; Recep Tayyip Erdoğan için TBMM’de ayağa kalkılması; İstanbul Barosu seçimlerinde perde gerisinden anayasanın temel ilkelerinin değişikliğini olumlayan İbrahim Kaboğlu’nun desteklenmesi ve son olarak Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ı Meclis kürsüsünden konuşma önerisine karşılık “El yükseltiyorum” ifadesi.

Bize yansıyan bilgilere göre bütün bu gelişmeler CHP tabanında önemli bir tepkisel gerilime yol açmış görünüyor.

Partinin nabzını tuttuğunuzda, giderek hızlanan bir atış duyumsuyorsunuz. Özgür Özel’e yönelen rahatsızlık ve tepkisellikler özetle şu konularda odaklaşıyor:

“- Çevresindeki çok yakın çalışma kadrosunun bir bölümünün yetersizliği.

- Partinin yetkili organlarını yeterince çalıştırmaması, buradaki yetkin isimlerden yararlanmaması.

- Partinin tutum ve çizgisini doğrudan etkileyen karar ve tutumları parti içinde yeterince tartışmadan yaşama sokması.

- Derinlemesine düşünülmeden ani çıkışlar yapması.

- Hemen her gün birden çok konuda konuşması.

- TBMM grubunun, yani milletvekillerinin görüşlerini pek önemsememesi.

- İktidara hazırlanan partide ileriye dönük devlet sorumluluğu üstlenildiğinde nasıl ve hangi önceliklerin göz önüne alınacağı konusunda ciddi bir planlama ve hazırlığa yönelmemesi.”

Yükselme eğilimindeki bu gerilimin, partide dalgalanmalara, küskünlüklere, yönetime yönelik yeni arayışlara, sert eleştirilere yol açtığını söyleyebiliriz.

Parti yönetiminin bu gerilime kulak vermezse iktidara gittiğini savundukları CHP’de önemli yol kazalarına neden olunacağına kesin gözüyle bakılıyor.

ÖNYARGILI GENİŞ ARKA PLAN

Saray, kendisine onlarca gül gönderecek kadar tutkun olduğu MHP liderinin, Abdullah Öcalan’ı TBMM’de konuşmaya çağırmasını “Geçmiş hesaplaşmaları bırakıp önümüzü Türkiye Yüzyılı’na çevirmemiz gerektiğine inanıyorum” diyerek değerlendirdi.

İktidara geldiğinden bu yana Cumhuriyetle, demokratik sistemle, laiklikle, çağdaş-evrensel hukukla hesaplaşan kendisi.

Atatürk ile, tüm uygarlık kazanımları ile, parlamenter sistem ile didişen kendisi.

Cumhuriyetin kuruluş felsefesini yok sayıp kendi kafasına göre “Türkiye Yüzyılı” dediği meşruti monarşi bulamacını halka dayatmaya çalışan da kendisi.

Şimdi MHP liderinin Öcalan ile kucaklaşma önerisine diyor ki:

“Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların bu geniş arka plan ışığında önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyim.”

Baştan aşağı önyargılı kindarlık, Türkiye Yüzyılı’nı yaratacakmış.

“Geniş arka plan” dedikleri kurgunun ardında özendikleri Osmanlı’nın işbirlikçi ruhu var.

AKLA BAK!

“Devlet aklı” diyorlar ya, o aklı kullandıklarını ileri sürenlerin aklı belli:

Terör örgütünün başını Meclis’e çağırıp affetmeye çaba gösterenler, aynı terör örgütü ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle CHP’li belediye başkanını tutuklatıyorlar.

Kısacası, milyonların aklıyla alay ediyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları