Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Erdal İnönü’yü özlüyorum

31 Ekim 2024 Perşembe

Bugün 31 Ekim 2024.

Erdal Bey ebediyete göç edeli 17 yıl olmuş.

Bana sorarsanız daha dün gibi!

Çünkü, zekâsının, demokratlığının, kültürünün, zarafetinin topluma yaydığı ışık ve güvenilir dostluğunun ailemizdeki sıcaklığı, hiç azalmadı.

Benim dünyamı aydınlatmaya ve ısıtmaya devam ediyor.

Ben 15 yaşımda idolüm olan ağabeyimi, 17 yaşımda yol göstericim olan babamı yitireli, ölen dostlarımın zihnimdeki ve yüreğimdeki varlıklarını canlı tutarım:

Erdal Bey de ben ölene kadar zihnimde ve yüreğimde yaşayacak olan müstesna insanlardan biridir.

Pek çok politikacı ve lider tanıdım.

Ama Erdal Bey’in demokratlığı ve zarafeti hepsininkinden daha gerçekti.

***

Tatillerde, bayramlarda, ailecek birlikte gittiğimiz gezilerde, sahip olduğu Edebiyat ve Felsefe kültürünü gözlemlemek beni şaşırtmıştı.

Şair Ecevit’in sahip olduğu Felsefe kültürünün derinliğine aşina olduğum “için” (yoksa “halde” mi demeliydim) Erdal Bey’in de bir Fizik Profesörü olarak aynı derinlikteki kültürü, beni gerçekten hayrete düşürmüştü.

Öyle anlaşılıyordu ki insanlık tarihini ve insanlığın siyasal serüvenini iyi özümlemişti.

***

Bükeler, Göymenler, Gülöksüzler ve biz Kongarlar, Sevinç ve Erdal İnönü ailesiyle (ve onların akrabalarının da katılımıyla) birlikte çok vakit geçirdik.

Bu ortak birlikteliklerde oynanan ünlü insan ismi ya da ünlü at ismi bulmaca gibi kültür oyunlarında, onunla rakip olmak insana pek çok yeni bilgi öğretiyordu.

Erdal Bey, bir doğal bilim insanı olarak toplumsal ilişkilerde ve insan bilimlerinde, aynı doğal bilimlerdeki yasalara benzeyen kesin yasalar ve neden-sonuç ilişkileri arıyordu.

İkili sohbetlerimizde o bana toplumsal ve insani bilimlerdeki gerçeği arama yöntemlerini sorar, ben de ondan matematik formüllerinin fizik ve astronomi bilimlerine nasıl yardımcı olduğunu öğrenmeye çalışırdım.

Bu vesileyle üzerinde çok dedikodu yapılan bir akşam yemeği olayını da burada açıklamak isterim:

Erdal Bey, Başbakan Yardımcısı, ben de de Kültür Bakanlığı Müsteşarıyım.

Çok önceden, bir gece Ankara’nın ünlü bir lokantasında (RV idi galiba) baş başa bir yemek yemek üzere sözleşmiştik.

Belirlediğimiz tarih, yeni bütçe görüşmelerinin başladığı döneme rast geliyordu ve bizim sözleştiğimiz gecenin öncesindeki gün, TBMM’de, Kültür Bakanlığı’nın bütçesi reddedilmişti.

Bu aslında siyaseten tam bir skandaldı, çünkü Meclis’te çoğunluğu olan koalisyon iktidarının bir bakanlığının bütçesi reddedilmişti.

Ve düşünebiliyor musunuz, o gece SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Prof. Erdal İnönü Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Emre Kongar ile baş başa yemek yiyordu!

Sadece benim kulağıma gelen (ki benim duymadığım daha pek çok dedikodu varmış) spekülasyonları, dedikoduları ve yorumları yazsam herkes hayret eder.

Ama ne tür yorumlar yapıldığını ve parti içi siyasette nasıl çalkantılar yaşandığını tahmin edebilirsiniz.

Şimdi burada, gerçeği açık ve net olarak açıklıyorum:

O gece aramızda siyasetin S’si, Kültür Bakanlığı’nın B’si bile konuşulmadı.

Erdal Bey, ısrarla, insan ve toplumbilimlerindeki kesin yasaların varlığını sorguladı ve biz bütün bir gece, toplumsal ve insani bilimlerle, doğal bilimler arasındaki bilimsel araştırma yöntemleri ve erişilen yasalar konusundaki farklılıkları konuştuk.

***

Erdal İnönü’nün zarafetini, kültürünü, kişiliğini çok çok özlüyorum.

Ve “Şahsım Devleti”nin adaletsizlikler, baskılar ve yolsuzluklarla zedelenmiş rejimi kadar, bu rejimi kuran ve sahiplenen iktidarın kabalığı ve cehaleti de beni bunaltıyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Siyasal herestetizm 22 Aralık 2024
Güç zehirlenmesi 20 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları