Fatih Sultan Mehmed’in 1462’de Truva’nın kalıntılarının bulunduğu yere gelerek “Allah, beni bu şehrin ve halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Yunanlılar, Makedonyalılar, Teselyalılar ve Moralılar almışlardı. Bunların biz Asyalılara karşı defalarca yaptıkları kötü davranışların intikamını, aradan birçok devirler ve yıllar geçmesine rağmen onların torunlarından aldık” dediği rivayet edilir!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de, Çanakkale ve Dumlupınar zaferlerinden sonra yanındaki silah arkadaşı subaylara “Hektor’un intikamını aldık” dediği söylenir.

***

Bu tarihsel mitoloji çerçevesinde, Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran İstiklal Savaşı’nın zafer haftasında, Çanakkale’de düzenledikleri “Adalet Kurultayı”nın zamanlamasını ve Kurultay sırasında Conkbayırı’na gidip, şehitlerimizle, Çanakkale ve Dumlupınar zaferlerimizi anmasını son derece doğru, etkileyici ve anlamlı buldum.

***

Aslında kafamda bu yazıyı, Adalet Kurultayı’nın Ağustos’un son haftasında toplanacağını duyar duymaz bu şekilde planlamıştım.
Fakat dün Hürriyet’te Murat Yetkin’in “CHP, AK Parti’nin zayıf noktasını sonunda buldu mu?” başlıklı yazısını okuyunca onun benden önce bu güzelliği yakaladığını gördüm. Kendisine haksızlık etmemek için önce onun yazısının girişini alıntılıyorum:
“Bizde de vardır ‘Aşil Topuğu’ deyimi ama pek kullanılmaz, vücudun en zayıf noktası demektir.
Yunan mitolojisine göre, annesinin kutsal nehirde yıkarken suya kapılmasın diye topuğundan tuttuğu için bir tek oradan yara alabilecek Aşil, bugün Çanakkale ili sınırlarındaki antik Truva savaşının en önemli şahsiyetlerindendir.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu ayrıntı nedeniyle toplamamıştır 26-30 Ağustos, “Adalet Kurultayı”nı Çanakkale’de muhtemelen, ama Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ismindeki ilk sözcük olan “adalet” üzerinden yüklenmeye devam ettiğine göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Aşil Topuğunu’ adalet kavramında bulduğu anlaşılıyor.”
Yetkin yazısında daha sonra, AKP’nin yaptırdığı bir araştırmada, parti tabanında da “adalet sorununun” yüzde 76 ile en önemli sorunlar arasında belirtildiğini anımsatıyor ve FETÖ ile birlikte yapılan ve bugün de tek başına sürdürülen adaletsizlik ve hukuksuzluk olaylarına işaret ederek devam ediyor.

***

Osmanlı’yı bitiren Sevr Antlaşması’nın öncülü olan Mondros Mütarekesi’nin Truva’ya saldıran Batılı Akha’lıların lideri Kral Agamemnon’un adını taşıyan savaş gemisinde imzalandığı düşünülürse, Osmanlı-Türk tarihinin iki büyük dâhisi olan Fatih Sultan Mehmet’e ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e atfedilen sözlerin önemli bir tarihsel bağlamı olduğu anlaşılır.
“Adalet Kurultayı”, AKP’nin otoriter bir “Tek Adam Yönetimi” kurma girişimine karşı muhalefetin yükselişini temsil eden ve bu nedenle Türkiye’yi sarsan “Adalet Yürüyüşü”nün bir devamıdır...
Hem konusu, hem zamanlaması doğrudur...
Siyasetteki etkisi büyüktür!
DİREN CHP...
DİREN ADALET...
DİREN DEMOKRASİ!