Sağda Konsolidasyon veMHP'nin Şaşırtıcı Direnci

16 Haziran 2011 Perşembe
\n

Aslında kimse dillendirmedi ama, AKPnin seçimlerdeki hedefi son referandumda evetlerin eriştiği yüzde 58di.

\n

Üstelik bu oldukça da gerçekçi bir hedefti.

\n

Çünkü AKP, temelleri 1975te atılan ve Birinci Milliyetçi Cephe Hükümetinin kurulmasıyla siyaset sahnesinde yansıyan sağ oyların konsolidasyonu projesini sekiz buçuk yıldır başarıyla uyguluyordu.

\n

Üstelik bu uygulamada yalnız da değildi:

\n

Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Arap ve İslam ülkeleri, Amerikanın desteğiyle artık etkinliği Türkiyeyi aşmış olan Gülen Cemaati, doğrudan yarattığı veya denetim altına aldığı medya da sağ oyların Ilımlı İslam ekseninde konsolide edilmesi projesine destek veriyordu.

\n

***

\n

Bu proje aslında yukarda da belirttiğim gibi gerçekçibir projeydi:

\n

İlk temelleri 1975 yılında, Ecevitin iktidarı bırakıp gitmesi üzerine ortaya çıkan iktidar boşluğu sırasında, büyük uğraşlarla, Ortadoğu gazetesi öncülüğünde orta sağ, milliyetçi sağ ve dinci sağ arasında başlayan ve liderler düzeyinde bir uzlaşmayla sonuçlanan müzakerelerle kurulan Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti ile atılmıştı.

\n

Toplamı yüzde 60 ile yüzde 70 arasında değişen sağ oyların bu konsolidasyonu (birleştirilmesi, bütünleştirilmesi) projesi, orta sağın lideri Süleyman Demireli başbakanlığa, Türkeş ile Erbakanı da başbakan yardımcılıklarına getirdi.

\n

Daha sonra aynı konsolidasyon projesi İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti ile devam etti.

\n

Bu proje, o günün iç ve dış koşulları altında ülkeyi içine düştüğü ekonomik, siyasal ve toplumsal bunalımdan kurtaramadı, tam tersine sol ve sağ arasındaki terörü tüm ülkede yaygınlaştırdı.

\n

Bu başarısızlık Ecevitin 1977deki yüzde 42 zaferi ile sonuçlandı ama seçimlerden çok sonra kurulabilen Ecevit iktidarı da sorunları çözemedi

\n

Ve demokrasi, Demirelin azınlık hükümeti zamanında 1980 askeri darbesi ile çöktü.

\n

***

\n

1980 askeri darbesi, her ne kadar bütün politikacıları ve bu arada özellikle de dinci ve milliyetçi sağı cezalandırdıysa da, izlediği din eksenli bütünleştiricipolitika, sağ oyların din ekseninde yeniden konsolidasyonuna zemin hazırladı.

\n

Bu arada dış konjonktür de değişiyor, Soğuk Savaş sona eriyordu.

\n

Askeri yönetimle birlikte gelen ve ardından tek başına iktidar olan Özal, sağ oyların konsolidasyonuna küreselbir boyut kattı; hem Avrupa Birliğini hem de Amerikayı bu projenin arkasına aldı.

\n

1980 darbesinin gölgesinde ve ipoteğinde geçen siyaset yıllarından sonra, normalleşme döneminde, Özalın ölmesi ve Demirelin Çankayaya çıkması ile lidersiz kalan orta sağ, Çiller ve Yılmaz arasında bölündü; hem beceriksizliklerden, hem de yolsuzluklardan dolayı çöktü.

\n

28 Şubat 1997 müdahalesi ile dinci sağın anti-Amerikan ve antiemperyalist kimliğiyle iktidar olamayacağı anlaşılınca, Erdoğan ve arkadaşları AKPyi kurdular ve iktidara geldiler.

\n

Eskiden orta sağın şemsiyesi altına sığınmış olan dinci sağ, artık orta sağı kendi şemsiyesi altına almıştı.

\n

***

\n

2002 yılından itibaren AKP, sağın konsolidasyonu projesini yeniden uygulamaya koydu.

\n

Bir yandan orta sağın politikacıları transfer edildi, öte yandan bürokrasi, Milli Eğitim, medya, sivil toplum kuruluşları ve nihayet tüm devlet ele geçirildi.

\n

Bu konsolidasyona karşı çıkan, orta sağın liberal ve demokrat kişileri, medya mensupları, acımasızca pasifize edildi, boyun eğmeyenler hapse atıldı.

\n

Sadece ABD, AB, Arap ve İslam ülkeleri ve Gülen Cemaati değil, uluslararası konjonktür de, (Çinin üretimi, doların ucuzlaması) bu projeye destek oluşturdu.

\n

Hedef, sınırı yüzde 70lerde görülen sağ oyların konsolidasyonu ve bu yolla AKPnin mutlak egemenliğiydi.

\n

Nitekim 2010 referandumu ile bu sınır yüzde 58e kadar da taşınabildi.

\n

2011 seçimlerindeki hedef, bu sınırın en azından aynı noktada oluşturulması, olanaklı ise daha yukarı taşınmasıydı.

\n

MHPyi baraja takmaplanı bu hedefin gerçekleşmesi için çok önemli bir adımdı.

\n

CHP ve Kürtler böyle bir konsolidasyon projesinin önünde henüz engel oluşturabilecek bir potansiyele sahip görülmedikleri için çok da önemli değildi.

\n

İşte MHPnin şaşırtıcı direncitam bu noktada ortaya çıktı.

\n

Cinsel içerikli kaset skandallarıyla tüm üst yönetim kadrosunu bir anda yitiren, Erdoğanın aşırı milliyetçikampanya söylemleriyle siyasal kozları elinden alınan MHP, sadece barajı aşmakla kalmadı, 2007’deki gücünü de korudu.

\n

Bu sonucun dört nedeni var gibi görünüyor:

\n

1) MHP, örgütlenme modeli açısından sağın konsolidasyonuprojesine siyasal olarak daha dirençli bir yapıya sahip.

\n

2) Kürt milliyetçiliğinin yükselmesi, Türk milliyetçiliğinin konumunu ve saflarını güçlendirdi.

\n

3) Bahçeli, kaset krizini ve seçim kampanyasını başarılı yönetti.

\n

4) MHPye tuzak kurulduğunu düşünen ve sağın AKP iktidarında konsolidasyonunun getirdiği otoriter ve hatta totaliter eğilimlerden korkan bilinçli seçmen MHPye destek verdi.

\n

Dalkavuklar ne derse desin, MHP, gösterdiği şaşırtıcı dirençle ve aldığı sonuçla bu seçimin önemli galiplerinden biridir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları