Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kahramanlar Yalnız Ölmez!

17 Ocak 2012 Salı
\n

Ben Türk-Yunan dostluğuna yürekten inananlardanım

\n

Sadece birbirimize benzediğimiz, Osmanlının mirasçıları olduğumuz için değil

\n

Komşu olduğumuz, Atatürkün doğum yeri Selanikte, Patrikhane İstanbulda olduğu için de değil

\n

Aynı bölgede yaşayan, aynı yazgıyı paylaşan ama farklı dinlerden gelen, tarihsel rekabetler, çatışmalar yaşamış iki ülke olduğumuz için...

\n

Türk-Yunan dostluğu, sadece iki ülkenin değil, çağdaş dünyada geçmişte önemli çatışmalar yaşamış, farklı dinlere sahip iki devletin, insanlık barışı uğruna geçmişe sünger çekebileceğini, farklı iki din mensuplarının bir arada barış içinde yaşayabileceklerini, dostluk ve ittifak içinde bölge ve dünya barışına katkıda bulunabileceklerini göstereceği için!

\n

Abdi İpekçi öldürüldükten sonra, bir Yunanlı mühendis, Andreas Politakis, onun anısını yaşatmak için Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü kurdu.

\n

Milliyet Gazetesi de ödülün sponsoru oldu.

\n

Ben de kurulduğu yıldan beri sürekli olarak bu ödülün jürisinde görev yaptım...

\n

Elimizden geldiğince kültür, sanat ve edebiyat alanında Türk-Yunan dostluğunu geliştirmeye çalıştık.

\n

Bir yıl Türkiyede, bir yıl Yunanistanda verilen ödül dolayısıyla sık sık Atinaya gittim...

\n

Mikis Theodorakis gibi Yunanlı dostları, Yunan kültürünü yakından tanıma, güncel sorunları tartışma fırsatı buldum.

\n

Bilmiyorum hâlâ geçerli mi, ama o zamanlar pek çok gazeteci ve akademisyen dostumdan duyduğum bir söz vardı:

\n

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların çoğu sunidir, politikacılar tarafından yaratılmakta ve abartılmaktadır denirdi.

\n

Elbette kastedilen politikacılar, her iki ülkedekiler olduğu kadar Kıbrıstaki politikacılardı da.

\n

***

\n

Rauf Denktaşla yakın bir dostluğumuz yoktu.

\n

Makariosa darbe girişiminden önce, Lefkoşada, Ledra Palastaki bir bilimsel toplantı dolayısıyla gittiğim Kıbrısta, Dr. Fazıl Küçük hayattayken tanışmıştık.

\n

O zaman bana Fazıl Küçük devletin lideri, Rauf Denktaş toplumun lideri olarak tanıtılmıştı.

\n

Son olarak da sevgili dostum eski Dışişleri Bakanı İsmail Cemin ölüm yıldönümü dolayısıyla düzenlenen toplantıda karşılaşmıştık.

\n

Ben konuşurken, Denktaş en ön sırada oturuyordu.

\n

Başlarken onu Aramızda bir kahraman var! diye selamlamış ve Cemi anmaya başlamadan önce birkaç cümle ile Denktaşın toplantıya katılmasının önemine ve anlamına değinmiştim.

\n

***

\n

Dünya barışı için Arap-İsrail anlaşmazlığı ve Filistin sorunu neyse, bölge barışı için de Türkiye-Yunanistan anlaşmazlığı ve Kıbrıs sorunu odur:

\n

Filistin sorunu çözülmeden dünya barışının, Kıbrıs sorunu çözülmeden bölge barışının tesis edilmesi çok zordur.

\n

***

\n

Soğuk Savaş zamanında başlayan Kıbrıs sorunu, Sovyetler Birliğinin çöküşünden sonra ortaya çıkan küresel dönemde büyük devletlerin, özellikle de ABDnin ve Yunanistanın tam üye olmasından sonra ABnin tavır değiştirmesiyle farklı bir konjonktürle karşı karşıya kalmıştı.

\n

Türkiyedeki iktidar değişikliğiyle de desteklenen bu yeni konjonktür, uzlaşmaadına, olaya insan hakları bağlamında, adada yaşayan Kıbrıs Türklerinin kültürel kimlik, özgürlük ve bağımsızlıkları açısından bakan ve bunu tarihsel bir çizgide savunan Denktaşı devre dışı bıraktı ve yalnızlaştırdı.

\n

Ama Denktaş yalnız ölmedi

\n

Çünkü kahramanlar yalnız ölmez

\n

Ve tarihin şanlı sayfalarına, insanların kalplerine gömülür!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları